İntikam Ateşi

Kavram
17 Haziran 2015 Çarşamba

Luiza Üçki


Davit mükemmel bir ailede yetişen ‘hamuru iyi’ denilen, sevecen,  bir çocuktur.

Hayatının ortaokula başladığı gün değişeceğinden habersizdir. Okula başlar başlamaz bu yaştaki çocuklar arasında gruplaşmalar olduğunu anlar. Özellikle Roni adlı birinin baskısı  çok fazladır. Herkes ondan çekinmekte ama onunla da olmak istemektedirler. Kendi halinde okula gider gelir. Bir gün bu kabadayı Roni  ile bir sınavda yan yana oturur. Roni  ondan kopya ister. Davit korkar ve veremez. Çıkışta Roni onu tehdit eder. O ve arkadaş grubu  sürekli onunla uğraşmaya başlarlar. Onu gülünç durumlara sokarlar. Davit, farklı okulda okuyan çocukluk arkadaşı Yosi'ye: “Kötülerin kazanması çok sinir bozucu. Benimle alay ediyorlar, yemeğimi çalıyor, aç bırakıyorlar ama onlar kazanıyor. Nefret ediyorum” der ve içine kapanır. Odasından çıkmaz. Ailesi çok üzülür. Ergenlik bunalımına bağlayıp onu psikologa yönlendirirler. İntikam ateşiyle yanarken ona bir de iftira atarlar. Roni  ve çetesi çantasına bir kızın cüzdanını saklarlar. Onda bulununca müdür ailesini çağırır. Annesinin ağladığını gören ve annesine çok düşkün olan Davit'in kalbinin derinliklerine intikam ateşi girer. Psikolog: “Biraz buradan uzaklaşsa ona iyi gelecek” deyince annesi David’i Amerika’da yaşayan ailesinin yanına yollama kararı alır. Davit çok üzgündür. Yosi'ye: “İnanamıyorum. Tanrı nerede. Ben 13 yaşında ailemden ayrılacağım. Nedeni ise tamamen Roni! İntikam almalıyım, ama nasıl?” der. Yosi: “Babam hep der ki: Tanrı istemezse, izin vermezse kimse bizi incitemez. Herkes ektiğini biçer. İki hafta sonra Roni'nin Bar Mitsvası var. Babam ona ders veriyor” der. O an Davit'in gözleri açılır: “Bana bir iyilik yapacaksın. O, geçenlerde bir çocuğu bir köşede sıkıştırırken fotoğrafını çektim. Yüzüne bak ne kadar acımasız bakıyor. Birçok fotoğrafla onun gerçek yüzünü insanlara ispatlarım. Bunu fotokopi ile çoğaltsam sen Bar Mitsva günü her kitabın arasına  koyarsın. Herkes onun nasıl biri olduğunu görür. En mutlu gününde rezil olur. Bunu benim için yapar mısın?” diye sorar. Yosi kabul eder.

 Ertesi gün Davit, Amerika’ya uçar. Kuzenleri, teyzeleri, anneannesi, dedesi onu karşılamaya gelmişlerdir. Büyük bir sevgi çemberi içinde bulur kendini. Ardından yeni okul, dostlar, akrabalar, dolu dolu anılar  ve ilk aşkla tanışması ile mutlu bir dönem başlar. Bir gün tarihe bakar: “Bugün Roni’nin Bar Mitsva günü. Rezil olacak. Engellemeliyim. Onun sayesinde buraya geldim. Sevgiyi buldum. İmkânlar harika. Hemen Yosi'yi durdurmalıyım”, der ve telefona sarılır. Yosi, “Bar Mitsva bitti. Senin işi hallettim. Merak etme” der. Davit o kadar üzülür ki o gece uyuyamaz. “Allah'ım ne olur beni affet. Çok öfkeliydim. Benim için hazırladığın güzel geleceği göremeyecek kadar toydum. Kim bilir ailesi, ne kadar üzülmüşlerdir. Çok pişmanım” diye düşünür.

Yıllar geçer. Davit başarılı bir bankacı olur. Çok akıllı, güzel bir kadınla evlenecektir. Düğün için doğup büyüdüğü ülkeye gelir. Hazırlıklar tamamlanır. Rav onları düğün merasiminden önce yanına çağırır. “Evlilik kutsal bir müessesedir. Bugüne kadar yaptığınız tüm günahlarınızı evlendiğiniz gün Tanrı affeder. Arınmış bir şekilde yepyeni beyaz bir sayfa açtırır hayatınıza. Bundan sonra aranızdaki sevgi, birliktelik ve evdeki uyum sizin bolluğunuzun, şansınızın  kaynağını oluşturur. Çok mutlu olun.”der.

Davit “Ben büyük hata işledim. Roni’nin Bar Mitsva törenini berbat ettim. Onu bulup özür dilemeliyim. Yeni hayatıma girerken arkamda pişmanlık, vicdan yarası kalmamalı” diye düşünür. Onu günlerce arar. Kimse bilmiyordur yerini. Sonunda izini bulur. Bir araba tamir atölyesinde çalıştığını öğrenir. Kapıda şişman saç sakal birbirine karışmış bir işçi vardır. “Buranın sahibini arıyorum. Adı Roni” diye belirtir. Adam “Burada tek Roni var. Beni mi arıyordunuz?”diye sorar. Davit “Olamaz. Bu okulda astığım astık, kızların gözbebeği Roni. Ne hale gelmiş? Benim yüzümden” diye düşünür. Ben okul arkadaşın Davit. Senden Bar Mitsvan için özür dilemeye geldim. Beni affeder misin?”diye sorar. Roni: “Asıl ben özür dilerim. Sana çok çektirdim. Bar Mitsvam süper geçti ama sonra çok kötü şeyler oldu” der demez Davit: “Biliyorum. Onun için geldim,” der. Roni: “Babamı kaybettim duydun mu? Okulu bırakmak zorunda kaldım, buradayım. Hayat işte. Ama Bar Mitsvam yaşamımın en güzel anısıydı. Babam yanımdaydı. Rüya gibiydi”, diyerek çocuklar gibi ağlamaya başlar. Davit onu teselli eder ve düğününe çağırır. Yosi’yi arar. Yosi: “Dostum, yapamadım. Annesi, babası çok mutluydular. Onlara bunları yaşatmak  istemedim. Sen arayınca sana söylemeye çekindim. Bana kızacağından korktum” diye belirtir. Davit ise çok rahatlamıştır.

Düğünde Davit, Roni ile el ele tutuşup dans eder. Roni “Umarım çok mutlu olursunuz” der. Davit; çok teşekkür edip ona sarılır ve yepyeni bir yaşama yol alır onu bekleyen tertemiz beyaz gelecek sayfasıyla...

İşte sevgili okuyucularım; zaman zaman incitiliriz, kalbimiz kırılır, beklenmedik hasarlar alırız çok yakınlarımızdan. Ancak, unutmamamız gereken, Tanrı istemezse bizi kimsenin üzemeyeceğidir. İntikam, çok baskın bir davranış biçimidir. Neyin hayır neyin şer olduğunu bilemeyiz. Keşke bir kartal misali  yükseklerden olaylara bakabilsek. Olayları akışına bırakmak ve teslim olmak bizim için esastır. En büyük servetse akşam yatağa yatınca vicdanının rahat oluşunun verdiği huzurdur. Negatif duygu ve tutumlardan uzak, sevgi bolluğu içinde birbirinden güzel günler dilerim.