‘Medium’u mutlaka deneyin!

Blogging yazarlığındaki yeni ve farklı bir platform

Riella VARON Teknoloji
20 Nisan 2016 Çarşamba

Şimdi bu Medium nereden çıktı? Nedir, ne değildir diyorsunuz kendi kendinize… Bizim bildiğimiz en yaygın şekliyle ‘Medium’ beden skalasında yer alan bir ölçü şekli. Fakat bu Medium başka bir Medium! Medium, aslında Twitter’ın kurucularından, Evan Williams ve Biz Stone’un, Ağustos 2012’de yayına aldıkları bir blog platformu. Onu diğer blog alanlarından farklı kılan özelliklere sahip. Öncelikli olarak Medium’un nasıl bir platform olduğunu ve Türkiye’deki kullanımını paylaşmak istiyorum.

 

Medium nedir?

Herkesin kendi düşünce ve fikirlerini yazıya döktüğü minimal bir blog servisi. Klasik blog platformlarının aksine Medium’u farklılaştıran nokta; herkesin Medium.com altında hikâyelerini yazıp, yayınlamadan arkadaşlarının incelemesine sunabiliyor olması, fikir alışverişini artıran ve kişilerin daha fazla düşünebilmelerine olanak sağlayan, beyin fırtınası yapmak üzere, iletişim halinde paylaşımcı olmalarını sağlayan bir alandan bahsedilmekte.

Blog okuyucuları, Medium’da yazılan yazının istendiği bölümüne yorum bırakabiliyor. Böylelikle yazının hangi bölümüne katılıp katılmadığı ya da yazının içine dâhil olup; kendi yorumunu beyan eden okuyucuları yaratmış oluyor. Bu sayede, Medium kullanıcılara kişiselleştirilebilir bir blog platformu sunmuş oluyor.

Yukarıda bahsettiğim gibi Medium’u kuranlar, Twitter kurucuları olunca, Medium.com’un hesap girişleri de Twitter hesabıyla gerçekleştiriliyor. Medium.com’da oluşturulan içerikler, kullanıcılar arasında görüntüleniyor. Yeni yüklenen içerikler, “Love it” düğmesi ve kalp ikonuyla oylanarak 10 üzerinden puanlanabiliyor. Twitter’da bulunan, bir iki özelliği de içerisinde barındırarak kullanıcılar, ‘retweet’ özelliğini kullanarak içerikleri yenide paylaşabiliyorlar. İçeriklerinde görsel ve metin kullanılabildiği gibi, sadece görsel ile de paylaşım yapabilmek mümkün olabilmekte.

Türkiye’de Medium

Ekim 2014 itibarıyla Medium, Türkçe dil desteğine geçtikten sonra yavaş yavaş etkin bir büyüme elde ettiğini söyleyebilirim. İnternet dünyasında klavyesinin güçlü olduğuna inandığım arkadaşların, artık her geçen gün Medium’daki paylaşımlarını görünce, Türkiye’de bu olgunun yer bulduğu ve daha minimal boyutlarda, hikâye şeklinde blog tutmayı seven kişilere cazip gelen, bu yeni oluşumlu blog platformunda yazmanın daha da eğlenceli olduğuna inancım arttı.

Medium.com’un 140 karakterden fazla yazmak isteyen Türk insanının ve de aynı zamanda görsel içeriklerin ön planda olduğu yeni bir platform arayan kullanıcılar tarafından benimsendiğini görüyorum. Sosyal paylaşım alanlarından biraz kaçmak ya da farklı mecralarda yer almak isteyen ama profesyonelce blog tutmak istemeyen kullanıcılar için en uygun platformun Medium.com olduğunu söyleyebilirim.  Sizler de kendinize özgü hikâyelerinizi, düşüncelerinizi daha minimal bir alanda paylaşmak isterseniz, Medium tam size göre. Hikâyelerinizi düz beyaz kâğıtlar üzerinde, sadece kendinizle paylaşmak yerine, Medium’da bir hikâye alanı oluşturabilir, kendi pencerenizi yaratıp, kendinizi yansıtabilirsiniz.

Daha nice güzel paylaşımlar dileğiyle…