Bugün aslında dündü

Yunanistan borç krizi, Trump’un verdiği demeçler, piyasadaki finansal tablolar, hepsi birer deja vu izlenimini veriyorlar…

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
11 Mayıs 2016 Çarşamba

‘Deja vu’ Fransızca kökenli bir ayrı yazılan birleşik kelime olarak, daha önceden veya yeniden görmek şeklinde dilimize tercüme edilebilir. Yaşanmış bir olayı daha önceden görmüş olma duygusu olarak, beynimizin bir girdiyi, uyaranı yorgunluk gibi veya sağ ile sol lobun eşzamanlı çalışamaması nedeni ile gecikmeli olarak algılamasından kaynaklanmaktadır.

Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü), 1993 yılında seyrettiğimiz günümüz piyasalarını anlatan bir film olarak tarihe kayıt bırakabilir. Hava durumu sunucusu olan Phil Connors, görev icabı Punxsutawney kasabasındaki geleneksel Groundhog Day (Dağ sıçanı) şenliklerine gider. İkinci gün uyandığında bir gün önceyi yaşar ve bu her gün aynı şekilde ilk günü yaşayarak devam eder. Bill Murray ve Andie MacDowell başrollerdedir. Deja vu kült bir film olarak hafızalarda hep kalacaktır.

İşte Yunanistan borç krizi… Syriza ve Çipras Hükümeti istemeye istemeye, bütçelerde kesintilere mecliste evet demek zorunda kaldı. IMF Yunanistan’a istediğini yaptırırken top yine taca atıldı. Enflasyon - yüzde1,5, işsizlik yüzde 25, büyüme –yüzde 0,7, kamu borcu/GSYİH yüzde 177 ile komşuda en azından grevler ile hayat yeniden canlandı.

Trump yine bir demecinde ABD Hazinesinin batmayacağını çünkü dolar bastıklarını belirterek başka bir kanayan yaraya parmak bastı. ABD’de enflasyon yüzde 0,9 iken işsizlik yüzde 5, büyüme hızı yüzde 2 ve kamu borcu/GSYİH yüzde 104. FED bilançosunun yüzde 95’i Amerikan Hazinesi (garantili) tahvillerinden oluşuyor. Dünyanın en bağımlı Merkez Bankasının elindeki tahviller dünyanın en borçlu ülkelerinden birine ABD’ye ait. Üstelik bir senelik GSYİH’sı (ve büyüme hızı) ile hiçbir şey yapmaz ise bu borçları ancak ödeyebiliyor. Buna rağmen, haziranda faizleri arttırıyor olması durumu en çok konuşulan başlıklardan. Deja vu nerede derseniz, Trump başkan olduğunda bu borçları yeniden yüksek faizle yapılandıracağını söylüyor. Yani, yıllardır karşılıksız paraların karşılığı enflasyon nihayet piyasalara geri dönüş yapacak demektir. Yurtdışı yatırımları içeriye taşıyarak bunu kapatacağını öngören Trump, dünya dış ticaretinde daha büyük dengesizliklere yol açacağından, Smitshonian ile dalgalı döviz kuruna geçen dünya döviz piyasalarında tsunamiyi, dolayısı ile yeni bir parasal sistemi tetikleyecek. Hillary Clinton olursa ne olur diye soranlara ise ya tek aday Trump’a karşı Bernie Sanders karşı aday olursa diye biz soralım.