Yahudi bir babanın oğlu, başarılı bir bankacı ve Peru eski Başbakanı Pedro Pablo Kuczynski, Peru’da yapılan başkanlık seçiminden zaferle çıktı.
Peru’da başkanlık yarışında rakibine karşı oyların yüzde 50,12’sini alarak başkanlık yarışını kazanan Kuczynski’nin zaferini seçim bürosu resmi Twitter hesabında duyurdu.
Nazilerden kaçan Alman Yahudi’si bir babanın ve Fransız Protestan bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen yetmiş yedi yaşındaki Kuczynski, 1969 yılından sonra uzun süre ABD’de yaşadığı için Perulular tarafından ‘El Gringo / Amerikalı’ olarak anılıyor.
Perulu La Republica gazetesinin haberine göre geçtiğimiz yıl ABD vatandaşlığını kendi isteğiyle bırakan Kuczynski, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Teşekkürler, Peru. Artık memleketimizin geleceği için hep birlikte çalışmamızın vakti geldi” dedi.
Kuczynski’nin ünlü bir patoloji uzmanı ve Peru’nun önde gelen halk sağlığı yöneticilerinden olan babası Maxime, Peru’da cüzzam hastalığının sona ermesine öncülük eden adam olarak da tanınıyor. Maxime’nin 1.Dünya Savaşı sırasında Almanya Ordusu’nda görev yaptığı ve 1933 yılında ailesi Yahudi olduğu için yaşadığı Berlin’den kaçtığı da biliniyor.
Diğer yandan, Kuczynski daha önce, 2005-2006 yılları arasında Peru Başbakanlığı görevini yürütmüştü.
Çocukluğunun ilk yıllarında Lima’dan Amazonlarda bulunan Iquitos’a taşınan Kuczynski’nin babası, askeri diktanın kendisini mahkûm etmesiyle bir yıl hapis yatmış, daha sonra tüm aile bir yıl İsviçre’ye taşınmışlardı. Kuczynski, eğitiminin büyük kısmını İngiltere ve ardından ABD’de tamamlamıştı.
Dünya Bankası ve IMF’de uzun yıllar görev aldıktan sonra Peru’nun Merkez Rezerv Bankası’na genel müdür olarak atanan Kuczynski, 1980’li yıllardan itibaren enerji ve maden ile ekonomi bakanlıklarını da yaptı.
Perulu komedyenlerin Amerikan aksanı ile sıkça dalga geçtiği ve Wall Street ile bağlarının genelini dar gelirlilerin oluşturduğu bir halkı öfkelendirdiği doğru olsa da yıllar içinde Kuczynski bu ‘yabancı’ damgasını kabullenmeyi ve idare etmeyi öğrendi. Hatta başkanlık seçimlerinde “Dışarıdan bir Gringo ama içi hâlâ Cholo (Peru tarihine özgün bir karakter)” sloganını dahi kullandı ve seçim kampanyası sırasında sık sık halkı Aztek şarkılarını flütle çalarak eğlendirdi.
Peru eski Başkanı Alan García, kendisinde sadece Polonyalı, Yahudi ve Fransız kanı olduğunu fakat bir damla bile Peru kanı taşımadığını söyleyerek Kuczynski’yi eleştirmişti.
Washington’da görev yapmış Peru eski Büyükelçisi Felipe Ortiz de Zevallos konuyla ilgili Bloomberg kanalına verdiği röportajda, Peruluların kendilerine bu kişinin kendilerini temsil edip edemeyeceğini sorduklarını, bu adama güvenip güvenemeyeceklerini bilmediklerini belirterek Kuczynski’nin yaşlı, ailesinin Avrupalı, karısının Amerikalı olduğunu söyleyip çocuklarının da halen ABD’de yaşadıklarını hatırlattı.
Peru günümüzde, Latin Amerika’da en hızlı büyüyen ekonomiye sahip. Geçtiğimiz yılın aynı zamanına göre, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,4’lük bir büyüme gösteren Peru ekonomisi bu rakamla 5,4 büyüme gösteren Brezilya’ya yaklaşırken, 2,6’lık büyüme gösteren Meksika ve sadece 2’lik büyüme gösteren Şili’ye fark attı.
