Geçtiğimiz Temmuz ayında Paris’te 32.Enternasyonal Yahudi Jeneoloji Kongresi ve 1. Ladino Yaz Üniversitesi Konferansı’nda, ekim ayında ise İstanbul’da Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinliklerinde yer alan İzmir Sefarad Sergi Grubu’nun hazırladığı ‘Dünden Bugüne İzmir Sefarad Düğünleri’ fotoğraf sergisi ve belgesel gösterimi, sonunda doğduğu yere, yani İzmir’e dönerek onu merakla bekleyen İzmirlilerle buluştu. İzmir Türk Amerikan Derneğinde gerçekleşen, tüm cemaatin davetli olduğu etkinliğe geniş toplumdan da çok ilgi gördü.
Seksen yılı aşan bir zaman dilimini kapsayan düğün fotoğraflarının sergilendiği etkinlik aile arşivlerinden elde edilen fotoğraflardan derlendi. Her fotoğrafın isim, yıl ve yer bilgisi de sağ alt köşede belirtildi. Sergideki fotoğraflar; dota, entradura, aşugar, banyo de novya, alavantar la novya gibi düğün geleneklerinin sırasına göre düzenlenmiş ve her aşama notlarla açıklanmıştı. Eski yıllara ait siyah-beyaz fotoğraflarla yakın zamana ait renkli fotoğrafların yan yana duruşu geleneklerin nesilden nesile aktarılışını vurguladı.
Bütün bu çalışmaları gerçekleştiren, İzmir’de bir Sefarad Sergi Merkezi kurma ideali ile yola çıkan Selim Bonfil ve sekiz hanımdan oluşan bir gönüllüler grubuydu: Beki Şikar, Katya Levi, Keti Asal, Rahel Hayim, Sara H. Enriquez, Sara T. Enriquez, Sarit Bonfil ve Stella Azar.
Bir süre sonra konuklar, merakla beklenen belgesel filmi izlemek üzere konferans salonuna alındı. Grup başkanı Selim Bonfil ve Cemaat başkanı Jak Kaya sırayla söz aldılar. Cemaat başkanı Jak Kaya konuşmasında çok hoş bir tesadüfe işaret etti. Sergi açılış tarihi olan 13 Aralık geçen yıl İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın tescil edildiği tarihti.
Ve Mendellsohn’un ünlü düğün müziği eşliğinde belgesel başladı. Film 1930’lu yıllardan 2012’ye uzanan bir zaman yolculuğunda 25 yaşından 99 yaşına kadar birçok aile ile yapılan röportajlar ve düğün görüntülerinden derlendi. Geleneklerin birçoğunun yıllar geçmesine ve nüfusun giderek azalmasına rağmen değişmediğini ve her düğünde aynı şevk ve mutlulukla gerçekleştirildiğinin altı çizildi. Söyleşilerin çoğunun Ladino dilinde yapıldığı belgesel Türkçe altyazılıydı. Bu belgesel, hem İzmir Sefarad düğün gelenekleri için hem de yakın bir gelecekte ne yazık ki unutulacak olan Ladino dili için bir arşiv niteliği taşımış oldu.
İzmir Yahudi Cemaati uzun yıllar sonra belki de ilk defa böylesi bir etkinlik için büyük bir katılımla bir araya geldi. Sabi ile Avram Aji’nin Sefarad şarkıları ve Los Paşaroz Sefaradis’in melodileriyle renklenen film, sürükleyici kurgusu ve duygu yüklü replikleriyle izleyenleri etkiledi. İzleyenleri en çok etkileyen bölümlerden biriyse filmin sonunda Sara Pardo’nun yürek burkan sözleriydi: Belki gün gelecek İzmir’de hiç Yahudi kalmayacak. Ancak bütün dünyadaki Yahudi mirasının bir parçası olan İzmirlilerin tarih ve kültür mirası hiçbir zaman kaybolmayacak, yok olmayacaktır.”
İzmir Sefarad Sergi Merkezi projesi kapsamında yapılan bu ilk etkinliğin amacı projeyi tanıtarak duyarlılık uyandırmak ve ileride yapılacak çalışmalar için cemaatin desteklerini istemekti.