BITCOIN-AL SAT SEV (cesaretiniz varsa)

Bundan altı ay evvel Bitcoin’i teknoloji sayfamızda siz okuyucularımıza tanıştırmıştık. Bugün ise çılgınlık boyutuna gelmiş bu olguyu ekonomi sayfamıza taşıyoruz. Haklı sebeplerle elbette. Ne de olsa dünyada daha önce hiç kimse bir start-up para birimi görmedi! Bilgi çağında bilgiden tasarruf olmaz diyerek sizi uzunca bir yazıyla baş başa bırakıyorum. Okuduktan sonra ister alın ister satın ya da benim gibi sadece sevin

Selin SEVİNDİREN Ekonomi
18 Aralık 2013 Çarşamba

Kimilerince geleceğin parası olmaya aday gösterilmesi, yatırımcısına haftada yüzde 100 getiri sağladığı dönemler olması, FED eski Başkanı Alan Greenspan’in bunun bir balon olduğu uyarısı ve en basitinden ‘An Idiot’s Guide To Bitcoin’ tarzı makalelerin yazılmaya başlaması artık Bitcoin’in hayatımıza girdiğinin kanıtı. ABD’de Lamborghini marka lüks otomobilin 216 bitcoin’den satılmış olması, Güney Kıbrıs’ta bir üniversitenin bitcoin ile öğrenci kabul etmesi, 1990’lardaki ‘ne işe yarıyor bu internet’ yaklaşımımızdan bugünlere gelmemiz, bitcoin için de aynı yola gireceğimizin somut göstergeleri adeta.

BİTCOİN’İ HATIRLAYALIM (DAHA DA UNUTMAYALIM)

Bitcoin sanal bir para birimi, ancak dolar, euro gibi bir para birimi olarak kullanılmasıyla sınırlı kalmayıp, kredi kartları veya Paypal’e ciddi rakip olabilecek bir ödeme sistemi de aynı zamanda. Bu satırları yazarken bir bitcoin 750 dolar değerindeydi. Henüz derin bir piyasası oluşmadığından volatilite hayli yüksek; o yüzden fiyat yarısına inmiş de olabilir iki katına çıkmış da. Merkezi bir otorite tarafından (merkez bankası gibi) kontrol edilmediği gibi, peer to peer denen kullanıcıların oluşturduğu bir ağ üzerinde, transferlerin doğrudan (bankaların aracılığından bağımsız, yurtiçi/yurtdışı!) ve anonim kalacak şekilde gerçekleştiği bir sistem söz konusu. Bitcoin İlk kez 2008 yılında  -takma ismiyle- Satoshi Nakamoto (ismin SAmsung, TOSHIba, NAKAmichi, MOTOralla’dan oluştuğuna dair spekülasyonlar var) tarafından internette bir manifesto ile duyuruldu. Bu arada bitcoin’lerin kuruşlarına satoshi deniyor: 1 bitcoin 100 milyon satoshi.

Temel olarak eğer bir bitcoin sahibiyseniz bir kriptografik anahtar ve buna bağlı 33 rakam ve harften oluşan bir internet adresiniz var demektir. Biri size sattığınız döviz veya mal/hizmet karşılığı bitcoin gönderdiğinde, karşılıklı internet adreslerinizi kullanmak durumundasınız. İşlemin onaylanması içinse sadece sizin bilebileceğiniz kriptografik anahtara ihtiyacınız var. Şu ana kadar hiç hacking vakası yaşanmamış olan bitcoin ağının güvenilirliği, uzmanlar tarafından beğeniliyor. Al-sat ve transfer işlemleri yapan, bitcoin sahiplerini bu karmaşık adresler ve anahtarlarla uğraşmaktan kurtaran ve onları sizin için saklayan ‘elektronik cüzdan’ programları akıllı telefonlarda indirilebiliyor. Bu cüzdanlar ise ağın kendisi kadar güvenli değil; maalesef bitcoin’leriniz çalınmaya müsait, ama kredi kartı bilgilerinizin çalınmasından çok daha az bir ihtimalden bahsediliyor.

Cüzdanlar arası bir işlem gerçekleştiğinde bu işlem transfer edilen bitcoin’in koduna kaydediliyor. Toplanan bütün işlemlerin kayıtları bir ‘blok’ içinde yer alıyor. Bu blokun nasıl ve kim tarafından çözüldüğü, bir alttaki başlığın altında açıklayacağım üzere tüm sistemin ana fikrini oluşturuyor. Bu kodlar herkese açık bir listede (ledger) toplanıp görüntüleniyor; böylece sistemin şeffaflığı ve güvenilirliği sağlanıyor. Bunun yanında bitcoin’in asıl sahibin kim olduğuna dair karışıklık çıkması engellenmiş oluyor. Yalnız anonimlik ne oldu diye soracak olursanız, söz konusu herkese açık olan listede sadece işlemin kodu ve miktarı gösteriliyor. Nakit para kadar anonimlik sağlaması mümkün değil elbette fakat Paypal’in tersine adınız, e-mailiniz ya da herhangi bir şahsi bilginiz kesinlikle görünmüyor.

İLK BİTCOİN GAZ VE TOZ BULUTUNUN... 

İlk bitcoin’in nasıl oluştuğunun cevabı fizikte değil elbette ya da altın gibi periyodik cetvelde de değil; matematikte. İlk Bitcoin Nakamoto’nun yarattığı yazılımdaki ilk matematik sorusunun çözülmesiyle ortaya çıktı. Soru dediğimiz aslında her bir bitcoin gönderiminin peer to peer ağında kayda alınması, doğrulanması ve güvence altına alınması için kodun çözülmesi. Bu kodu çözmeye bitcoin madenciliği (mining) deniyor. Bitcoin madencileri, bitcoin işlemlerinin gerçekleşmesini sağlıyor ve bunun için yarış halindeler, çünkü çözene ödül var. İlk zamanlarda göreceli kolay bir matematik probleminin çözümü karşılığında 50 bitcoin kazanılıyordu şimdi ise bilmeceler tam on milyon kat daha zorlaştı ve bitcoin yazılımının tabiatı dolayısıyla çözüldükçe de zorlaşmaya devam edecek çünkü her bir blok kendinden önce gelen blokun kodunu da içeriyor, blok zinciri gittikçe uzuyor. Sistem şu anda saatte 6 bilmecenin çözülmesine olanak veriyor ve 25 bitcoin ödül sunuyor. Başka bir deyişle bitcoin’lerin birinin cüzdanından başkasının cüzdanına girmesi 10 dakika sürüyor ve bunun gerçekleşmesini sağlayabilen bitcoin madencisine 25 bitcoin ödül veriliyor, sonuçta tedavüldeki miktar 25 bitcoin artmış oluyor. Piyasada şu anda toplam bitcoin sayısı 12.125.650. Bu arada 10 dakika sonunda satıcının işleme konu bitcoin üzerindeki hakkı sona eriyor ve aynı bitcoin’in iki kere harcanmasına izin verilmiyor. Basit ama bir o kadar dâhiyane!

Her dört yılda bir, ödül bitcoin’ler yarısına inecek şekilde ayarlanmış. Kısaca 2017’de çok daha zor bir soruyu çözmenin karşılığında 12,5 bitcoin kazanılacak. Yine sistem 2140 yılında tedavüldeki bitcoin’in 21 milyona ulaşmasını ve orada fiyat ne olursa olsun arzın bitmesini öngörüyor. (Ödülün en küçük birim olan 1 satoshi’ye indiği yıl) Arzın inelastikliği konusunda altından daha iddialı!

Dünyanın dört bir tarafındaki madenciler ileri teknoloji işlemcileriyle (miner) sonsuz sayıda olasılığın üzerinden giderek, deneme yanılma yöntemiyle kodları çözüyor. Madenciler toplanıp soruyu grup halinde çözmüşlerse ki günümüzde zorluk derecesi artık bu yöntemi şart koşuyor; ödül gruba, işlemcilerinin gücü oranında dağıtılıyor. Bu işlemciler devamlı gelişiyor ve sahip olduğunuz işlemci bir anda beceriksiz kalabiliyor. İşlemcilerin evinize gelmesi sipariş yoğunluğundan aylar alabiliyor. Bekleme sürecinde veya işlemcilere hiç sahip olmayanlar için sizin adınıza ücret karşılığında maden çıkaran siteler mevcut. (Ör:cex.io)

Madencilik yapanların aslında geleneksel sisteme göre para basmakla aynı şeyi yaptığını fark ettiniz. İşte böylece bitcoin para basma gücünü merkezi bir yerde toplamak yerine dağıtmakla, yani her isteyenin para basma sürecine dâhil olabileceği bir yapı ile ezberleri bozuyor. Para politikası mı dediniz? Kimin politikası?

 

 

 

Resimde gördüğünüz siyah kutu şeklindeki miner, 10 Mayıs 2013’de 274 dolara alınmış (Aynı altın gibi bitcoin’in de bir çıkarma maliyeti var). Saniyede 5,5 milyar veri karşılaştırması yapan bu işlemci, biraz evvel sözünü ettiğim gibi bir gruba dâhil olarak maden kazıma yapmış. 10 günün sonunda kendisine toplam 2 bitcoin düşmüş (220 dolar). Bundan sonra kazdığı her bitcoin kâr!

 

PARANIN TARİHİNE ÇOK KISA BİR BAKIŞ

‘Parayı Lidyalılar bulmuştur’a kadar gitmeye gerek yok, ama bitcoin’in çıkış mantığını anlamak için en azından paranın yakın tarihine bir göz atmakta fayda var. 

1914’e kadar sınırlar ötesi mal/hizmet ticaretinin gerçekleşebilmesi için devletler, para politikalarından bağımsız, uluslararası, elle tutulur ve öz değeri olan bir para çeşidine ihtiyaç duydular. Binlerce yıl kullanılan bu para çeşidi altındı (mal para) ve arzı sınırlıydı. Bu tarihten sonra ise devletler kendi ‘milli ekonomilerini yönetmek’ amacıyla tamamen maliyetsiz ve sınırsız şekilde basabilecekleri, ulusal, para politikası aracı, kâğıt para (itibari para) sistemine geçiş yaptılar. İşte bu siyasi araçla hükümetler bugünlerde ‘kur savaşları’ diye tabir edilen ve tüm dünyada finansal kriz yaratabilecek şekilde ekonomiyi manipüle edebildiler. Zira her bir ülkenin birbirlerine karşı rekabet avantajı sağlamak amacıyla kendi para değerini düşük tutarak ihracatı arttırması/ithalatı düşürmesi ancak diğer ülkelerin de aynı yolda adımlar atmasına, sonuçta zaman zaman uluslararası ticarette durgunluk dönemine girilmesine yol açtı.

İşte arkasında hiçbir devlet politikasının bulunmadığı bitcoin’in arzının sınırlı olması yani altındaki gibi inelastik özelliği, geleceğin finansal sistemlerinde bu kırılganlıkların elimine edilmesini sağlayabilir. İspanya ve Güney Kıbrıs’ta yaşanan finansal krizlerde, bankaların vatandaşların hesaplardaki (hani devlet güvencesinde olan) paralarını gecikmeli ya da belli bir kota üzerinden ödediğini hatırlayın. 

BİTCOİN BALON OLABİLİR Mİ?

Bitcoin balonu yok demek oldukça iddialı olur. Ancak hızlı fiyat artışı her zaman balon göstergesi değildir. Sistem Çin’de de hızla kabul görmeye başlayınca hem sisteme olan güven arttı, hem de daha fazla kullanılacağı düşünüldü. 2013’ün başında 14 dolar olan bitcoin yılın ikinci yarısında hızla değer kazandı. Bitcoin sistemi 19 Kasım’da ABD Senatosu’nda tartışılırken yasaklama yönünde bir sunum yapılmadı. Tersine bir tür finansal hizmet olarak takdim edildi ve bitcoin rekor fiyatı olan 1.200 dolara ulaştı. Aynı gün 1 onz altın 1.275 dolardı! Bitcoin’in arzının kısıtlı olması nedeniyle, kullanımı yaygınlaştıkça talep artacağından değerinin artması kaçınılmaz. Bitcoin’in değerindeki ani değişimler kullanıcıların algı değişikliği, sisteme yönelik güven kaybı, spekülatif talep, belirsizlik korkusu, mevzuat engeli, dalgalanmalar nedeniyle olabilir. Geçen hafta FED eski Başkanı Alan Greenspan ‘1 yılda 89 katına tırmanan bitcoin fiyatlarının sürdürülemeyecek kadar yüksek olduğunu ve sanal paranın bir para birimi olmadığını’ savunmuştu. 

- Mikro ekonomi düzeyde son söz: Sanal cüzdanlarınızda bitcoin’e yer açın

Eskiden e-posta teknolojisini sadece profesyonel bilgisayar yazılımcıları kullanıyordu, bugünse herkes. Bitcoin için de durum farklı olmayacaktır. Hatta akıllı telefonlara indirilebilen yüzlerce uygulamalar bunun habercisi. Saniyede işlem sayısının arttırılması, ölçeğinin genişletilmesi için Bitcoin Sistemi her gün optimize ediliyor. Şunu da not etmek gerek, hemen her işini sanal dünyaya taşıyan internet kuşağı için Bitcoin Sistemi adeta düzene meydan okuma simgesi.

Makro ekonomi düzeyde son söz: Geleneksel ekonomik düzene karşı bir devrim

İnternet çağıyla hızla evrim geçiren eğitim, pazarlama, iletişim, ticaret ve daha birçok alana finansal sistemin de eklendiğini söyleyebiliriz. Citibank döviz stratejisti Steven Englander, bitcoin’in inelastik arzı ve dolayısıyla deflasyonist meylinden dolayı dünya çapında merkez bankalarının rezervlerini altın ve itibari para birimlerinden bitcoin’e dönüştürme ihtimalinin çok da uzak olmadığını söylüyor. Yeni bir gölge oyuncu ile karşı karşıya olan bankacılık ve finans sisteminin bitcoin ya da ondan sonra gelecek sanal para sistemleri karşısında mevcut halini koruması imkânsız. Geçen hafta JP Morgan Bitcoin benzeri bir sistem için patent başvurusu yaptı bile.

BITCOIN, ULUSAL PARALARIN ALTERNATIFI OLABILIR MI?

Sıkı kambiyo kontrol rejimi uygulayan, enflasyon oranı yüksek, ulusal para biriminin değeri çok fazla dalgalanan ve küresel yaptırımlara tabi bazı ülkelerde bitcoin’in ödeme aracı olarak kullanıldığı biliniyor. Bunların başında Çin geliyor. Çin dışında henüz bitcoin’le ilgili yasal sınırlama getiren bir ülke yok. Çin’in 5 Aralık’ta bankalara bitcoin’le işlem yapmayı yasaklamasıyla bitcoin sert bir düşüş yaşadı. Fransa Merkez Bankası’ndan sistemin risklerine yönelik uyarılar geldi. İran’da uluslararası yaptırımlardan kurtulmak için de bitcoin’in kullanıldığı söyleniyor. İspanya’da kriz sorasında bitcoin kullanımında artış oldu. Buna rağmen sistem kısıtları ve henüz bilemediğimiz nedenlerle bitcoin’in ulusal paraların yerini alacağını söylemek zor.

 

Dünyadaki en büyük bitcoin alım satım platformu mt gox. Günlük 80 bin hacimle Bitcoin Western Union’ı geride bırakmış durumda

Çok yakında hepinizin yıllardır alışveriş ettiği bir Türk markası bitcoin kabul etmeye başlayacak. Gördüğünüz zaman Şalom’da okumuştum dersiniz

Türkiye en çok bitcoin işlemi yapılan 50 ülke arasında 45’inci sırada. En çok alım-satım işlemi BTCTurk.com internet sitesinden yapılıyor