• Bir kitap yazma aşamasında olan Frankl, SS’lerin eline düşünce, bir yolunu bularak sayfalarını cebine sıkıştırmayı başarıyor. Bir süre sonra başına bela olsa bile düşünce, bir yaşama tutunma/anlamı haline geliyor o sayfalar. Belki en güç günlerde, bir lokma ekmeği bulma olasılığının neredeyse imkânsız olduğu zaman ya da yanı başında düşüp, ölen insanları kanıksayıp, duyguların yitimine tanık olduğu anlarda, yazacağı kitabına tutunuyor. Özgürlüğe ulaştıktan sonra hekim olarak bir kuram geliştiriyor Frankl. İnsan neden bu güç koşullarda, ölümün daha kolay olduğu dönemde bunu yapmaz ve dirençle yaşama devam eder. Freud’tan başka bir yere taşıyor ruh bilimi. Ona göre dürtüler, bilinç dışı değil, bu anlam fikri insanı diri tutmaya yarıyor. Enver Aysever - Birgün
Bu bilgiyi öğrenir öğrenmez, yüksek duvarları arkasından kendini görünen Yedikule’ye yazılmış Ladino şarkı var mı diye baktım. İlk bulduğum, muhtemelen sevgilisi yüzünden (akla ilk kız kaçırma geliyor) zindana düşmüş bir suçlunun yazdığı şarkı… Şarkının ismi Aka Yedikule, La Huerfana del Prisionero yani Türkçe’si Yedikule, Zindandaki Öksüz. David Saltiel şarkıyı 1998 yılında düzenlemiş.
Buyrun Ladino Yedikule Zindanı şarkısının sözleri…
AKA YEDİ KULE (LA HUERFANA DEL PRISIONERO)
Yedi Kule veras empaseando
De altas murallas saradeado
En la prision esto’ por ti atado
En el budrum lloro desmasaldo
Me quitaron la luz, esto’ sufriendo
Y la muerte venir, ninya, esto’ viendo
Ninya me vo a muerir creo de hambre
Soy un cadavre
Por el yedi kule ven paseando
Mira en que hali yo esto’ pasando
Fostanico preto kale hacerte
Y a la quelhila echar aceite
Yo esto’ en la prision, tu en las flore
Sufro de corason, kero que llores
Ninya me vo a muerir creo de hambre
No puedo mas sofrir
Soy un cadavre
http://ladinodersleri.com/?page_id=204
Viktor E. Frankl’ın ‘İnsanın Anlam Arayışı’ adlı kitabını okudum. Yahudi bir ruh bilimcinin, Nazi döneminde toplama kampına düşünce nasıl yaşama tutunduğunu gördüm ilkin, ardından bu deneyimden elde ettiği logoterapi yöntemini kavramaya çalıştım.
Bir kitap yazma aşamasında olan Frankl, SS’lerin eline düşünce, bir yolunu bularak sayfalarını cebine sıkıştırmayı başarıyor. Bir süre sonra başına bela olacağını bile düşünce, bir yaşama tutunma/anlam haline geliyor o sayfalar. Belki en güç günlerde, bir lokma ekmeği bulma olasılığının neredeyse imkânsız olduğu zaman ya da yanı başında düşüp, ölen insanları kanıksayıp, duyguların yitimine tanık olduğu anlarda, yazacağı kitabına tutunuyor.
Özgürlüğe ulaştıktan sonra hekim olarak bir kuram geliştiriyor Frankl. İnsan neden bu güç koşullarda, ölümün daha kolay olduğu dönemde bunu yapmaz ve dirençle yaşama devam eder. Freud’tan başka bir yere taşıyor ruh bilimi. Ona göre dürtüler, bilinç dışı değil, bu anlam fikri insanı diri tutmaya yarıyor.
(…) Toplama kampında bir gün rüyasını anlatıyor bir tutsak ve diyor ki: “Bu ayın sonunda kurtulacağımızı gördüm dün gece.” Öylesine inanıyor ki rüyasına, neredeyse bunun gerçekliğinden emin halde geçiriyor ay sonuna dek olan zamanı. Yazık ki, o gün geldiğinde ne kurtuluş oluyor, ne koşullar değişiyor. Zavallı adam kısa süre sonra ölüyor. Bana kalırsa, tercih ediyor.
İnsanın anlam dünyasının giderek sığlaştığı, yaşamdan haz duymak, derinlemesine neden bulamadan yitip gittiklerini görüyoruz. Çoğu yaşayan ölüye dönüyor. Bizim gibi ülkelerde umut kırıcı ne çok olay var, buna dayanmak, kendini gerçekleştirme serüvenini sürmek hiç kolay değil! Öyle anlarda, cebindeki üç beş sayfa kâğıdı canı pahasına korumaya çalışan Viktor E. Frankl gelecek artık aklıma.
Enver Aysever
http://www.birgun.net/haber-detay/tarihi-bu-sekilde-yinelemek-ahmaklik-122242.html
YOK, Fetullah Gülen Ermeni’ymiş...
Yok, Fetullah Gülen’in arkasında Yahudiler varmış...
Böyle diyenler, bir zahmet cevap versin:
Fetullah’ın adamlarına devlet kadrolarını Ermeniler mi açtı?
Fetullah’ın polis ve savcılarıyla kol kola operasyonları Yahudiler mi çekti?
Fetullah orduya sızarken Ermeniler mi, Yahudiler mi uykuya yattı?
“Bizim hiç suçumuz yok be abi, hepsini Ermeniler ve Yahudiler yaptı” diyerek...
Aymazlıklarınızın, eksiklerinizin, hatalarınızın, aldatılmışlıklarınızın önünü kapatamazsınız.
Ahmet Hakan
Netten okumalar
http://www.avlaremoz.com/2016/07/26/iyi-ki-dogdun-walter-benjamin-melike-karaosmanoglu/
http://www.slideshare.net/DeryaAgis/szl-tarih-atlyesi-haziran-2016-oral-history-workshop-june-2016
Eskilerden
http://ducanecundioglusimurggrubu.blogspot.com/2013/03/uskudarda-bir-yahudi-mahallesi.html
Takılan tweetler
Murad Çobanoğlu @muradcobanoglu 1 Agu
Sosyal medyada "partizan ayırt etmeksizin" nefret amaçlı kullanılan sözler;
1. Yahudi.
2. Gezi
3. Ermeni.
4. İsrael
(((rivokkk))) @Rivokhay 30 Tem
Ağır, yavaş hareket eden insanlar için: Se lo yevo la paça el gato
Bacağını kedi götürüverdi
(((rivokkk))) @Rivokhay 30 Tem
El amor es un paça de kavra, guay del korason ke piza
Aşk bir keçi bacağı, vah üstüne bastığı yüreğe
(((rivokkk))) @Rivokhay 25 Tem
Cumhurbaşkanımız CNN’de antisemitizme karşıyım dedi O halde Bir 500yıl daha buradayız. Çöktük buraya her yer Mişon Moşe