Meslek adına göre mi yoksa tadına göre mi seçilir?

Eğitim seviyesinin giderek yükseldiği ve artık üniversite okumanın bile yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz.

Gençlik - Eğitim
3 Ağustos 2016 Çarşamba

Beni Yanar


Bu nedenle herhangi bir alanda tam olarak profesyonelleşemeyen insanlar çoğunlukla istemediği ve bölümleriyle alakalı olmayan işlerde çalışmak durumunda kalıyor. Koç Lisesi 10. sınıf öğrencisi Karen Ancel de bu konuya paralel, ileride iş sahibi olacak gençlere ışık tutacak bir araştırma yaptı. Bu araştırma, gençlerin geleceklerine yönelik planlarına ışık tutuyor. 

Değişen, gelişen ve bir hayli acımasızlaşan dünyada doğal seleksiyon artık hat safhada. Kendinizi öne çıkaracak veya diğer insanlara göre fark yaratacak kabiliyetleriniz olmadığı sürece, bu dünyada vasat bir insan olarak kalmaya mahkumsunuz. Özellikle eğitim seviyesinin giderek yükseldiği ve artık üniversite okumanın bile yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz. Neden? Çünkü nüfus çok, talep çok, fırsat az.

Bu nedenle kendini geliştirmeyen, herhangi bir alanda tam olarak profesyonelleşemeyen insanlar çoğunlukla istemediği ve bölümleriyle alakalı olmayan işlerde (çoğu zaman bir sandalye ve bilgisayardan ibaret olan) çalışmak durumunda kalıyor.

Koç Lisesi 10. sınıf öğrencisi Karen Ancel de bu konuya paralel, ileride iş sahibi olacak gençlere ışık tutacak bir araştırma yapmış. Aralık 2015’te VKV Koç Lisesi 10. sınıf öğrencileriyle yapılan, toplam 100 öğrencinin katıldığı araştırma, öğrencilerin meslek seçimlerini, bu seçimlerindeki etkenleri ve yakın geleceğe dair kariyer öngörülerini ele alıyor. 1999 – 2000 yılı doğumlu öğrencilerin, yedi sorudan oluşan ankete verdikleri cevaplarda en ön plana çıkan bulgu, öğrencilerin yaratıcı yetenek ve zekaya verdikleri önem olmuş. Ayrıca hobilerin de öğrencilerin yaşamlarında önemli derecede etkili olduğu tespit edilmiş.

Araştırma anketi sonucunda ortaya çıkan bir diğer sonuç ise öğrencilerin yüzde 28’inin bir işte başarılı olmanın ölçütünü kazandıkları para miktarı bakımından değerlendirmesi olmuş. Yaşadığımız dönemin şartları ve yükümlülükleri göz önünde bulundurulduğunda öğrencilerin pek de haksız olduğunu söyleyemeyeceğim.

EN TERCİH EDİLEN MESLEK

Öğrenciler tarafından en fazla tercih edilen meslek ise endüstri mühendisliği olmuş. 100 öğrencinin 12’si tarafından seçilerek en çok istenen meslek olan endüstri mühendisliği birçok sektörde iş bulabilmek, yönetici adayı olabilmek için gerekli donanıma sahip olmayı hedefleyen öğrencilerin birinci tercihi. İş hayatında çok yönlülüğün ve esnekliğin önemli rol oynadığı bu devirde endüstri mühendisliği eğitimi, tek alan uzmanlığına odaklanmamış olması sebebiyle çok geniş bir uygulama alanına adapte edilebilir bir meslek olarak görülmüş Karen Ancel tarafından.

5 YIL SONRA…

Anketin “Kendi mesleğinizi seçip çalışmaya başladıktan beş yıl sonrasını düşündüğünüzde neredesiniz?” sorusuna:

-Yüzde 2, “Bir start-up kurma aşamasındayım. Satıp çok para kazanmayı hedefliyorum,”

-Yüzde 14, “Fakir ülkelere gidip, henüz gençken sosyal sorumluluk yapıyor olacağım,”

-Yüzde 35, “İyi bir şirket/hastane/firma vs. de maaşlı çalışıyorum,”

-Yüzde 49, “Kendi işimi/ şirketimi/kliniğimi vs. açtım,”

Şeklinde yanıtlar verdi.

Bu sorunun sonuçları doğrultusunda öğrencilerin neredeyse yarısı kendi işini kurmayı hedefliyor. Beş yıl sonra bir işin patronu olmayı düşünen bu insanların iş hayatına girişleri bir hayli önem arz ediyor. Çünkü bir işin sahibi olmak demek sadece altınıza birkaç çalışan alıp, yan gelip yatmak anlamına gelmiyor. Çalışmayı planladığınız iş kolu ile ilgili bilgi, birikim ve tecrübeleriniz, işinizi ayakta tutacak yegâne unsur.

Anketteki bir diğer soru ise öğrencilerin yabancı ülkelerde çalışma isteği olup olmadığının üstünde durmuş ve öğrencilerin yüzde 36’sının yabancı ülkelerde çalışmak istediği sonucuna ulaşılmış. Bu durumun ülkemizde yeterli fırsat ve olanağın olmadığı ve öğrencilerin beyin göçü yaparak mesleklerini başka ülkelerde icra edebileceklerine inandıklarını gösteriyor.

Bir diğer faktör ise mesleğin nelere göre seçildiği. Eski zamanlarda çoğunlukla rastlanan ‘Ailenin istediği mesleği seçme’ faktörü bir hayli geride kalmış gibi görünüyor. Öğrencilerin yüzde 42’si mesleklerini hobileri üzerinden şekillendirmeyi tercih ediyor ki bu durum hem insan mutluluğu hem de meslek çeşitliliği açısından iyiye işaret.

Araştırma sonucunda iki farklı öğrenci tipi ortaya çıkmış. Birincisi yaratıcılık odaklı olup mesleğini kendi kişisel eğilimleri üzerinden seçen grup. İkincisi ise geleceğini garanti altına almaya odaklı, daha çok paranın ve mutlak başarının ön plana çıktığı gruptan oluşuyor.

 

ANKETLERDE CİNSİYET SORUSU YOK

Gelecek neslin meslek seçimlerine ve bu seçimlerde dikkate alınan faktörlere ışık tutan bu araştırmanın sahibi Karen Ancel’in görüşleri ise şöyle:

“Kendim seçmek istediğim mesleği yıllardır düşünürüm; geleceğimiz ve hedeflerimiz evimizde sıkça konuşulan bir konudur. Ailemin 105 yıllık bir hukuk geçmişi var ve bu uzun düşünme sürecinin sonunda ben de ileride fikrimi değiştirmediğim sürece hukukçu olmak istediğime karar verdim. Ailem asla bu konuda bana bir baskı yapmasa da ve her fırsatta tamamıyla mutlu olacağıma inandığım, beni heyecanlandıran bir meslek seçmemi tavsiye etse de bu seçimimi bilinçaltımda sadece ailemin geçmişinden dolayı mı yoksa gerçekten kendim ilgi duyduğum için mi yaptığımın iç muhasebesini çok yaptım.

Acaba yaşıtlarım mesleklerini seçerken ne gibi faktörlerden etkileniyorlar, neye göre karar veriyorlar diye araştırmaya karar verdim ve okulumun iznini ve desteğini alarak bu araştırmayı gerçekleştirdim.

Anketi hazırlarken Surveymonkey adında bir uygulamadan faydalandım ve oraya yüklediğim soruları müdür yardımcım benim için tüm 10. sınıf öğrencilerine gönderdi. Öğrencilerin büyük bir kısmından aynı gün içinde, geri kalanından da 1-2 gün içinde geri dönüş aldım. Onların ankete karşı duydukları heyecanı görmek ve cevapları değerlendirmek beni çok mutlu etti. Araştırma sonuçları çoğu bakımdan beklediğim doğrultudaydı. Yaşıtlarım mesleklerini seçmeye çalışırken artık eskisi gibi, sadece gelenekleri bozmamak adına aile işini devam ettirmek hevesi içinde değiller. Gerçekten ilgilerini çeken bir meslek seçmeye hevesliler. Evet, gelir bu seçimde etkili bir faktör ancak zekâlarını, yaratıcılıklarını ve yeteneklerini kullanabilecekleri bir meslek seçmek onlar için geliri yüksek bir meslek seçmekten daha cazip. Meslekte başarı ölçütü gençlerin büyük bir kısmı için insanlığa yardımcı olup olamadıklarıyla doğrudan bağlantılı. Gençler bilinçli, kendilerini gelecekte hayal ettikleri yeri ve pozisyonu şimdiden az çok biliyorlar ve en önemlisi doğru değer yargılarına sahipler.

Bu arada belirtmek isterim ki bu anketi özellikle cinsiyet sorusu sormadan gerçekleştirdim çünkü 21. yüzyılda artık cinsiyetin meslek seçiminde etkili bir faktör olmadığını, artık bütün mesleklerin cinsiyet veya ayrım gözetmeksizin herkes tarafından çok sevilerek ve başarılı bir şekilde uygulandığını düşündüğüm için böyle bir ayırım yapmayı gereksiz gördüm.”

Karen Ancel birçok gencin hayatın derin sularına atılmadan önce aklıselim bir şekilde düşünmesini sağlayacak bir araştırma yapmış. Ben de bu araştırmayı incelerken bizzat sorulara vereceğim cevabı düşündüm ve geleceğini garanti altına almak isteyen kategoride olduğumu farkına vardığımda bir nebze hayal kırıklığına uğradım. Çünkü küçüklüğümden beri isteklerim doğrultusunda hareket edip, kimsenin etkisi altında kalmaksızın, hür bir şekilde hareket ettiğimi düşünürdüm fakat son zamanlarda para kazanma sorumluluğunun baskısıyla hedeflerimden şaşıp istemediğim alanlara yönelme çabası içine girmişim. Bu farkındalığı bana ve aynı şekilde öğrencilere aşılamayı amaçladığı araştırmasını gönülden destekliyorum.