Sovyetler Birliği’nin kurulmasında en büyük fikir babalarından olan Lev Davidovich Bronstein ya da diğer adı ile Leon Trotsky, Bolşevik devrimin ana fikirlerini kapitalizmin başkenti New York’ta mı düşünmüştü?
Yazar Kenneth Ackerman Yahudi asıllı ünlü radikal komünist Trotsky’nin Rus devrimi öncesi New York’ta geçirdiği günleri ve hayatını bir kitapta kaleme aldı.
‘Trotsky New York’ta: 1917’ adlı kitap özellikle kızıl devrime giden haftalarda ünlü komünistin New York’ta geçirdiği 10 haftaya odaklanıyor.
1917’de Trotsky’nin ziyaret ettiği New York, tarihte hiç olmadığı kadar kozmopolit ve Yahudi idi. Şehrin 5.5 milyonluk nüfusunun beşte biri emperyalist Rusya’dan kaçmış Rus kökenli Yahudilerden oluşuyordu. Rusya o yıllarda Yahudiler için son derece tehlikeli bir yer idi. Ülkenin özellikle batı kesimlerinde Yahudilere karşı yapılan halk ayaklanmalarında yüzlerce Yahudi katledilmişti.
New York’ta 1917 yılında en büyük Yahudi nüfusu Lower East Side semtinde idi. Burada yaşayan Yahudilerin bir çoğu sosyalist ve sol bir görüşe sahipti. O günlerde şehrin kafelerinde, tiyatrolarında sinemalarında ve gazetelerinde sosyalist fikirler tartışılmakta, kapitalizm ve emperyalist fikirler eleştirilmekte idi.
Ackerman kitabında, Trotsky’nin bu ortamda geçirdiği kısa zamanda politik olarak nasıl etkilendiğini anlatıyor.
Ackerman’ın kitabına göre, komünist felsefenin ve Ekim Devrimi’nin kurucu babalarından olan Trotsky, daha sonra Rusya’nın SSCB’ye dönüşmesinde rol aldığı için pişman olur, çünkü ortaya çıkan rejim şeytani bir oligarşiden başka bir şey değildir. Ancak SSCB Lideri Stalin 1940’ta Trotsky’yi öldürtür ve onu ülkenin tarihinden silmek ister.