Sevgili okurlarım,
Bu hafta sizlerle çok özel bir yazı paylaşmak istiyorum. Yazıyı özel kılan şey ise bir danışanımın kendi gerçekliği ve duyguları olmasından kaynaklanıyor. Kendisine tekrardan gösterdiği cesaretten dolayı teşekkür ediyorum. Gizlilik ilkelerine ve etik çalışma prensiplerine bağlı kalarak kendisinin de izni ve onayı ile bu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Eminim ki bu yazı her okuyanda farklı bir duygu uyandıracak. Bunun olması çok doğal ve aslında gereklidir de ve fakat sizden ricam yazıyı okurken şunu her zaman aklınızın bir köşesinde tutmanız: ‘‘Şu an hissettiklerim ve buna bağlı olan yorum ve düşüncelerim aslında bu yazıda okuduklarımın bende uyandırdığı yaşanmışlıkların, duygu ve düşüncelerin ve hatta inanç kalıplarımın bir yansımasıdır.’’ Belki bu sayede danışanımın bu çok özeli olan yazısını sizlerle paylaşmama izin vermesine sebep olan amacına da hizmet etmiş oluruz. Umarız ki bu özel ilişkinin yaşandığı tüm evlerde bu yazı okunsun ve artık ayrılıklıklar son bulsun.
Ödev: Bir mektup bırakabilseydin dünyadaki tüm doğacak kızların babalarına neler derdin, neler önerirdin onlara?
“Babalar, asla kızlarınızın hayatına başkalarının gözlerini sokmayın. ‘O ne der, bu ne der?’ demeyin. Bunlar hem ilişkinize hem de kızınızın kendi ayakları üzerinde, bağımsız olarak büyüyüp gelişmesine zarar verir.
Sevgili babalar, kızlarınıza asla kendi doğrularınızı empoze etmeyin. Bu dünyada bir tane siz varsınız zaten. Şimdi onlar sizden bir parça aslında; bakalım, o dünyaya neler katacak?
Babalar, anneye destek olun hatta anneyle bir olun.
Birlik olun ki, biri iyi polis biri kötü polis olmasın, sonuçta soruşturma yapmıyoruz. İçinizden ve gerçek yaklaştığınızda kapısını açmayacak çocuk yoktur bu dünyada.
Babalar ve anneler, önce kendinizi tanıyın. Kendinizi anlamadan da çocuk yapmaya kalkışmayın. İlişkinizin temel taşlarının sağlam olduğundan emin olun. Hayat beklenmedik sürprizlerini atınca suratınıza sevgi değil sadece saygı, destek, anlayış ve en çok da birlikte el ele yürüyebilmek gerekiyor tüm engellerde!
Babalar; çocuklarınıza, kızlarınıza el kaldırmayın. Bunun nasıl gurur incitici bir şey olduğunu bilemezsiniz. Orada acıyan vurduğunuz asıl yer değil, Kalp! Ve ‘O’ iz zor siliniyor. Çocuklarınıza sözlerinizle değil, davranışlarınızla öğrettiğinizi unutmayın!
Babalar, mahremiyete saygı duyun. Bir kızınız varsa ve sizden bir şeyler saklıyorsa vardır bir sebebi.
Onun duygu ve düşüncelerini kabul etmediğinize defalarca kez şahit olunca, onun bulabildiği tek çözüm düşüncelerini gizlemekti belki de. Babasının asi, kötü ve sevilmeyen kızı olmaktansa, düşüncelerini saklayıp sevgi ve onayınız için böyle yaptı belki de.
Babalar, kızlarınızla gurur duyun. Öyle yalandan değil. Okul 1. oldu, sizin istediğiniz gibi bir eş buldu diye hiç değil. Bisikletle tatile gitmek istiyor, farklı şeyleri araştırıyor, öğreniyor ve seviyor diye. Bol bol okuyor diye, ya da kendi tarzını yaratabildiği giysileri var diye. Hatta bence sadece bu dünyada var diye onunla gurur duyun. Sizin kızınız olduğu için ya da aynı sizin gibi olduğu için değil, kendi olabildiği için gurur duyun!
Sevin, söyleyin, sırtını sıvazlayın. Nasıl olursa olsun o benim kızım deyin. Sonuçta bugün gittiği bir yolu varsa onda sizin de katkınız olduğu kesin, her ne kadar yol size uymasa da…
Bu dünyaya bir kız getirdiniz. Öyle ya da böyle o da kendi yolunu bulacak, hatalar yapacak, düşecek, dizleri, dirsekleri kanayacak ama pansumanını yapıp yoluna devam edecek. Onun pansumanına yardım edin tabi ki ama yoluna taş çıktı da düştü diye tutup kolundan eve sokmayın. Bak böyle de bir yol var ama seçim senin deyin. Yine de taşlı yoldan mı gidiyor bence bırakın kendi yaşayarak öğrensin. Her zaman orada yardıma hazır olduğunuzu o çok iyi biliyor merak etmeyin. Sonuçta herkesin farkındalığı, herkesin yolculuğu, herkesin öğrenecekleri kendine öyle değil mi?
Yolunuza bakın, kızınıza bakın. Gerçekten görmek isterseniz onun da size öğreteceği çok şey var aslında.
Tüm babalara en içten sevgilerimle, sadece kalpten dökülen birkaç kelime, kalbinizdeki sevgiyle buluşması ve anlayışla kucaklaşıp destek olacak kollarınızda kızınızla kavuşması umuduyla...”