Yahudi takviminine denk gelen ve en yoğun, keyifli aylarından olan eylül ve ekim hem kutlamaların olduğu hem de günahlarımız için af dilediğimiz bir süreç. Yaşadığımız dualite dünyasında iyi ve kötü gibi günah ve sevap da birlikte yer alır. Biri olmadan ötekinin varlığı hüküm süremez. İşte Tanrı bizlere özgür irademizi verdiğinde akıl da vererek kendi seçimlerimizi yapmamız için bizi serbest bırakmıştır. Hatalar ve yanlışlar aslında bizlerin gelişimi ve daha iyiyi öğrenmesi için birer şanştır. Ancak öğrenmek ve kendimizi düzeltmek de bir seçimdir. Kimimiz hatalarımızdan ders alırız, kimimiz kafamızı kuma gömeriz ve kendimizi değişime kapatırız.
Ancak her sene Roş Aşana’nın gelişi ile yeni yılda yeni bir başlangıç şansı elde ederiz. Hemen akabinden gelen Yom Kipur’da ise günahlarımız için af dileriz. Ve yeni yıla başlarken şimdiler de çok moda olan bir yöntem olan sanki bir detoks ile günahlarımızdan arınarak yıla başlamış oluruz. Son zamanların modası detoks aslında Yahudilerde asırlar öncesinden beri var olan oruç ile başladı. Arınma dediğimiz, hem bedensel, hemde ruhsal bir yöntemdir. Oruç, yeni adı ile detoks yeni moda değil anlayacağınız.
Yaklaşan Roş Aşana ve Yom Kipur’u hatırlayıp gelin birlikte bir düşünelim. Bu senemiz nasıl geçti? Neler başardık? Nelerde geri kaldık? Kimleri üzdük, kimleri mutlu ettik? Hiç kalp kırdık mı? Yalan söyledik mi? Tanrı’nın Atalarımıza bizim iyiliğimiz için öğrettiklerini uyguladık mı? İç sesimizi hiç dinledik mi? Peki neyi farklı yapmak isteriz bu sene? Neler için af dilemek isteriz? Gelin vakit var iken düşünelin. Güzel dileklerimizi Tanrı’ya sinagoglarımızda iletelim. 12 Ekim gecesi ise isteyerek veya istemeyerek yaptığımız nahoş hareketler için gönülden af dileyelim. Ve Tanrı’nın bizim için hazırladığı bu ilahi güzelliklere kalbimizi açalım.
Hazır mısınız?
Hag Sameah, Shana Tova, Hatima Tova!
Sevgi ile kalın, sevgiyi paylaşın...
İLGİNÇ ATÖLYELER
Pera Çocuk
Pera Çocuk, 24 Eylül – 16 Ekim 2016 tarihleri arasında, ‘Katherine Behar, Veri Girişi’ sergisi kapsamında 7-12 yaş grubuna yönelik dijital ağırlıklı ve eğlenceli atölyeler düzenliyor. Çocuklar yazılım sanatı atölyelerinde görsel-işitsel ve teknolojiyle yapılabileceklerin sınırlarını zorluyor. ‘Düşün, Tasarla, Üret’ adlı atölyede 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin büyüleyen dünyasını yakından deneyimliyor, düşünce, tasarım ve nesne ilişkisini kolayca kavrayabiliyor. Pera Eğitim ve Microsoft iş birliği ile gerçekleşen ‘Microsoft ile Kod Saati: Minecraft’ atölyesinde ise çocuklar, kod yazımı hakkında bilgi edinerek iki boyutlu Minecraft dünyasında blokları birleştirerek bilgisayar kodu yaratıyor.
SİNEMALARDA NE VAR?
Bayan Peregrine’nin Tuhaf Çocukları
30 Eylül’de vizyona girecek olan fantastik macera filmi heyecanlı ve merak uyandıran bir hikâye!
KİTAP KURDUNDAN ÖNERİLER
Endişe Ağacı
Aile terapistlerinin önerdiği ödüllü bir kitap. Tüm çocukların farklı endişelerinin örneklendirildiği ve onlara bu endişeler ile baş etmenin yollarının anlatıldığı, duygusal öğretici bir o kadar da komik bir eser.
İstediğin Her Şeyi Yapabilirim
Düşünme eylemini çocuklar için eğlenceli bir serüvene dönüştüren Oscar Brenifier, dizideki her kitabın ismini bütünleyen on sekiz büyük soru yardımıyla, okurlarını, düşünceleri ile oynamaya ve görünenin ardında yatan gerçeği keşfetmeye çağırıyor. Çocukları ile iletişimini güçlendirmek ve kaliteli zaman geçirmek isteyen anne-babalar ve sınıf içi etkinliklerine yeni alternatifler oluşturmak isteyen duyarlı öğretmenler için de zengin bir içerik sunan “Filozof Çocuk”, her yaştan okur için sorgulamalarla dolu keyifli bir düşünme deneyimi vaat ediyor. Bu yeni seriyi kaçırmayın!
Mutluluk Sokağı
Yine de umut etmek gerekir, diyorum ben. Yarattığımız, aradığımız, bulduğumuz, koşarak, sevinçle gittiğimiz, mutlu insanlarla dolu sokaklar çoğalır belki. İnsanlar, kendi düşlerini gerçekleştirmek için çalışırken bir yandan, mutlu yaşarlar o sokakta. Sevdikleri işleri yapabilmek için fırsat bulmuş olmanın sevinciyle...
Babaannemin İçine Uzaylı Kaçtı
Polisiye tadında kitaplarıyla çok sevilen senarist, yazar Sevgi Saygı, son çocuk romanıyla okurlarını yine mizahla harmanladığı eğlenceli bir maceraya davet ediyor. Birbirinden ilginç karakterleri, temposu hiç düşmeyen kurgusu ve yalın ama muzip anlatımıyla dikkati çeken roman, çocukların sınırsız hayal dünyasının peşine takılıyor. Yetişkinler için zorlu bir süreç olan Alzheimer hastalığının çocuk dünyasındaki yansımasını gerçekçi diyaloglar ve mizahi bir üslupla aktaran yazar, arkadaşlık ilişkilerinden aile bağlarına, nesiller arası iletişimden toplumsal cinsiyet rollerine, pek çok konuyu ustalıkla işliyor.