Geçtiğimiz haftalarda, biri ülkemizin bilişim uzmanı hukukçularının büyük tespiti, diğeri de Amerika’daki bir takım servisleri odağına alan bir siber saldırı nedeniyle uzun süreli sayılabilecek ulaşım problemleri ile sonuçlanan iki kesinti gerçekleşti.
Basına kısıtlı şekilde yansıyan, bazı politikacıların posta kutularının ele geçirilmesi sonrasında, bilgileri paylaşmak için kullandıkları bazı servislerin Google Drive, Dropbox ve OneDrive gibi online depolama hizmetlerini kullanmış oldukları tespit edildi. Uzman hukukçuların bu hizmetleri kaç milyon kişinin kullandığına bakmaksızın bir Cuma akşamı tek kalemde engellemesi kullanıcılar arasında kısa süreli bir infial yarattı. O sırada benim de sosyal medyada paylaştığım bir mesajımda değindiğim gibi, korkarım çok yakında belli süreli toplu İnternet kesintileri yaşamamız da gündeme gelebilir. Zira, yasaklayıcı ve engelleyici bir bakış açısına sahip olduğunuz zaman, haberleşme kanallarının fazlalığı ve kontrol edilemez oluşu bir süre sonra haberleşmenin komple engellenmesi dışında başka hiçbir çözüm bırakmaz, kontrol altına alabilmek için.
Amerika’daki başkanlık seçimleri öncesinde Hillary Clinton’un özel posta kutusunda yer alan 33 bin e-mail’in detaylarının basına sızması sonrasında, koca ülkedeki hiçbir otorite bunu engelleyecek bir önlem almayı önermedi. Bırakın bu e-mail’leri barındıran kişisel hesapların engellenmesi, hizmetlere kısıtlama getirmek kimsenin aklına dahi gelmedi.
Peki; şu anki durumda, tüm Dropbox, Google Drive hesaplarını kapatıp her şeyi eski usul sabit disklerde mi yedekleyelim?
Benim buna karşı cevabım açıkçası biraz politik; “Duruma göre değişir.”
Eğer ihtiyacınız veya işiniz gereği, dosyalara anlık erişiminiz muhakkak her zaman gerekli ise, bu durumda kullandığınız hizmetlerin mutlaka bilgisayarınızda bir kopyasını bulunduran senkronizasyon (eş-zamanlama) özelliğini aktif hale getirin. Ayrıca, çok sık kullandığınız ve üzerinde sürekli değişiklik yaptığınız dosyalarınız var ve bu dosyaların tüm değişiklikler yapılmış versiyonları sizin için önemli ise, bu durumda dosyalama sisteminizi, dosyaları isimlendirme alışkanlıklarınızı biraz değiştirerek sabit disk kapasitenize yatırım yapmanızı tavsiye ederim.
Ne olursa olsun, tüm internet erişimi kesilene kadar bulut servislerinden vazgeçmeyi, en azından kişisel düzeyde, aklınızdan dahi geçirmeyin. Kurumlar için durum ne yazık ki bundan biraz daha komplike olabilir.