Tahtakale ve Balat adlarının kökenleri

Eminönü’nde, Mısır Çarşısı - Hasırcılar Caddesi ve Mercan Rüstem Paşa Camii arasında kalan Tahtakale, 500 yılı aşkın mazisine rağmen dar sokakları ve mimarisi ile eski dokusunu sürdürmeyi başarmış bir bölgedir.

Naim GÜLERYÜZ Perspektif
2 Kasım 2016 Çarşamba

Tahtakale

Eminönü’nde, Mısır Çarşısı - Hasırcılar Caddesi ve Mercan Rüstem Paşa Camii arasında kalan Tahtakale, 500 yılı aşkın mazisine rağmen dar sokakları ve mimarisi ile eski dokusunu sürdürmeyi başarmış bir bölgedir. Bir zamanlar Yahudi tüccar ve esnafın çoğunlukta olduğu bu açık hava çarşısı, ticari merkez olma özelliğini günümüzde de korumaktadır.

Bazı kaynaklarda, geçmişte bu bölgede ‘tahta bir kale’ bulunduğu ve adının bu olayı yansıttığı ifade edilirse de söz konusu kale veya kalıntılarına veya konuyu tevsik edecek herhangi bir belgeye rastlanmamıştır.

Diğer bir yaklaşıma göre sözcüğün aslı Arapça ‘kalenin altı’ anlamında,  ‘Taht-ı kale’ veya ‘Tahte-i kale’ olup kale dışındaki bir yerleşim merkezini belirtmektedir. Arapça, taht-ı sınıf (alt sınıf), taht-ı şube (alt şube) ve benzeri sözcükler dikkate alındığında bu ikinci sav daha gerçekçi gözükmektedir. 

Balat

Balat adının, bölgeye yakın Blahernai (Vlaherna) Sarayından dolayı saray anlamına gelen Palation sözcüğünün Osmanlıca söylenişinden türediği sanılmaktadır. Bir diğer sava göre ise bu ad, Batı Anadolu’daki antik Piletos kenti halkının bu bölgeye iskân ettirilmesinden dolayı verilmiştir.

Fetih’ten sonra Balat’a ilk yerleşen Yahudiler, Makedonya’nın Kasturiya kentinden [Osmanlıca: Kesri veya Kesriye] göç eden yüz kadar aileydi.

1492’yi izleyen yıllarda İspanya’dan ve daha sonra Portekiz’den gelen Sefarad göçmenler de bu yöreye yerleşmiş, 1599 yılında da Rodos’tan göç edenler burada misafir edilmiştir.  Bizans Yahudileri olan Romaniotlar ile İspanya göçmenleri Sefaradlar başlangıçta ayrı ayrı yaşamışlar, kendi sinagoglarını ve geleneklerini sürdürmüşlerdir.  Ancak birbirini izleyen doğal afetler ve özellikle 1660 Ayazmakapısı yangınından sonra bölge Sefarad nüfusunun haddinden fazla artması sonucu iki cemaat birleşmiş ve bir süre sonra tamamen kaynaşmıştır.