Müslümanlar ve Araplar arasında kendini ‘Siyonist’ olarak nitelendirenler sosyal medya ile gittikçe özgürleşen bilgi ve fikir akışı sayesinde gittikçe artıyor.
“İsrail, sevgi ve barış toprakları Hayırlı Cumalar ve Şabat Şalom” (Mahdi Satre)
İsrail’i destekleyen Arapların oluşturduğu ‘Arabs for Israel’ adındaki yeni Facebook sayfası 20 binden fazla ziyaretçi çekiyor. İngilizce, Arapça ve İbranice içerikler paylaşılan sayfa dindar bir Yahudi kadın ile Arap bir adam tarafından kuruldu. Sayfa, İsrail’in Arap ve Müslümanlara iyilikle yaklaştığı ve Ortadoğu’dan Arapların da İsrail’e destek mesajları verdiği örneklerle dolu. Hatta Tunus’tan İsrail bayrağı bulamadıkları için kendi diktikleri bayrakla video görüntülerini paylaşan ve yorum bölümünde tehditlerle karşılaşan bir grubun videosu da mevcut.
Bir cesur genç: Muhammed Zoabi
Muhammad Zoabi ilk kez 2014 yılında ‘gururlu Müslüman Arap Siyonist’ olarak siyasi sahneye adımını atmıştı. Henüz 17 yaşındayken, Zoabi, sosyal medyada İsrail’i destekleyen mesajları Arapça, İbranice ve İngilizce olarak paylaşıyordu. Aynı yaz Hamas’ın tutsak ettiği üç İsrailli gencin bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Birkaç hafta sonra ise Koruyucu Hat Operasyonu başlamıştı.
Zoabi Facebook’ta o kadar meşhur oldu ki özel sayfası maksimum arkadaş sınırı olan 5 bine ulaştı. Facebook’ta açılan başka bir sayfada ise Zoabi’yi İsrail’in başbakanı olmaya çağıranlar toplandı.
Zoabi’nin Siyonizmi aslında yetiştirilişine bakınca pek şaşırtıcı değil. Annesi Sarah Zoabi İsrail’de ulusal televizyonda vatanseverliğini ilan etmişti. ‘Master Chef’ adındaki popüler yarışmada kendini Müslüman Arap ve gururlu bir Siyonist olarak tanıtmış, “Yahudi halkın kendisine ait bir vatana hakkı vardır, bu da İsrail Devleti’dir, Kutsal Topraklardır. İsrailli tüm Arapların uyanması gerek, diğer ülkelerle karşılaştırılınca biz cennette yaşıyoruz” diyerek sözlerine devam etmişti.
14 Ağustos’ta İbranice yayınladığı Youtube videosunda ise tüm tehditlere rağmen radikal İslam ile olan mücadelesinin asla bitmeyeceğini açıklamıştı.
Zoabi tanıdık bir soyadı
Zoabi’nin ailesinde İsrail’den nefret edenler de var; bunların başında ise kuzeni Haneen Zoabi geliyor. Haneen Zoabi Knesset’te (dört Arap partinin oluşturduğu Birleşik Liste Partisi) milletvekilliği yapıyor ve her fırsatta İsrail’i kötüleyerek İsrail’in düşmanları ile ağız birliği yapıyor. Milletvekili Muhammed’in Facebook sayfasına şöyle bir yorum bıraktı: “İsrail bu çocuğa boyun eğmeyi öğretmiş. Bazen ezilmişler onları ezenlere yakınlık hissederler çünkü gurur ve siyasi farkındalıkları noksandır.”
İsraillilerin sarıldığı Arap genç
Bir başka genç Müslüman Siyonist ise Mahdi Satri. 17 yaşındaki bu ilginç kişilik, geçen ay sosyal bir deneyle adını uluslararası çapta duyurdu. Gözlerini bir bantla kapatan Satri, elinde kendinin Arap olduğunu ve isteyen Tel Avivlilerin kendisine sarılabileceğini söyleyen bir pankart taşıyordu. Yarım milyon izleyiciye ulaşan ve kalpleri ısıtan videoda İsraillilerin hoşgörülükleri sergileniyordu. Yine aynı günlerde Satri, Hamas ve Filistin Yönetimine eleştirel bir dille seslenerek, 2014 savaşında İsrail’in Gazze’ye karşı tüm Yahudileri, Müslümanları, Hıristiyanları, ateistleri ve eşcinselleri koruduğunu belirten bir yazı yayımladı. İsrail’in bölgede tek demokrasi olduğunun altını çizdi.
Satri’nin Gazzeli babası İsrail güvenlik birimi Şin Bet’e yardım etmiş, bunun ortaya çıkışından sonra aldığı tehditler sonrası Acre’ye bir Arap köyüne siyasi sığınmacı olarak yerleşmişti.
Temmuz ayında Satri’nin, yatağında bıçaklanarak öldürülen 17 yaşındaki Halle Yaffa Ariela’nın ailesine başsağlığı dilediği ziyaret, İsrailli televizyonlarda geniş yer bulmuştu. “Onu öldürdüklerinde kalbimin bir parçasını söktüler” diyen Satri yanında Tallet ve İsrail bayrağı da getirmişti.
Aşkelon'da Arap öğrenciler
Birbirinden ilginç hayat hikâyeleri
Mısırlı Müslüman Ahmed Meligy, İsrail’i tutkuyla savunan başka bir isim. Meligy, Jerusalem Post’ta yazdığı bloglar ve Mısır’da demokrasi ve İsrail’le yakın ilişkileri için çağrılarda bulunduğu yazılarından dolayı şahsına gelen tehditlerin dışında polis tarafından da tutuklandı.
Bir başka Mısırlı aktivist ise Nonie Darwish. Darwish 2004’de kurulan Arabs for Israel adındaki organizasyonun kurucusu. ABD’de yaşayan Darwish İsrail yanlısı olmanın kesinlikle anti-Arap olma manasına gelmediğini söylüyor. Şefkat ve bağışlayıcılık ile Arap İsrail çatışmasının son bulmasını dileyen ve kendisi gibi onlarca arkadaşı olduğunu söyleyen Darwish, İsrail’e karşı olan Müslümanlarla arkadaş olmadığını belirtiyor.
Muhammed Hosseini ise IŞİD teröründe kaçmayı başarabilmiş bir Iraklı. Vahşete bu kadar yakından tanık olan Hosseini anti-İsrail fikirlerle büyümüş olmasına rağmen şimdi bu fikirleri sorguluyor.Araştırmaları sonunda İsrail-Filistin sorunu hakkında farklı düşünmeye başladığını söyleyen Hosseini, “İnsanlar İsrail’i yok etmeye ant içtilerse, İsrail’in de kendini savunmaya hakkı var. İsrail’in bilmesini istediğim şey aramızda onları destekleyenlerin olduğunu bilmesi. Filistinlilerin öldürmenin anlamsızlığını kavramalarını ve ondan sonra İsrail’e taleplerini bildirmelerini isterdim; böylece barış anlaşmaları saf niyet temeline oturtulabilir” diyor.
İsrailli kimliğini en çok benimseyenlerden biri de Lucy Aharish İsrail’in en önemli televizyon kanallarından Channel 2’nin sabah haber kuşağını sunan Aharish, büyük bir gururla kendini İsrailli olarak tanımlıyor. “Bugün bana sen kimsin diye sorduklarında İsrailliyim diyorum. İsrailli olmaktan utanç duymuyorum. Sonra bir kadınım sonra da Arap Müslüman. Sıralama bu. İsrailli, kadın ve Arap Müslüman.
Hamas’ın oğlu
Mosab Hassan Yousef 1997 ve 2007 yılları arasında, Şin Bet için gizli görev alan bir Filistinli. Göreve başlamadan önce asıl niyetinin bu olmadığını söyleyen Yousef, 2013 yılında Fox News’a verdiği röportajında, “Şin Bet’e girip çift taraflı ajan olarak çalışmak istedim ama İsrail’in değerlerini ve insaniliğini gördükten sonra tam tersi bir durum oldu. Böylece Hamas hareketine karşı çalışmaya başladım yani şeytana karşı İnsan hayatı kurtarmak için doğru olan yaptım, hem İsraillilerin hem Filistinlilerin” şeklinde konuşmuştu.
Yousef’in sağladığı bilgiler sayesinde, onlarca intihar saldırısı ve suikast önlendi ayrıca birçok Hamas hücresinin yeri tespit edildi. Kendi babası Hamas lideri Sheikh Hassan Yousef da dahil olmak üzere birçok teröristin yakalanmasına ön ayak oldu.
Yousef’in hikâyesi sonunda çok satan kitaplardan ‘The Son of Hamas- Hamas’ın Oğlu’nun konusu oldu. Daha sonrasında konuyla ilgili ‘The Green Prince’ adında bir belgesel de çekildi.
2015 yılında AIPAC’e konuşmacı olarak davet edilen Yousef şöyle demişti: “İsrail ışıktır, İsrail felsefedir, İsrail değerlerdir ve İsrail etiktir. İsrail’in olmadığı bir dünya düşünemiyorum.”
Genişleyen Müslüman Siyonist demografisi İsrail ile İslam dünyasının arasında barış köprüleri kurmaya hizmet edebilir. Fakat bu cesur bireylerin o zamana kadar ciddi tehditlerle yüz yüze geleceği aşikâr.
Arabs for Israel Facebook sayfasından bir görüntü
Kaynak:
http://www.investigativeproject.org/5573/a-growing-trend-brave-muslim-zionists
https://www.facebook.com/ערבים-וימנים-מצייצים-445589038942097/?fref=nf
