1962-1965 yılları arasında Şalom Gazetesi’nin yazı işleri müdürlüğü görevini yürüten, El Amaneser yazarı Gad Nassi geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti. Nassi, 3 Kasım günü İsrail’de toprağa verildi.
Şalom ile ilgisini hiç kesmedi
Geçen hafta kaybettiğimiz Gad Nassi’yi ağabeyimin yaşıtı ve arkadaşı olduğu için tanıyordum.
Galatasaray Lisesi’nden sonra, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde sürdürdüğü öğrencilik yıllarında Şalom Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapmıştı.
Entelektüel birikimi zengin, iyi huylu, hayat dolu, zeki ve renkli bir kişiliğe sahip Gad Nassi’nin en önemli özellikleri dürüstlüğü ve fedakârlığıydı.
Ağabeyimin briç arkadaşı olarak sık sık evimize gelirdi. Şalom Gazetesi’nde yazdığını ve İsrail Başkonsolosluğu’nda basın danışmanlığı görevini sürdürdüğünü biliyordum.
Psikiyatr olarak stajını, dönemin ünlü nörologlarından Dr. Benbanaste’nin yanında yapmıştı.
1962 yılının ağustos ayında Şalom Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü Selim Y. Salti’den devralmıştı. Bu görevi üç yıl sürdürdükten sonra, İsrail’e göç etme kararı almış ve Şalom’a yeni bir ismi monte etmeyi kendine vazife bilmişti. Beni aradığında, “Biliyorsun Avram Leyon’un lise diploması olmadığı için yazı işleri müdürlüğü yapamıyor. Benden sonra bayrağı senin taşımanı istiyorum” dedi.
Henüz 23 yaşında olduğumu, gazetecilik tecrübemim olmadığını, ‘Yazı işlerini fiilen idare eden mesul müdür’ sıfatını ve mesuliyetini taşımaya hazır olmadığımı söyledim. İtirazım bir şeye yaramadı.
Mayıs 1965’ten 1970’in sonuna kadar 5,5 yıl adım Şalom’un künyesinde yer aldı. 1971’in başında Yusuf Mizrahi görevi benden devraldı.
1966’da başlayan Cannes Film Festivalleri’ni izleme serüvenim belki de Gad Nassi’nin beni Avram Leyon’la tanıştırması sayesinde oldu.
Bu beni, Türk basınında Cannes Film Festivallerini izleyen, yaşayan gazetecilerin en eskisi yaptı.
Judeo-Espanyol kültürünü yaşatmada öncülük eden Gad Nassi İsrail’e göç ettikten sonra Şalom ile ilgisini kesmedi. El Amaneser ekine yazılarını düzenli olarak yolladı.
Mekânı cennet olsun.
Viktor Apalaçi
Gad Nassi’nin ardından
Yıllar önce Şalom Gazetesi’nin yayın koordinatörlüğü görevini üstlendiğim dönemde, 1998 yılında İsrail’de MORİT adlı bir kuruluşun düzenlemekte olduğu 1. Türk Yahudiliği Kongresi’ne davet edilmiştim. İlk kez 13 yaşında gezmiş olduğum İsrail’i ikinci kez o zaman gezme ve görme olanağını bulmuştum. Prof. İlber Ortaylı, Prof. Mete Tunçay, Türk Dışişlerini temsilen sonra tüm Türkiye’nin tanıma olanağı bulduğu Rıza Türmen ve cemaatimizi temsilen birçok kişi ayrıca sayısız bilim adamı bu kongre vesilesiyle bir haftaya yakın bir süre bir araya gelmişlerdi. Tüm bu organizasyonu çok dar bir kadroyla ancak istek ve azimle gerçekleştiren bir tıp ve kültür adamı Dr. Gad Nassi idi. Kendisini o kongre vesilesiyle tanıma olanağı buldum. O zaman genç olan bizlerle o denli yakındı ki aramızdan ayrılırken yaşını öğrendiğimde gerçekten şaşırdım. Sefarad kültürüne önem veren ve yazdığı kitaplarla kalıcı eserler üreten Gad Nassi mütevazı kişiliğiyle tüm bilimsel çevrelerde kendine yer bulmuştu.
O yıllarda düzenlediği kongre gerçekten önemli bir vizyon ve kültür/bilgi birikimi gerektiriyordu. Biri Yeruşalayim’deki İsrail Müzesi’nde, diğeri Tel Aviv’deki Diaspora Müzesi’nde olmak üzere çok önemli iki serginin gerçekleşmesine ön ayak oldu. Bu işin içinde yıllarını vermiş bir kişi olarak itiraf etmem gerekir ki o kalitedeki iki sergiyi – biri etnografya, diğeri bir fotoğraf sergisiydi – bir kez daha izleyemedim.
Gad dönem dönem muhtelif gazete, mecmua ve araştırma dergilerinde yazılar yazdı. Gad Nassi’nin tıp eğitimi sırasında bir dönem Şalom Gazetesi’nde yazı işleri müdürlüğü görevini de üstlenmiş olduğunu hatırlatmak isterim.
Sevgili Gad, mekânın cennet olsun.
Silvyo Ovadya
Gad Nassi kimdir?
Dr. Gad Nassi, 1937’de İstanbul’da doğdu, Galatasaray Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1962 yılından itibaren üç yıl Şalom Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Ayrıca İsrail’in İstanbul Konsolosluğu’nda basın danışmanlığı yaptı. Daha sonra İsrail’e yerleşen Nassi, Türkiye’den İsrail’e göç eden Yahudilerin Türk vatandaşlığı kimliğini korumak amacıyla 1986’da MORİT adlı bir dernek kurdu ve 1988 yılında Birinci Uluslararası Türkiye Yahudileri Kongresi’ni düzenledi.
2001 yılında “Jewish Journalism and Printing Houses in the Ottoman Empire and Modern Turkey” (Osmanlı İmparatorluğunda ve Modern Türkiye’de Yahudi Gazeteciliği ve Matbaacılığı) adlı eserin kısmen yazarlığını, kısmen de editörlüğünü yaptı.