Hayfa’yı saran alevlerin çoğunun söndürülmesiyle beraber, bazı Arap kökenlilerin kundakçılıkla suçlanmaları, şehirdeki Arap-Yahudi birlikteliğini etkilemedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Perşembe günü Hayfa’da yangınlarla ilgili yaptığı konuşmada “Kundakçıların terörizmi ile karşı karşıyayız” dedi, Eğitim Bakanı Naftali Bennett ise tweet’inde “Sadece toprağın kendisine ait olmadığını düşünenler toprağı yakabilirler” şeklinde yazdı.
Yangınlarla ilgili olarak basına konuşan Hayfalılar ise, bu tür suçlamaların Hayfa’yı tanımayan yabancılar tarafından yapıldığını söyledi. Hayfa Hadaş Parti sekreteri Raja Zaatryi, “Bu suçlamalardan kazançları olan kişilerin böyle bir kışkırtmadan bahsedebildiğini düşünüyoruz... Hayfa’da ırkçılık ve kışkırtma başarılı olamıyor” şeklinde konuştu ve Netanyahu ile sağcı milletvekillerini etnik gerginlik yaratmakla suçladı.
Hayfa’da bir cafe’nin sahibi olan Tidhar Teucher ise, “Her şey her zamanki gibi aynı, yangından önce de sonra da hâlâ sabahları ‘Merhaba’ deriz” dedi. Cafe’nin bulunduğu yer hem Arap hem de Yahudi hip artistlerin, aktivistlerin ve üniversite öğrencilerinin uğrak yeri. Zaatry şöyle devam etti: “Bence bu başka bir yerde olsaydı, Kudüs mesela, atmosfer çok daha farklı olurdu... Bir arada yaşayarak böyle olayları atlatabildiğimiz için mutluyuz.”
Moshe Dayan Merkezinde araştırma asistanı ve Yahudi-Arap İşbirliği için Konrad Adenauer Programı Akademik Direktörü olan Itamar Radai’ye göre Hayfa’daki Yahudi-Arap ilişkileri zamanın testinden geçiyor. Radai, “Kundakçılık suçlamalarının sonuçlarını tahmin etmek için daha çok erken, ama geçmişten biliyoruz ki ilişkiler bazı testlerden geçtiler bile, ikinci ayaklanma gibi... Ve ilişkiler şimdiye kadar hep aynı kaldı.”