Bu yazımızda prostat salgı bezinin ne olduğundan, yaygın olarak görülen prostat hastalıklarından ve tedavi yöntemlerinden bahsedeceğiz.
Op. Dr. Cem Atalay*
Prostat hastalıkları nelerdir?
Prostat küçük boyutuna karşın vücutta en sık hastalanan organlardan birisidir. Yaygın olarak üç grup hastalığı ile karşılaşılmaktadır.
1. Prostatit (Prostat iltihabı)
2. BPH (benign prostat hiperplazisi=iyi huylu prostat büyümesi)
3. Prostat kanseri
Prostat salgı bezinin fonksiyonu nedir?
Prostat salgı bezinin görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü (yaklaşık yüzde 10-20) salgılamaktır. Bu salgının içinde bulunan maddeler özellikle spermlerin vajinal ortamda hayatta kalmasını sağlar ve meninin 20-30 dakika içinde akışkan hale gelmesine (likefaksiyon) neden olur. Ayrıca prostat ile mesane arasında yer alan ve istemsiz olarak kasılan iç sfinkter boşalma sırasında kasılmakta ve meninin dışarı doğru atılmasına (idrar torbasına geri kaçmamasına) neden olur.
Prostat büyümesi nedir?
Genç yaştaki erkeklerde prostat bir kestane büyüklüğündedir, ancak 45 yaşlarında prostatta büyüme başlar. Prostat büyümesi çoğu zaman selim bir olay olarak gerçekleşmekte ve bu nedenle selim prostat büyümesi veya tıbbi deyimiyle benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılmakta. Bu büyüme yaşamın sonuna kadar değişen hızlarda devam eder. 50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinde 60-70 yaş arasında yüzde 65'inde 80 yaş üzerinde yüzde 90'ında BPH gelişmekte. Prostat büyümelerinin bir kısmı ise habis büyüme şeklindedir ve prostat kanseri olarak tanımlanır. Selim prostat büyümesi ve prostat kanseri bir arada bulunabilen ancak birbirinden kaynaklanmayan iki ayrı hastalıktır. BPH'nin yaşlanmayla birlikte, östrojen hormon düzeylerinde görülen değişiklik nedeniyle geliştiği düşünülmekle beraber kesin nedeni belli değildir. Benign prostat büyümesi genellikle prostattaki hücrelerin büyümesi (hipertrofisi) nedeniyle olmayıp hücre sayısının anormal artışı (hiperplazi) nedeniyledir. Yaşlanmayla birlikte periüretral bezlerde (üretranın etrafındaki bezlerde) hiperplazi olur. Bu hiperplazik bezler gerçek prostat dokusunu dışa doğru iterek yassılaştırır. Prostat bezi üretra (idrar yolu) mesane ve rektuma doğru büyür ve özellikle mesane boynunda yarattığı tıkanmayla (obstrüksiyon) üretra, mesane, böbreklerden mesaneye idrarı taşıyan kanallar (üreter) ve böbreklerde patolojik değişikliklere neden olur. Hiperplazik kitlenin yaptığı baskıyla üretranın normal şekli bozulabilir ve bu kitle mesane boyunda obstrüksiyona neden olarak mesanede trabekülasyon, selül (hücre, odalar), divertikül (dışarı doğru bombeleşme) ve taş oluşumuna neden olabilir.
Daha sonra idrarın boşalamamasına bağlı olarak üreterler ve böbreklerde genişleme ile böbrek dokusunda harabiyet gelişebilir.
Prostat büyümesi sık görülmekle birlikte her büyümenin sorun oluşturması ve tedavi gerektirmesi söz konusu değildir. Prostat yalnızca büyümüş olduğu için değil belirtilere neden olursa veya vücuda zarar verirse tedavi edilmektedir.
BPH tedavi seçenekleri nelerdir?
BPH ile ilişkili yakınmaların tedavisinde temel belirleyici, yakınmaların ağırlık derecesi ve vücutta prostat büyümesinden kaynaklandığı düşünülen bazı etkilerin oluşmasıdır.
1-İlaç vermeden takip etme veya gözleyerek bekleme
Hafif derecede belirtileri olan ve bundan çok fazla yakınmayan erkeklerde önemli bir seçenektir. Zaman içinde yakınmaların mutlaka artması söz konusu değildir. Bunun dışındaki hastaların bir kısmında idrar yakınmaları zamanla hafifleyebilir. Gözleyerek beklemek, ilaç veya cerrahi tedavilere bağlı yan etkilerden ve yüksek maliyetten kaçınmayı sağlayabilir. Diğer taraftan, sıklıkla yakınmalara yol açmasına rağmen hasta herhangi bir şikâyet dile getirmese de tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, kanlı idrar yapma, mesanede taş olması, böbrek yetmezliğinin bulunması tedavi gerektiren durumlardır.
2-İlaçla tedavi (medikal) tedavi
Orta şiddette yakınmaları olan hastaların tedavisinde en sık yararlanılan yöntemdir. Tedavi için kullanımda olan birkaç grup ilaç vardır.
Alfa Blokörler: Bir kısmı aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinde de kullanılan bu ilaçlar prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek idrar akımını rahatlatırlar. Alfa blokör ilaçlar sağladıkları rahatlamaya karşın prostat boyutlarını küçültmezler. Genellikle günde bir kez ağızdan alınarak kullanılırlar ve etkileri çok çabuk başlar. Baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve nefes almakta zorluk gibi yan etkiler görülebilir. Halen kullanımda, etken maddeleri ‘alfuzosin, doksazosin, tamsulosin ve terazosin’ olan dört farklı alfa blokör ilaç vardır: Bu ilaçların tedavi edici güçleri birbirlerine yakındır. Ancak, alfuzosin ve tamsulosinin tansiyon düşürücü etkileri diğerlerine göre daha azdır. Bu ilaçlar hastalığı tamamen tedavi etmezler sadece şikâyetleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için kullanılırlar ve ilaçlar kesildiğinde şikâyetler yeniden başlar.
Alfa Redüktaz İnhibitörleri: Bu grupta önceki gruptan farklı olarak prostatı küçülterek etki gösteren, etken madde olarak ‘finasterid ve dutasterid’ içeren ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçların etkileri daha uzun sürede başlamaktadır ve en yüksek etkiyi sağlayabilmek için en az 3-6 ay kullanım gerekir. Prostatı nispeten daha büyük olan hastalarda etki daha belirgindir.
Bitkisel kaynaklı ilaçlar
Bir ya da birden çok bitkinin kök, çekirdek veya diğer kısımlarından elde edilen karışımlardır. Tedavi edici güçleri ve etki mekanizmaları açısından bilimsel veriler yetersizdir.
Brokoli, A, E ve C vitaminleri bakımından zengin ve çok miktarda kalsiyum içerir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir. Demir, selen, bakır ve potasyum kaynağıdır. Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır. Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli bu yönüyle prostatite karşı etkili olması kuvvetle muhtemeldir.
Brokolinin meme, prostat, bağırsak, akciğer ve idrar kesesi kanserlerine ve kalp dolaşım hastalıklarına karşı koruyucu olduğu iddia edilmektedir. Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrıca önem taşımaktadır. Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir.
Cerrahi Yöntemler
1-Açık prostatektomi
2-Kapalı Prostat Ameliyatları:
•Transüretral rezeksiyon (TUR-P)
•Transüretral insizyon(TUIP)
•Transüretral vaporizasyon(TUVP)
3-Lazer Ameliyatları
Prostat ameliyatı ister kapalı ister açık olsun, amaç ortasından geçen idrar yolunun açılması ve hastanın rahat idrar yapmasının sağlanmasıdır. Hastanemizde tüm prostat tedavi yöntemleri mevcut olup halen hastalarımıza uygulanmaktadır.
*Üroloji Uzmanı Or Ahayim Hastanesi