Bir Fransız sanat müzesi, Auschwitz Ölüm Kampını “Bauhaus hareketinin mimari bir başarısı” olarak tanımladı.
Ekim ayında Dekoratif Sanatlar Müzesinde açılan ‘Bauhaus Ruhu’ sergisinde bir Nazi Subayı olan Fritz Ertl’in modernist sanat hareketinin ve Nazi dönemi yükselişinden önceki tasarımlarının yanı sıra Auschwitz-Birkenau Kampının tasarımları da sergileniyor.
Fransız Yahudi cemaatleri çatı kuruluşu CRIF’in Başkanı Francis Kalifat, müze müdürüne bir protesto mektubu yazdı. Kalifat’ın, Yahudi olan Kültür Bakanı Audrey Azoulay’a da gönderdiği mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Bauhaus hareketinin, Auschwitz-Birkenau’da yaklaşık 1 milyon Yahudi’nin öldürüldüğü gerçeğine hakaret etmesine gerek duymadan ortaya koyabileceği yeteri kadar güzel projeleri var.”
Bauhaus, 1919-1933 yılları arasında faaliyet gösteren ve birçok mezununun mükemmel tasarımlarına ismini vermiş bir Alman sanat okulu idi.
1920’li ve 30’lu yıllarda birçok Alman Yahudi’sinin göç ettiği Tel Aviv, dünyanın Bauhaus zengini şehirlerinden biri ve dört binden fazla bina bu stile ait olarak sınıflandırılır.
Naziler 1933’te okulu kapattıktan sonra, sanatçılarının ve mimarlarının çoğu ülkeyi terk etti. Konuyla ilgili bir kitap yazan Nicholas Fox Weber’e göre, okulun öğrencilerinden bazıları Naziler için çeşitli derecelerde çalıştı.
1928-1931 yılları arasında Bauhaus’da eğitim alan Ertl, 1941’de Waffen-SS’e üye oldu ve Le Figaro’ya göre Auschwitz-Birkenau’daki kampın planlarına katkıda bulundu. Başka bir mimar olan Walter Dejaco ile birlikte 1972’de Viyana’da toplu cinayet suçlaması ile yargılandı ancak suçlamalardan beraat etti.
