Beşiktaş Belediye Başkanı Hazinedar: “Kutuplaşmanın derinleştiği dönemde Beşiktaş’tan dünyaya verdiğimiz mesaj umuyoruz ki domino etkisi yaratacak”

Cumartesi gecesi Ortaköy Esma Sultan Yalısında düzenlenen Hanuka kutlamasında yapılan konuşmalar, birlik mesajını vurguladı.

Toplum
26 Aralık 2016 Pazartesi

Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, “Hanuka Bayramı’nın ilk gününde Esma Sultan Yalısı’nda düzenlemiş olduğumuz törenimize hoş geldiniz” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

“Geçen yıl Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olarak Hanuka Bayramı’nın mum yakma törenini Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva ve Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh başta; Musevi vatandaşlarımızla Ortaköy Meydanı’nda gerçekleştirdik.

Hanuka Bayramı’nın ülkemizde bir ilk olarak meydanlarda kutlanmasının uluslararası toplumda yarattığı pozitif hava, dünya medyasının bu törenden büyük övgülerle bahsetmesi bizleri mutlu etti...

Dinsel kutuplaşmanın derinleştiği, sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde terörün yükseldiği, güvenlik endişesinin had safhaya ulaştığı bir dönemde Beşiktaş’tan dünyaya verdiğimiz mesaj umuyoruz ki uluslararası toplumda da domino etkisi yaratacak ve bu tarz örnekleri çoğaltacaktır.

Bugün burada Türk ve Yahudi toplumları arasında 500 yılı aşkın bir süredir devam eden ortak yaşam kültürünün bir nişanesi olarak Hanuka Bayramı’nın ilk gecesinde binlerce yılın geleneği mumlarımızı yakıyoruz.

Hanuka Bayramı, Yahudilerin tarih boyunca dini vecibelerini engellemek isteyen topluluklar karşısında simgesel olarak barışı ve insanlığın yücelmesini sembolize ettikleri bir bayram.

Musevi yurttaşlarımızla hemen her buluşmamda söylediğim gibi cemaatinize karşı tarihsel köklere dayanan pozitif bir bakış açısına sahibim.  

Musevi yurttaşlarımızın bu topraklarda 500 yılı aşkın bir geçmişi var. İspanya’dan gemilerle bir meçhule doğru yola çıkan Yahudiler; Osmanlı’nın kucak açmasıyla edindikleri yeni yurtlarına üretim ve ticaret alanında çağlar boyu önemli katkılar sağladılar. 

Musevi vatandaşlarımızın Beşiktaş’tan İstanbul’a, İstanbul’dan Türkiye’ye katkıları bugün de sürüyor. 

Tarih boyunca büyük zulümler görmüş Yahudilerin 500 yıldır bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşıyor olması bu milletin bir mensubu olarak bizlere büyük gurur veriyor. Ve bu etkinliği Beşiktaş’a yaraşır biçimde gerçekleştiriyor olmak da bana mutluluk veriyor.
Ortaköy’den tüm dünyaya barış ve kardeşlik mesajları verdiğimiz bu çok özel günde bu anlamlı etkinliğe katılarak varlığınızla bizleri onurlandırdığınız için hepinize çok teşekkür ediyor, tüm Musevi vatandaşlarımızın Hanuka Bayramını kutluyor, saygılar sunuyorum... Hag Hanuka Sameah.”

**

Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh de Hanuka töreninde yaptığı konuşmada öncelikle Hıristiyanların Noel’ini kutladı. İbrahimzadeh şöyle devam etti:

“Geçen yıl Hanukiyamızı ilk kez açık alanda hep birlikte yaktık. Bizim için bir mucize gibiydi çünkü ilk kez geçmişin gerçekleriyle hafızalarımızda oluşturduğumuz korkularımızın karanlığını aşarak, içimize kapattığımız ışığımızı tekrar sokağımızla, şehrimizle, ülkemizle paylaşabildik, tüm dünyaya ulaştırabildik. Önyargıları kırma yolunda geç kalmış bir adımı attık.

Geçen yıl attığımız bu adımla belki Yahudi toplumumuzun sorunları, korkuları ve endişeleri bitmedi ancak bunları birlikte çözebilecek gücün de hepimizin sorumluluğunda olduğunun farkındalığı oluştu.

Bu yıla geldiğimizde ise çok daha farklı, toplumumuzun sorunlarının çok ötesinde, hepimizin ortak geleceğini, bütün gücüyle ülkemizin varlığını tehdit eden, yarınlarımızı rehin almaya çalışan bir karanlıkla karşı karşıyayız.

O kadar ki bu karanlığın eylemleriyle yarattığı korku hepimizi saklanmaya, sinmeye, umutsuzluğun yalnızlığına hapsetmeye çalışarak yok etmek istiyor.

Onun içindir ki bu yıl ışığımızı sokaklara, karanlıklarla karşı verilen mücadeleye taşımak için özellikle ısrarcı olduk.

Hanuka Bayramımızın bizlere bıraktığı mirasın anlamı da budur.

Işığımızı korkularımıza rağmen karanlığın içinde yakabildiğimiz sürece var olduğumuzun farkındalığına varabilir, biz de buradayız diyebiliriz.

Ayrıca karanlıkta yalnız olmadığımızın, karanlığın içinde kaybolmuş gibi gözüken gücümüzün çok daha kuvvetli olduğunun farkındalığını birbirimize yansıtabilir, gerçekte yalnızca ‘’aydınlık olan’’ yarınlarımıza sahip çıkabiliriz.

Hanuka mucizesindeki, bir günlük yağın 8 gün boyunca yanmasının bizlere verdiği mesajda, zeytinin ezilmesiyle oluşan saf yağ gibi bizler de samimice özeleştirimizi yapabilir, hatalarımızla yüzleşip tamir yollarını oluşturabilir, ön yargılarımızı kırarak korkuyu sevgiye dönüştürebilirsek, o zaman bu birliktelikle yarattığımız yolculuğumuzdaki ışığın sönmemesi için bir olan Yaratanımız da mucizeleri ile aramızda olacaktır.

Sözlerime son verirken, burada bizlere katılan, aramızda olamayıp burada olabilmemize destek veren, teşvik eden herkese, ışığımıza ışık katarak umutlarımıza güç kattığınız için teşekkür ediyorum.” 

İlk mumu yakmak için sahneye gelen Hahambaşı Rav İsak Haleva da “Bu şamdandaki sevgi, barış ve kardeşliğe adanmış sekiz akşamda toplam 44 mumun yakıldığı Hanuka Bayramımızın, iyi bir geleceğe ilişkin umutlarımızı yinelediğimiz ve ilk iki mumun yakıldığı bu ilk gecesinde;  burada ve hep birlikte olmanın heyecanını ve onurunu sizlerle paylaşmayı Türkiye Hahambaşısı ve Türk Musevi Cemaatinin Ruhani Reisi sıfatımla yaşamımın en görkemli hadisesi olarak ömrüm boyunca gönlümde muhafaza edeceğim. Burada hep birlikte yaktığımız ve en geniş anlamıyla sevgi, barış ve kardeşlik ilham edeceğine inandığım bu mumların ruhlarımızı aydınlatmasını yürekten temenni ediyorum.  Ülkemize, dünyaya ve tüm insanlığa hayırlar getirmesi için hepimizin tanrısına niyazda bulunuyor,  Hepinize esenlikler diliyor, Hayır dualarımı sunuyorum” dedi.