Aylin Kuryel, Raşel Meseri, Hakan Tuncer’in derlemek için yola çıktığı ‘Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü’, bu tanımın yerleşik ve egemen anlamlarını deşer ve sorgularken, bir yandan da onu tarihsel, kültürel ve kişisel anlar, anılar ve anekdotlar ile yeniden doldurmayı amaçlıyor.
Aylin Kuryel, Raşel Meseri, Hakan Tuncer’in derlemek için yola çıktığı ‘Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü’, bu tanımın yerleşik ve egemen anlamlarını deşer ve sorgularken, bir yandan da onu tarihsel, kültürel ve kişisel anlar, anılar ve anekdotlar ile yeniden doldurmayı amaçlıyor. Üçlü bu çalışmayı, resmi bir ansiklopedi yapmaktan itinayla kaçınacağı bir şekilde; herhangi bir gerçekçilik, bütünsellik ve kapsayıcılık iddiası olmadan gerçekleştirecek.
“Yahudi olmak”, sınırları kolayca çizilemeyen, çerçevesi ve içeriği sabit olmayan, tarihsel, coğrafi ve kişisel olarak çok çeşitli anlamlar kazanabilen bir tanım. Bir araya geldiğinde, sabit bir kimlik göstereni olmaktan ziyade, belli hafıza biçimlerine, kültürel kodlara, ilişkilenme veya kopuş biçimlerine işaret eden iki kelime. Sadece insanların birbirleriyle değil, “Yahudi olmak” tanımı ile de temas etme veya etmeme şekillerine, ulus-devlet içinde azınlık olma, azınlığın kendi içinde azınlık olma, topluluğun içinde ve dışında benimsenen veya dayatılan kodlara dair alınan pozisyonlara göre anlamı değişen, bulanan, yeniden kurulan bir tanım. Kimisi için nüfus cüzdanının üzerindeki birkaç harften ibaretken, bir başkası için sonsuz bir sürgün anlamına gelebiliyor bu yüzden. Türkiye’de Yahudi olma deneyimi de bulunduğu coğrafyadaki din ve diller ile olan ilişkisi, algılama ve algılanma biçimleri, gitme-kalma ve aidiyet soruları ile hemhal, yerel ve yerel ötesi dinamiklerin özgün bir araya geliş şekilleri ile bağlantılı. Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü, işte bu tanımın yerleşik ve egemen anlamlarını deşeler ve sorgularken, bir yandan da onu tarihsel, kültürel ve kişisel anlar, anılar ve anekdotlar ile yeniden doldurmayı amaçlıyor. Resmi bir ansiklopedinin yapmaktan itinayla kaçınacağı bir şekilde; herhangi bir gerçekçilik, bütünsellik ve kapsayıcılık iddiası olmadan.
Sözlükteki maddeler, tarihin tam şu döneminde icra edilmiş birer hatırlama/yeniden kurma eylemi olarak görülebilir. Birbirleriyle bazen uyumlu, bazen çelişen, farklı kombinasyonlarla bir araya geldiklerinde kaleydoskop gibi şekil değiştiren, böylelikle Türkiye’de Yahudi olma konusunda düşünmek için farklı zeminler sunan kısa metinler. Yahudi olan veya olmayan, konunun farklı noktalarında duran, farklı deneyim ve fikirlere sahip çeşitli kişiler tarafından yazılmış maddeler. Bu anlamda sözlük, hem oyuncul bir okuma deneyimine, hem de bellek, kimlik ve gündelik hayat üzerine araştırma zemini olmaya açık. İzmirli genç bir Yahudi kızın 80’li yıllarda düzenli olarak aynanın karşısına geçip Türkçesindeki Yahudi aksanından kurtulma çalışmalarından Ladino dilinde ulusun kurucu figür ve mitlerine verilen adlara, tarihsel-politik dönemeçlerin ve popüler kültür öğelerinin deneyimlenme biçimlerinden, Türkçe-İspanyolca karışımı melez kelimelere ve şarkılara uzanan Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü, kayıt tutan, hafıza tazeleyen, kesip biçilebilecek, girip çıkılabilecek, bitmiş olmaktan uzak bir kolaj olarak düşünülebilir.
Sözlükte yer alacak, aksan, mosa, isim, kasımpatı gibi çeşitli madde örnekleri ve madde başlıkları belirlendi. Kişiler bu listeden madde seçilebilir veya yazacak olan kimseler kendi madde önerilerini getirebilir. Maddenin uzunluğu 100-500 kelime arasında olmalıdır. Birden fazla madde yazılması mümkündür. Katkıda bulunanların isimleri kitabın ilk sayfasında yer alacaktır.
Son yazım tarihi: 28 Şubat 2017.
Gönderilecek adres: [email protected]