Marsel Şalom, toplumun Fransızca bir gazete gereksinmesinden hareketle 23 Aralık 1946’da ‘siyasi akşam gazetesi’ La Presse’i yayınlamaya başladı.
40x58 boyutunda dört sayfa olarak öğleden sonraları basılıp 10 kuruş fiyatla satılan bu yayın, kısıtlı mali imkânların doğal sonucu olarak ancak Mart 1947’ye kadar sürdürülebildi.
1921 yılında Edirne’de doğan Marsel Şalom, ilk tahsilini doğduğu kentte tamamladıktan sonra Paris’e giderek Henri IV Lisesinden mezun oldu. Dönüşünde İstanbul’a yerleşen Marsel henüz 17 yaşında iken günde 1 TL. ücret karşılığı yazdığı fıkraları dönemin popüler gazetesi Le Journal d’Orient’da yayınlanmaya başladı, ayrıca La Turquie gazetesinin yazı kadrosuna katıldı.
Bu arada, Musevi cemaatinin değişik sorunları hakkında kâh kendi imzasıyla, kâh Mar-Chal rumuzuyla La Boz de Türkiye ve Türkiye’nin Sesi gazetelerinde yazmayı sürdürdü.
Fransızca şiirlerini derlediği Brumes et Soleil ile Auschwitz’de katledilen kardeşi ile ailesinin anısına ithaf ettiği Poèmes Juifs kitapları yayınlandı. Marsel, Les Juifs adlı bir komedi, Cinsiyet Dünyası başlıklı bir araştırma, İspanyolca kaleme aldığı El Sembrador de Trieste, A las Puertas del Mundo, La Roca Desmuda eserleri ve Güncel Türk Şairleri Antolojisi’nin İspanyolca çevirisi yapıtlarından bazılarıdır. Tanzimat’tan sonraki Türk Edebiyatında Endülüs konusu ve Azeri Türkçesinden çevirdiği Leyla ile Mecnun da yapıtları arasındadır.
Beş yıl süre ile Madrid’de Türkiye Büyükelçiliği basın çevirmeni görevinde bulunan Marsel, Milliyet Gazetesi’nin Madrid muhabirliğini de yürüttü. Madrid Özerk Üniversitesinde Türkçe dili ile ilgili bir kürsünün açılmasını sağlayan ve İspanya’da Osmanlılar öncesi ve sonrası Türk Kongresi’nin düzenlenmesine ön ayak olan Şalom Şarkiyat Enstitüsünde de ders vermekteydi.
Türkçe-İspanyolca bir sözlüğü tamamlamak üzere iken uzun süren amansız bir hastalık sonucu 12 Ekim 1985’de vefat etti.
Ne acıdır ki, Azeri Türkçesinden çevirdiği Leyla ile Mecnun eserinden dolayı, vefatından bir gün önce 11 Ekim 1985 günü layık görüldüğü ‘İspanyol Milli Çeviri Ödülü’nden haberi olmadı. Ödül ileriki bir tarihte, vefatından habersiz kendisini aramakta olan Üniversitelerarası Kurul tarafından Türkiye’nin Madrid Büyükelçisine tevdi edildi.
Kaynak: Naim A. Güleryüz, Türk-Yahudi Basını Tarihi, Gözlem, İstanbul, 2015