Geçtiğimiz hafta İsrail’e kapsamlı bir ziyaret düzenleyen ve alanında önemli temaslar gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, iki ülkenin turizm alanında yeni bir dönemin başlangıcının müjdesini verdi.
Tel Aviv Rockah Bulvarı üzerinde, sahile on dakika uzaklıktaki fuar merkezinde 7 Şubat sabahı bir ilk yaşandı. Turizm alanında çalıştığım ve El Al temsilcisi olarak katıldığım yıllardan tanıdığım bu fuara o sabah çok daha farklı bir heyecanla gittim: Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı fuarı ziyaret edecekti.
Günümüz, açılış öncesinde fuarın özel davetlileri için düzenlenen kahvaltı ile başladı. Türk Elçiliğinin kusursuz destek vererek sorularımıza cevap vermeye çalıştığı etkinlikte, Bakan Avcı ve Tel Aviv Türkiye Büyükelçisi Kemal Ökem ile birlikte salona girdik. Turizm sektöründen seçkin kişilerin yanında çeşitli havayollarının genel müdürlerinin katıldığı kahvaltı adeta büyük bir turizm ailesinin buluşması gibi renkli ve neşeli bir hava içinde gerçekleşti. Daha sonra Bakan Avcı ve İsrail Turizm Bakanı Yariv Levin birlikte basın toplantısına geçtiler.
“Turizm artık sadece seyahat değil, ülkelerin kültürlerini ve birbirlerini tanımak için önemli bir sektör”
İsrail’den Türkiye’ye gelen turist sayısının geçmişte 600 binleri bulduğunu hatırlatan Bakan Avcı bu rakamın daha da artmaması için hiçbir neden olmadığını belirtti. Ülkemizden İsrail’i ziyaret eden 30 bin dolayındaki turist sayısının da artmasını ümit ettiğini belirten Bakan, “Bu hedeflere ulaşmak için de Türk ve İsrailli sektör temsilcilerinin katkılarına ihtiyaç duyuyoruz” dedi.
Önümüzdeki dönemde iki ülke arasında turizm alanında işbirliği anlaşmasıyla kurulan Turizm Karma Komisyonu’nu yeniden canlandıracaklarını belirten Avcı, sektördeki işbirliği imkânlarının ele alınacağını ve karşılıklı bazı sorunların ortadan kalkması için gerekeni yapacaklarını dile getirdi ve “Bu konularda Sayın Bakan’la mutabık kaldık” dedi.
Sektördeki iş adamlarının önlerini açmak için diyalog kanallarını daima açık tutacaklarını belirten Bakan Avcı, sektör temsilcileriyle yapacakları toplantıda da görüş ve önerileri dinleyeceklerini kaydetti.
İsrail Turizm Bakanı Levin ise ziyaretin, ilişkilerin normalleşmeye başlamasından sonra Türkiye’den bakan düzeyinde gerçekleşen ilk ziyaret olduğuna dikkati çekti.
Ziyaretin önemine işaret eden Levin, “Turizm halklar arasında iletişimi sağlamanın en iyi yolu. Ülkelerimizin halkları arasında ilişkiler ne kadar güçlü olursa bölgede o kadar istikrar olur. İlişkiler, iki ülke arasında turizmin artmasına yardımcı olacak. Aramızdaki ilişkiler iyiyken bölge daha istikrarlı olur. Çünkü barış iki ülkenin de yararına. Türkiye’ye giden turist sayıları artarken Türkiye ile turizm konusunda yeni bir dönemin başladığını görüyoruz” yorumunu yaptı.
Bir gazetecinin aynı günlerde yaşanan İsrail’in Gazze’ye yönelik hava operasyonu ile Batı Şeria’da Yahudi yerleşim yerlerini meşrulaştıran bir kanunun İsrail Parlamentosu’ndan geçerek yasalaştığının hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine, Bakan Nabi Avcı, “Gazze’ye ilişkin, Hamas tarafının ben Tel Aviv’deyken bir şeye kalkışacağına ihtimal vermiyorum. Tabii Türkiye’ye döndükten sonra bunun esasını ayrıntılarını öğrenme şansımız olacak ama şunu söyleyeyim biz bu tür şeyler olmasın diye bugün de buradayız” dedi. Avcı, “Gerek Gazze’deki gerek İsrail’deki yöneticilerin provokasyona gelmeyecek kadar tecrübe sahibi olduklarını, bölge dengelerini bildiklerini ve kolladıklarını biliyorum. Ama aynı zamanda bizim attığımız bu adımlardan rahatsız olanların olduğunu da biliyorum, Gazze’deki yönetici kardeşlerim de bunu bilirler. Dolayısıyla ben bu tür provokasyonların barışın ve istikrarın önünde engel olamayacağını belirteyim. Yarın Filistin’e geçeceğiz, Filistin Kültür Bakanı ve Turizm Bakanı ile görüşmelerim olacak. Benim Kültür ve Turizm Bakanı olarak, yetkim dâhilinde yapabileceklerim belirlidir. Ama biliyorum ki, Türkiye bütün imkânlarıyla Filistin ve İsrail arasındaki sorunların barışçı çözümü için elinden geleni göstermeye devam ediyor. Benim yetkili olduğum oranda ve konularda bu ilişkilerin daha da gelişmesi ve barışa hizmet edecek bir mecrada gelişmesi için tabi ki elimizden geleni yapıyoruz, yapacağım” dedi.
Turizmin artık turizmden fazla bir şey olduğunu ve bölge halkları arasındaki barışın da en önemli zeminlerinden birini oluşturduğunu belirten Bakan Nabi Avcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla, inşallah bu münasebetlerin sadece İsrail-Türkiye arasında değil tüm bölge halkları arasında bu zeminde gelişmesiyle bölgenin refahına ve istikrarına ciddi katkıları olacağına inanıyoruz. Bugün attığımız adımın da buna başlangıç olmasını diliyoruz. Yerleşim yerleri konusunda parlamentoda kabul edilen yasayla ilgili olarak İsrail’in içinde de bildiğim kadarıyla sanırım muhalefet söz konusu; herhalde yüksek mahkemeye gidecek gibi görünüyor. İzleyebildiğim kadarıyla. Daha fazla hükümet ile yüksek mahkemenin arasına girmek istemem ama ben bu konuda yüksek mahkemenin doğru karar vereceğini, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler kararlarına uygun bir karar vereceğini zannediyorum, ümit ediyorum.”
Türkiye’de çok sayıda sinagog bulunduğunun hatırlatılması üzerine Nabi Avcı, hem Türkiye’de Yahudi Cemaatini ilgilendiren tarihi yapılarla ilgili hem de buradaki Osmanlı’ya ait binalarla ilgili hassasiyetin karşılıklı paylaşıldığını dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, bunların da karşılıklı anlayış ve barışa hizmet edeceğine inandığını ifade etti.
Bakanlardan öğrencilere tavsiyeler
Eski bir üniversite hocası olduğunu anımsatan Bakan Nabi Avcı, hem İsrailli hem de Türk üniversite öğrencilerine kitap tavsiye etti. Türk öğrencilere Fritz Neumark’ın ‘Boğaziçi’ne Sığınanlar’ kitabını tavsiye eden Bakan, İsrailli öğrencilere de Martin Buber’in ‘I and Thou’ ile ‘Between Man and Man’ kitaplarını tavsiye etti.
Turizm Fuarı ve Türk Pavyonu
Basın konferansının ardından 55 ülke temsilcilerinin katıldığı IMTM-2017 Akdeniz Turizm Fuarının açılış salonuna yöneldik. Ön sırada yer alan Bakan’ımızın yanına yaklaşarak Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem’in yardımıyla kendimi tanıtıp Şalom Gazetesi için yazdığımı belirttim, saygılarımızı sundum. Bakan da Tel Aviv’e geldiği andan itibaren en çok duyduğu kelimenin “Şalom” olduğunu belirtti.
Turizm endüstrisine katkıda bulunmak üzere IMTM-2017 Akdeniz Turizm Fuarına gelenler arasında Türkiye Turizm ve Kültür Bakanı Avcı’nın yanı sıra Yunanistan, Sri Lanka, Etiyopya, Tanzanya ve Arnavutluk turizm bakanları; İtalya, Norveç, Ukrayna, Filipinler, Romanya temsilcileri de yer aldı. Bakan Levin’in konuşmasının ardından Tel Aviv / Yafo Belediye Başkanı Ron Huldai ‘turizm açılımının desteklenmesi’ yönünde mesajlarını verdi. Aralarda canlı müzik eşliğinde melodilerin de yer aldığı açılış konuşmaları sona erdikten sonra Bakan Avcı, İsrail Televizyonu’nun ikinci kanalına bir röportaj verdi.
Türk Bakan Avcı ve İsrailli Bakan Levin, fuarın resmi açılışını simgelen kurdeleyi keserek fuar ziyaretçilere resmen açılmış oldu.
Fuarda, Türkiye pavyonu oldukça büyük bir alanda yer aldı. Tasarımını İsrail’de yaşayan Türk asıllı Sara Cordova’nın gerçekleştirdiği pavyon Türkiye ile ilgili turizm sektöründe çalışan çeşitli işadamlarını, yıllardır Türkiye ile çalışan seyahat acenteleri ve otel sahiplerini çatısı altında birleştirdi. Tüm misafirperver vasıflarıyla Türk Büyükelçiliği ekibi de lokum ve Türk kahvesi ikramı eşliğinde, renk renk broşürlerle donattığı masalarda misafirleri ağırladılar. Öğle vakti, Bakan Avcı Türkiye Pavyonunu ziyarete geldi. Heyecanla beklenen Bakan, çok sayıdaki Türk basını mensupları ve orada bulunanlar tarafından ilgi ve sevgiyle karşılandı. Kendisine eşlik etmek için pavyona gelen Bakan Levin’le Türk TRT ve diğer medya muhabirine bir demeç verdiler.
“Sayın Bakan ve basın mensupları,
Bana ve heyetime gösterilen hüsn-ü kabul için teşekkür ederim. Bugün ülkelerin turizm alanındaki ilişkilerinin gelişim konusunu gözden geçirdik, önceliklerimiz hakkında görüş alışverişinde buluştuk. Ülkelerimizin daha fazla sayıda turist ziyaretlerinin artması konusunda karşılıklı beklentilerimizi dile getirdik. Bakan Levin’in de dile getirdiği gibi turizm ilişkilerimizin gelişmesi beşeri ilişkimizde de şüphesiz katkı sağlayacaktır.
Türk ve İsrail sektör katılımcılarıyla işbirliği ve yeni adımlar atacağız.”
Etrafını coşkuyla saran insanlarla el sıkışıp lokum dağıttıktan sonra Bakan, Büyükelçi Ökem’in kendisi onuruna verdiği öğlen yemeği için fuar alanından ayrıldı.
Akşam eve gelir gelmez üniversite yıllarında okuduğum Martin Buber’i tekrar araştırmadan edemedim. “Onun rüyası bizim de rüyamızı özetliyor” demişti Sayın Bakan.
Yahudi asıllı Buber 1878’de Viyana’da doğmuş, 1965’te İsrail’de vefat etmiş; filozof, sosyolog ve antropolog. Ben-sen, ben-o ilişkileri arasındaki fark merkezli, dinsel bir varoluşçuluk üzerine kurduğu felsefesi ile ünlü. Bakan’ın bahsettiği ve İsrailli öğrencilere önerdiği kitabı ‘Ich Du Ich.’ “Ben, sende (ben) oluyorum” cümlesiyle tanınan felsefesi diyalog ve ilişkileri üzerine.
Bakan’ın, “Benim ziyaretimi anlamak isterseniz bu kitapta yazılı olan cümlelerde arayın” dediği cümleleri paylaşmak istedim:
“Tanrı mükemmelliği insanla ilişkisine intikal ettirir. Bu sebepten ona yönelen insanın hiçbir ben-sen ilişkisine sırt çevirmemesi gerekir.
Halklar birbirleriyle karşı taraflarda oldukları zaman dahi, gerçek diyaloga girebilirler. Ayrılıklarınızı barış yoluyla çözebilirsiniz…” der Martin Buber.
Buber’in cümlelerini yine Nabi Avcı’nın sözleriyle bağlamak istiyorum: “Bu attığımız adımla sadece turizm alanında değil, aynı zamanda ülkelerimizin birbirini tanımalarını sağlayarak dünya barışına da hizmet edip destekleyebiliriz.”
Barış dolu günler temennisiyle...