Tu Bişvat Bayramı geleneksel olarak Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogunda kutlanırken aile, eğitim, doğa ve sosyal sorumluluk gibi birçok konuyu da ele almanın mutluluğu yaşandı.
Minix Anaokulu ve Caddebostan Talmud Tora’nın katılımı ile gerçekleşen kutlamaya Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın yanı sıra kurum, kuruluş, vakıf, dernek başkanları ve sinagogun yahidleri katıldı.
Ağaçlar bayramı, ağaçların yılbaşısı, bahar bayramı, meyve bayramı gibi birçok şekilde dillendirilen Tu Bişvat - diğer bir tabir ile ‘beraha las frutas’- aslında yıllar önce bugün öngörülerek kutlanmaya başlanan bir bayram. Ekolojik tarıma, çevre kirliliğine, doğanın verdiklerine şükür etmek olgusuna dem vuran Tora öğretisinde Tu Bişvat’ın bu açıdan bakıldığında ayrı bir değeri olduğunu görüyoruz.
Kadıköy Cemaati Başkanı Eli Arditi ilk sözü alarak günümüz koşullarının zorluklarından Anadolu yakasında 103 aileye ulaştırılan sosyal yardım katkısından, Minix Anaokuluna verdikleri destekten, Talmud Tora ile gerçekleştirilen ortak çalışmalardan söz etti: “Bizler Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Yönetim Kurulu olarak cemaatimizin her zaman iyiye gitmesi amacı ile gönüllü olarak hizmet vermeye devam edeceğiz. Bu yolda bizi destekleyen, sinagoglarımızı gerçek anlamda keila yapan siz yahidlerimize teşekkür ederiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
MİNİKLERDEN RENKLİ KUTLAMA
Minix Anaokulu öğrencileri Tu Bişvat Bayramına uygun olarak giydikleri kıyafetler ile bir ormanı andıran fidanlar gibi şarkılar söylediler. Bu yaş grubu öğrencilerinin velileri ise heyecanlarını gizlemeden fotoğraf çekme yarışına girdiler. Daha sonra Talmud Tora öğrencileri teilim okudu ve Sedat Amon’un önderliğinde kurulan yahidler korosu, güzel şarkılar ile herkesin coşku dolu hislerine tercüman oldular.
Bu kez söz alan Rav Yeuda Adoni üç nesil birlikte olan bu tabloda ailenin önemini vurguladı. Bir fidan dikerken gösterilen özenin bir çocuk yetiştirirken de gösterilmesi gerektiğini anlatırken “Bu asırlık sinagogda 80 yıldır Tu Bişvat aynı coşku ile kutlanıyor” dedi. Ayrıca okunan teilim’den bir parça tercüme ederek “Elinin emeği ile meyveni yediğin zaman mutlu olursun. O zaman çocukların zeytin dalları gibi masanın etrafında toplanır” dedi. Rav Adoni sözlerine yaşlı bir adamın ektiği ağacı kendi için değil gelecek nesiller adına ektiğini anlatan hikâyesi ile son verdi.
Talmud Tora gençleri de söyledikleri şarkılar ile mesajlar verdi. Ayrıca yaptıkları konuşmalarda Tora ile ağaçların bağlantısını anlatarak Franklin Roosvelt’in, “Bir ulusun uygarlık düzeyi, üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırması ile ölçülür” sözünü hatırlattılar. “Ağaç uygarlıktır, ağaç saflıktır, ağaç yaşamdır, ağaç insandır” diyerek herkesi duygulandırdılar.
Bu kez söz alan Hahambaşı Rav İsak Haleva tabiatın insanoğlu ile müthiş uyumundan söz ederek yüzyıllar önce Tora’da geçen, “Toprağı işleyecek ve ihtimam edeceksin” cümlesini hatırlattı. “Bizim görevimiz dünyaya hizmet veren ağaçları korumaktır” diyerek söze devam eden Hahambaşı Rav Haleva, “Tabiatı seveceksin ve bunu sofranın etrafında çocukların ile konuşacaksın” cümlesini tekrar etti. “Uçurumun kenarında isen korkma ben seninleyim” diye seslenen sese kulak vererek “Sen bizimle berabersin ama biz seninle beraber miyiz?” diye kendimize sormamız gerektiğini hatırlattı.
Anoten duası ile sona eren kutlamadan sonra sinagogun bahçesine geleneksel olarak fidan dikildi.