“Kişi, aydınlık figürler imgeleyerek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanabilir. Ancak bahsi geçen ikinci yöntem tatsızdır ve bu nedenle tercih edilmez.” C. G. Jung
Berk Yüksel
Yin ve Yang Uzakdoğu felsefesinde evrendeki diyalektik kutupluluğu gösteren karşıt çifttir. Bir daire ve içlerinde karşıt kutbunu taşıyan siyah-beyaz ile sembolize edilir. “Yin ve Yang sözcüklerinin etimolojisi şöyledir: Yin bir tepenin gölgelikli kuzey yanını, Yang da güneşli güney yanını tanımlar.”
Yin, kadın, su, hava, durgunluk, durağanlık, edilgenlik, büzülme, eksiklik, karanlık, ölüm, ay, gece ve siyah rengi ile sembolize edilirken; Yang, erkek, ateş, toprak, devingen, yenilenme, yaşam, aydınlık, değişim içerisinde olan, aktif, etken, genleşme, taşkınlık, güneş, gündüz ve beyaz ile sembolize edilir. “Yin ve Yang birlikte Tao’yu meydana getirirler. Tao ‘yol’ anlamına gelir. Evrendeki her şey Yin ve Yang enerjilerinden türemiştir. Her zaman birbirleriyle etkileşim halindedirler.” Güneş, ateş unsuruna ve ay da su unsuruna tekabül eder. Bu iki unsurun birbirine zıt olduğu derhal ileri sürülebilir, hâlbuki ateşsiz su buz olacaktır.
“Her şeyin birbirinden ayrılamaz iki karşıt kutbu vardır. Nerede ki Yin ve Yang kutuplaşması olur, orada hareket doğar ve süreklidir. Gittikçe daha karmaşıklaşarak gelişir, dönüşür.” “Yin-Yang işaretinin içinde küçük karşıt renkli daireler mevcuttur. Her kutup zıddını potansiyel olarak içinde barındırır (Dişinin içinde erkek, erkeğin içinde dişi olması gibi) Gece olmadığı sürece, gündüz de yoktur. Kutuplar birbirinden bağımsız ele alınamazlar.” Bir kavram zıddıyla var olur, ışık karanlıkta parıldar. “Her oluşum, her organizma kendi içinde, kendi varlığını ve zıddını taşır.” Yani “Her şey zıttı ile kaimdir.”
Karşıtlar, birbirine dönüşebilen yapıdadır. Denge hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmez. Kararlılık arayışı hep vardır ancak devinim süreklidir. Bütün ve onun parçaları, birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı açıklanamaz. Basit yapıyla, karmaşık yapı; Yin ve Yang’ın temel ilkelerine sürekli uyar. Mikro makronun, makro mikro yapının ayrılamaz parçalarıdır. Dengenin ve ahengin sembolüdür.
Hiç bir şey aslında tamamen siyah beyaz değildir. Her iyiliğin içinde bir nokta kötülük, her kötülükte iyilik vardır. Ezoterik öğretilerde inisiyenin yolu siyah ile beyaz arasında ince bir çizgi olan gri hattır. Yin ve Yang karşıtlıkların bütünlüğünü, zıtlıklardan tamamlayıcılığa geçişi sembolize eder. Bu zıt enerjiler bir arada olduğu zaman değişim, dönüşüm, gelişim ortaya çıkar ve birbirini yapboz misali tamamlarlar. Biri olmadan diğeri de olamaz.
“Konfüçyüs bu iki kelimeyi evrenin birbirine zıt olan, baskınlıklarını zamanla birbirine bırakan ve birbirini bütünleyen yönleri olarak kullanmıştır. Her an sadece biri mevcuttur, durgunluk (Yin) ve hareket (Yang) aynı anda mevcut olamaz: sürekli biri diğeri üzerinde galip gelir ve bu değişim evrendeki her olayın temelindedir.”
“Yin ve Yang, Chi’nin (enerji) alçalan ve yükselen evrelerine verilen isimlerdir. Birbirlerine karşıt ama tamamlayıcıdırlar. Birbirleri olmadan varolamazlar. Duruşları ile evrenin dinamik dengesini temsil ederler. Yin daralır, Yang genişler. Yin dağılır, Yang odaklanır. Yin yumuşaktır, Yang serttir.”
Erkek ve kadının maddesel ayrışmasının bütünleşme idealidir. Lao Tzu: “Tek başına bir Yin doğamaz ve tek başına bir Yang büyüyemez,” demiştir. “Yang, baskın, gök, olumlu, güçken, Yin alıcı, yer, dişi, doğurgan ve negatiftir. Destekler, besler, tutar. Tepeler, dağlar ve öbür yüksek alanlar Yang enerjisini temsil eder. Vadiler ırmaklar ve kaynaklar da Yin’dir.”
Etkisiz tepki, tepkisiz etki olmaz. Karşıtlıklar öncelikle bir çatışmayı gerektirir. Siyahın olmadığı, yalnızca beyaz bir dünya ya da evren kuramı ütopyadır bir nevi hiçliktir. Zıtlıkların birlikteliği ahenk ile sağlanırsa Yin içerisindeki Yang ve Yang içerisindeki Yin de dinamik bir denge de oluşur. Bütün içerisinde zıtlıkların birliği değil, birlikteliği söz konusudur. ‘Birlik’, tek, bir olma durumunu, vahdeti ifade eder; ‘birliktelik’ ise bir arada, beraberce olma durumudur. ““Birlik”, bir potada erimek demektir. Buna karşılık, “birlikteliği” oluşturan kavramların, olguların birbirlerinden ayrılıkları korunur, birbirlerine karışmazlar.” Ancak, eriyip gitmeden farklılığını koruyarak bütünü tamamlayan özün birer parçasını içlerinde yaşatırlar.
Bütünün içinde hem iyinin hem de kötünün zorunlu bir yeri vardır. “Bilgi, karşıtlıkları aşarak oluşur.” Yin ve Yang, siyah ve beyaz zıtlardan oluşan dengeyi ve ahengi temsil eder. Bu denge, çelişki ve gerilimle, farklılık ve çeşitlilikle baş edilmesi ve bundan uyum yaratılması biçimindedir. Çelişkilerle baş etme ve farklılıkları dengeleme anlayışıdır. “Bu denge ve kararlılık durağan bir durum değildir. Dengeleri dinamik bir gerilimden, birinin diğerine üstün gelme mücadelesinden kaynaklanır. Enerjilerini evrenin yaşam enerjisinin özü, rekabet ve mücadeleden elde ederler.” “Bu zıt enerjiler bir arada olduğunda değişim ortaya çıkar ve enerjileri birbirini tamamlar.”
Aydınlık peşinde koşup karanlığı görmezden gelmek ve onu yok saymak onu güçlendirmekten başka işe yaramayacaktır. Jung: “Gölgeyi bastırmak bir çare değildir, baş ağrısı için kafamızı kesmenin bir çare olmadığı gibi” der ve şöyle devam eder: “Düşünme hissetmeyi zayıflatmasın, aksi takdirde ruh geri dönemez.” Bireyin kendini tanıması ve kendi ile objektif olarak yüzleşmesi ancak kendi gölgesini de var sayıp onu da kişiliğinin bir parçası olarak kabul etmesi ile olur. Zıtlıklar ile bütünleşmek bireyin görevidir. Bu şekilde sembolik cehenneme iniş fayda sağlayacaktır. Kaybedilen hazine yani bütünlük bilinç ve bilinçdışında sağlanacaktır. “Herkesin kayıp hazinesi bilindiği gibi kendi eksikliğidir.” “Hastalıklı biçimde beyaz, aydınlık bilinç zifiri karanlık bir bilinçdışını uyandıracaktır.” “Eğer birey gölge yanı ile yüz yüze gelir, onun ona ait olduğunu fark ederse, o zaman gerçek ışığı görebilir.” Jung şöyle der: “Gölgesini fark eden kişi artık zararsız olmadığını çok iyi bilir.”
İyi ve kötüyü sanal olarak ayırt eden çizgi üzerinde yürüyen ‘gerçek insan’ uyum, barış, doğruluk, şefkat, hoşgörü, gelişim ve iyilik yolunun çok ince ve dar olduğunu, onun üzerinden yürümenin güçlüğünü anlar. Yin ve Yang; siyahta beyaz, beyaz içerisinde siyah var oluşu bilmek ve hissetmektir. “Ölümden korktuğu sürece hiç kimse özgür değildir” der Martin Luther King. Bir yaşamda birçok kez doğup yaşarken ölmek, dönüşmek demektir, devinmenin temel ilkesidir ve bu da herkesin harcı değildir.
Ken Wilber: “Kendi ölümsüzlüğünüzden feragat edin ve tüm varoluşun ölümsüzlüğünü keşfedin.”