Göztepe Kültür Derneği, “Hayatını renklendir” sloganı ile altıncısını gerçekleştirdiği Kültür Festivali kapsamında 25 konuşmacıyı ağırladı. Her biri konusunda uzman olan bu konuşmacıları dinlerken hayata başka bir pencereden bakmanın önemini bir kez daha anladık.
26 Şubat Pazar günü Kültür Festivalinde, GKD salonlarında ‘Karşılaşmalar’ adlı sergi sanatseverler ile buluştu. Sergi kapsamında Eli Meranda’nın objektifinden kareler ile dünya renklenmeye başladı.
Festivalin ilk seansında eş zamanlı Karel Valansi, Aaron Nommaz, İzzet Zakuto, Feride Petilon, Anna Behiri ve Linet Kazado vardı. 8 milyon takipçisi olan bir sosyal medya uygulaması Scorp’un kurucusu İzzet Zakuto’nun, 25 yaşında genç bir girişimcinin olması izleyiciyi etkiledi. Aaron Nommaz, Donna Gracia Nasi gibi tarihi bir kişiliği yazmaya başlama öyküsünü anlattıktan sonra engizisyon döneminin travmasının cesaret ve bilgelik ile dolu serüvenini aktardı. Linet Kazado bir müzik dinletisi ile başladığı aktarımlarında düşüncelerimiz ve korkularımızın yaşamımıza yön verdiğini belirtti; bolluk ve bereketin sağlık ve huzur ile ilişkilendirilmesi gerekliğini anlattı. Karel Valansi İsrail’in kuruluş aşamasında çekilen zorluklardan o günkü ideolojiden günümüz İsrail’ine uzanan yolu tarif etti. Feride Petilon-Anna Behiri ikilisi izleyiciyi valsler eşliğinde tarihi bir yolculuğa çıkardılar. “Dünyadaki insanların tüm gözyaşlarının rengi aynıdır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen eserler bırakmak mümkündür. Hayatın amacı amaçlı bir hayattır” mesajı verdiler.
Bir sonraki oturumda Tülin Motola Kutlu, Jozeph Çiprut, Emel Mizrahi, Soli Özel ve Leah Cibili söz aldı. Tülin Motola Kutlu, Yunan müziği eşliğinde sirtaki adımlarını görsel olarak anlattı. Müzik Jozeph Çiprut ve Emel Mizrahi ile devam etti. Bob Dylan ve Leonard Cohen’in yaşamları ve ezgileri izleyiciyi müzik ile büyüledi. Leah Cibili ise ağzımızdan çıkan her cümlenin göklere birer emir olarak vardığını ve mutlaka bir yerlerde kabul göreceğini Tora’dan ve gerçek hayattan örnekler ile anlattı. Soli Özel kendine has anlatımı ile dünya konjonktüründeki değişiklikleri örnekledi. Özel, ABD politikalarını irdeledikten sonra halkların davranış biçimlerini izleyiciye aktardı.
Sahap Sosyal, Pınar Dost Niyego, Alper Almelek, Tuna Kamhi kendi alanlarındaki bilgilerini aktardılar. Sahap Soysal Mevlana’dan örnekler ile yemek kültürünü geçmişten günümüze taşıdı. Her kadının tarifinin ayrı olduğunu vurgularken, “Önemli olan geleneksel kültürde o yemeğin varolmasıdır”dedi. Pınar Dost Niyego, Holokost araştırmalarını ve inkârcıların savlarını izleyiciye aktarırken antisemit söylemlerin boyutları hakkında bilgi verdi. Tuna Kamhi doğal taşlar ile insan arasındaki ilişkiyi örneklendirirken doğa ile insan ilişkisine de dem vurdu. Alper Almelek akıcı ve espri dolu konuşması ile eğitime katkısını anlattı. Hayata anlam katanları ‘püflü şeyler’ adı altında toplayan Alper Almelek dinleyiciyi farkındalığa sürükledi. Donna Kasuto moderatörlüğünde Rav İsak Alaluf, Rav İzak Peres, Rav Nafi Haleva ile başka bir dünyanın kapılarını açtık. Çok boyutlu uzun soluklu belki de aylar sürecek olan inanç konusunu kısa sürede irdelemek oldukça maharet isteyen bir durum. Moderatörün ve konuşmacıların konuya hâkimiyetleri gözden kaçmadı.
Nisya İşman Allovi, Yusuf Sarfati, İlter Faik Kaya ve Melis Özaktaş son seansın konuşmacıları idi. Melis Özaktaş kadın şapka modası tarihine kısa bir bakış attıktan sonra şapka yapım aşamalarını anlattı ve “Bu geleneğinizi sürdürün” dedi. İlter Faik Kaya, yediklerimizin, içtiklerimizin sayımını yaparak “Ne yersek o oluruz” doktrinini savundu. Çörek otunun ve suyun faydalarını tekrarlayan diyetisyenimiz çıkışta soru yağmuruna tutuldu. Nisya İşman Allovi 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesinin yeni yeri ve objeleri hakkında bilgi verdi. Hayatını yurt dışında geçiren bir akademisyen olan Yusuf Sarfati, ilk olarak demokratikleşme teorilerinden söz etti. Daha sonra demokrasilerin yükselişlerini ve otoriteye geçişlerini örnekler ve veriler üzerinden açıkladı.
Sunay Akın göz teması ile başladığı sunumunda herkesin hatıralarının canlanmasına vesile oldu. Gerçek tarihi olayları paylaşan Akın, oyuncakların çocuklar üzerindeki etkilerini, hayallerle başlayan yaşam sürecinde bu hayalleri gerçekleştirme olasılığını yüksekliğini anlattı. Yüksek enerjisi ile konferansa renk katan Sunay Akın finale yakışır bir performans gösterdi.
GKD Kültür Festivalinin bu çok yönlü çalışmasının perde arkası da en az sunular ve atölyeler kadar renkliydi. Hiçbir aksamaya meydan vermeyen DJ Team, ikramları ile takdir toplayan GKD Kadınlar Kolu, güvende bir etkinlik uğraşan Güvenlik ekibi, tüm günün sorunsuz yaşanmasını sağladı. Başarılı bir etkinliğe imza atan GKD Festival Ekibi, Grafikers’e, bağışseverlerine, acı günlerinde bile kendilerini unutmayan Ervaron ailesine ve bu projeyi yaşatmak için olağanüstü çabalarında dolayı yönetim kurulu üyeleri nezdinde Başkan Doğan Yıldız’a teşekkür ediyor.
