Ortadoğu’ya ilişkin sorunların masaya yatırıldığı, bu yıl beşincisi düzenlenen Sulaimani Forum, Irak Amerikan Üniversitesi ev sahipliğinde 6-7 Mart tarihlerinde Süleymaniye’de gerçekleşti.
‘Daeş Sonrası: Çatışma Döngüsünü Bitirmek İçin Kalıcı Çözümler’ başlıklı konferansa Irak, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve ABD’den 400’ün üzerinde bürokrat, diplomat, askeri yetkililer, akademisyen, dış politika uzmanı ve gazeteci katıldı.
Açılış konuşmasını Irak Başbakanı Haydar el Abadi’nin yaptığı Suli Forum’un ana teması bir taraftan Musul Operasyonu sürerken, Irak’ın DAEŞ’ten temizlenmesinin ardından ülkede yeni radikal örgütlerin türemesini engelleyecek bir idari yapının nasıl tesis edileceğiydi. Abadi’nin Irak toprak bütünlüğü ve Iraklı kimliğine vurgu yaptığı konuşmasında, etnik köken veya mezhep farkı gözetmeksizin tüm vatandaşları kucaklayan yönetim sözü vermesi, birçoklarınca ikna edici bulunmadı.
Savaş sonrası yeniden yapılanmanın maddi ve manevi gerekliliklerinin tartışıldığı konferansta, meselenin sadece yeni okulların, hastanelerin inşası ve bunlar için maddi kaynak sağlanmasından ibaret olmadığı, asıl zor olanın kardeşin kardeşi katlettiği toplumda yeniden nasıl bir arada yaşayacağını olduğu üzerinde herkes hemfikirdi.
Hâlihazırda ülkede yaygın şekilde gözlemlenen yolsuzluk, adam kayırmacılık önlenemediği takdirde, savaş sona erdikten sonra yeniden yapılanma için elde edilecek kaynakların israf edilme riski ciddi bir endişe konusu. Irak’ta yüzde 35’i bulan işsizlik oranı da radikal örgütlere eğilimi artırabilecek bir diğer etken.
Şimdilik Musul Operasyonu’nda Irak Kürt Bölgesel Yönetimine bağlı Peşmergeler, Bağdat’a bağlı Irak Ordusu ve dışarıdan destek veren Haşdi Şabi milislerinin DAEŞ’a karşı birlikte mücadele ediyor olmaları bir dayanışma ruhu oluşturmuş olsa da DAEŞ sonrası Irak için her grubun siyasi ajandası birbirinden farklı görünüyor. Bu bağlamda ABD yönetiminin Irak toprak bütünlüğü ve DAEŞ ile mücadele konusunda alacağı tavır oldukça önemli. Özellikle İran karşıtı bir cephe oluşturulması yönündeki hamlelerin Irak’ta istikrarsızlığı daha da körükleyeceğinden endişe ediliyor.
Forum hakkındaki değerlendirmelerini aldığım AUIS’ın kurucusu, eski Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Barham Salih, gündeme ilişkin şunları söyledi: “Yönetim, güvenlik ve demografi konusunda ciddi sorunlarımız var. Basra’daki vatandaş da, Kürdistan bölgesindeki vatandaş da güvenli bir yaşam, adil bir hukuk düzeni, iş güvencesi istiyor. Herkesin beklentisi çocuğunu en iyi okullarda okutmak ve hayatta saygınlığının olması. Her ne kadar burada terörizm gibi küresel sorunlardan bahsetsek de siyaset aslında yerel bir şey ve biz insanlar temel beklentilerimiz noktasında birleşiyoruz.”
Ev sahipliği için kendisine teşekkür ederken son IKBY Başbakanı Mesut Barzani ziyaretinin Türkiye’de yarattığı tepkileri anımsatarak soruyorum, Ankara için Erbil ve Bağdat ile kurulan ilişkiler birbirini dışlayan tercihler olmak zorunda mı? Şöyle cevap veriyor:
“Elbette birbirini dışlamamalı. Ama Bağdat artık Irak’ta tek adres değil. Irak’ta Necef var, Kürdistan var ve önümüzdeki dönemde Musul da önemli olacak.”