Kuzey Afrika’da yaşayan Yahudilere has ve geleneğe göre Müslümanlarla kutlanan ‘Mimouna’ Bayramı İsrail’de siyasi bir şova dönüşse de kutlamaların coşkusu her yıl daha da artıyor.
‘Mufletot’ adı verilen ballı kreplerin, çeşit çeşit tatlıların ve hamur işlerinin yendiği bayram gecesi İsrail’de politikacıların da katılımıyla her geçen sene daha coşkuyla kutlanmaya başladı.
300 senelik bir tarihi olan Mimouna aslında Fas’a has ve Müslümanlarla beraber kutlanıyor ancak İsrail’de bu bayram daha çok Faslı Yahudilerin İsrail’e göç etmelerinin ardından onları onore etmek için kutlanır hale geldi. Siyasetçiler bu günde Kuzey Afrika’dan göç eden Yahudi topluluklara saygı ve sevgilerini belirtmek için onların geleneksel kıyafetlerini giyiyor ve bunu bir medya şovuna dönüştürmekten geri kalmıyor.
İsrail’in kuzey kentlerinden Hadera’da yapılan bir etkinlikte İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Fas’tan gelen bir gelenek olmasına rağmen Mimouna Bayramı’nın tüm etnik gruplar içinde yaygınlaştığını belirtti. Mimouna’nın rengârenk bir bayram olduğunu da ekleyen Netanyahu, kendisinin de saç rengini sürekli değiştiren bir kişi olarak rengârenk bir insan olmaya devam edeceğini söyleyerek şakalaştı. İsrail’de her kesimden politikacı bu bayrama katılım göstermeye başladı; Kültür Bakanı Miri Regev, Maliye Bakanı Moşe Kahlon, Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, Koalisyon Başkanı David Bitan ve muhalefet liderleri katıldıkları yemeklerden Twitter’da paylaşım yaptılar. İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin ise geceyi Aşkelon’da kutladı.
Mimouna geleneği
Fas’tan İran’a kadar bölgedeki Müslüman ülkelerde yaşayan Yahudiler Pesah’ın en önemli kuralı olan evin mayalı tahıllardan temizlenmesi konusunda Müslüman komşularından yardım alırlardı. Yahudiler evlerindeki tüm mayalı erzakı yakmaktansa güvendikleri Müslüman komşularına verir, bayram sonu da komşuları onları geri getirirdi. Hıristiyan ülkelerinde bu güven ortamı hiçbir zaman oluşamadığı için böyle bir gelenek haliyle orada yerleşmedi. Müslüman evlerin helal kurallarına uyması da bu güvenin oluşmasındaki etkenlerden biriydi. Evlere davet beklenmez, herkesin kapısı açık bırakılırdı. Mimouna Arapça güvenilir ve inançlı anlamına gelen ‘Amina’ kelimesinden türemiş; İbranice’de ‘emuna’ inanç demek. Mimouna Türkçe’deki emin, emanet kelimelerine de benzerlik gösteriyor.
Hazırlıklar
Kutlama kapsamında masalar, şekerlemeler ve tatlı hamur işleri yanında, şans sembolü olarak bütün bir balık, gümüş ve altın sikkeler, bakla ve çiçeklerle donatılır. Mufletot adı verilen krepler balla yenir. Masanın etrafındaki herkes yemeklerden tadar. Et, acı yemekler, tuzlu ve rengi siyah olan (kahve gibi) yiyecekler kötü şans getireceğine inanıldığı için masada bulunmaz. Kuskus çeşitlemeleri ise masanın vazgeçilmezleri arasında. Bir de altın yüzükler un dolu kâselerin içine bolluk getirsin diye saklanır.
Bir Faslı anlatıyor…
18 yaşında Fas’tan İsrail’e göç eden Şaul Ben Simhon, Pesah’ın son günü Müslüman komşularının evine erzakları geri getirdiklerini, onları ağırladıklarını ve hep birlikte hayır duaları eşliğinde tatlılar yendiğini hatırlıyor. Simhon kutlamaların ertesi güne kaydığını da ekliyor. 1950’lerde Fas’tan İsrail’e göçün ardından İsrail’e adapte olmaya çalışan Faslılar Mimouna geleneğini ancak 1968’de canlandırabildiler. İsrail’in işçi sendikasında üst düzey memur olan Simhon o yıl Lod kentinde 300 kişilik bir etkinliğe imza atabildi. Bir sonraki sene etkinlik Kudüs’e taşınmış ve 5 bin kişinin katıldığı bir festivale dönüşmüştü. Bugün Kudüs’ün Sacher Parkında 100 bin kişi Mimouna eğlencesine katılıyor; kutlamalar ülkenin dört bir tarafına yayılmış durumda. İsrail’de dileyenler Pesah’ın son gününde ücretsiz izin alabiliyor.
Dünyada Mimouna
Mimouna geleneği yaygınlaşmaya başlasa da asıl unsur olan Müslümanların katılımı İsrail’de sağlanamıyor. Israel Religious Action Center (IRAC) her yıl Arapların da katıldığı bayram yemekleri düzenliyor olsa da bu sembolik kalıyor. Avrupa’da hâlâ erzaklarını Müslüman komşularına emanet eden ve onları kutlamaya dahil eden Faslı Yahudiler bulunuyor. Bu gelenek ne kadar çok duyurulursa bu değerli Yahudi-Müslüman dostluğu dünyaya o kadar yayılır. Likud Merkez Komitesi Üyesi Nisim Zagouri Holon’da bu hedeften yola çıkarak hem milletvekillerine hem de Macaristan, ABD, Fransa, Tayvan ve İngiltere’den olmak üzere 15 yabancı diplomata bir yemek verdi.