Trump’ın bombalarının örttükleri

Dünya
19 Nisan 2017 Çarşamba

Ali Abaday

 

Suriye’nin İdlib kentine düzenlenen korkunç saldırı sonrası ABD önce Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Nikki Haley aracılığıyla bir operasyon yapabileceğini belirtmişti. Haley’nin açıklamasının ertesi günü Başkan Donald Trump, Suriye’de Beşar Esad yönetiminin çizgiyi aştığını ifade etmişti.

Başkan Trump’ın bu açıklamasından kısa bir süre sonra da Akdeniz’in doğusunda bulunan savaş gemilerinden Suriye’ye 59 Tomahawk füzesi atılmıştı.

Donald Trump’ın emriyle atılan Tomahawklar Suriye ordusuna ait El Şayrat Hava Üssünü hedef alsa da aynı zamanda Amerikan iç siyasetinde yaşanan önemli gelişmelerin de üstünün örtülmesini sağladı.

Suriye’nin vurulması, Rusya’nın bu durum karşısındaki açıklamaları, Ortadoğu’da neler olacağı konuşulurken son olarak patlak veren Kuzey Kore krizi ABD siyasetindeki gelişmelerin medyada öncelikli yer bulmasını engelliyor.

Bombaların tozları arasında kalan gelişmelere bakılınca ilk göze çarpan isim Cumhuriyetçi Partinin Kaliforniya Milletvekili Devin Nunes oluyor. Meclis İstihbarat Komitesi Başkanı da olan Nunes, Trump’ın seçim döneminde Rusya ile olan ilişkisini araştıran komiteden ‘geçici’ olarak ayrıldığını açıkladı.

Nunes soruşturma sırasında öğrenilen kimi bilgileri Demokrat Partili komisyon arkadaşlarından önce Beyaz Saray’a haber verdiği için eleştiri oklarının hedefindeydi. Başkan Donald Trump’ın geçiş ekibinde de yer alan Nunes esasında Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in Washington DC’de kalan tek dostu.

Flynn’in görevden ayrılmasından ve Trump’a yakın medya tarafından hain ilan edilmesinden sonra bile onu savunan Nunes, emekli generalin Kongre’den dokunulmazlık alması için en büyük umuduydu. Nunes’in Meclis İstihbarat Komitesinden geçici ayrılığı ayrıca gelecek günlerde önemli isimlerin dinleneceği görüşmeler öncesi Beyaz Saray’ın istemediği bir gelişme olarak değerlendirildi.

Suriye’ye atılan bombalar Nunes’in istifası kadar Beyaz Saray’ın gizli patronu olarak adlandırılan, Steve Bannon’ın da Ulusal Güvenlik Konseyinden çıkartılmasının üstünü örttü. Trump’ın en güvendiği isim olarak nam salan Bannon’ın Ivanka Trump ve eşi Jared Kushner dahil pek çok danışmanla atıştığı, görevden alınmasında bu durumun etkili olduğu iddia edildi.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk günlerinde en fazla yetki verdiği iki isimden biri olan Bannon’ın konseyden çıkartılması, yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı General H. R. McMaster’ın sivil danışmanların Ulusal Güvenlik Konseyinde yer almaması yönündeki fikrini destekler cinsten.

Nunes ve Bannon’ın görevlerini bırakmaları dışında Tomahawkların Trump’a kazandırdığı bir avantaj da Yüksek Mahkeme’ye önerdiği yargıç Neal Gorsuch’un ‘nükleer seçenek’ denilen bir yöntem ile Senato’dan onay alması oldu.

Demokrat Partili senatörlerin kürsü işgali için yeterli sayıya ulaşmasının ardından Cumhuriyetçilerin uyguladığı bu yöntem ile kürsü işgali yerine hızlıca oylamaya geçildi ve Gorsuch yeni Yüksek Mahkeme Yargıcı olarak atandı.

Çoğu Demokrat yapılan atamaya ve kürsü işgaline karşı gidilen çözüme isyan etse de sesleri yine de bombalar yüzünden pek duyulmadı.

Suriye’ye atılan bombalar değil fakat Kuzey Kore ile yaşanan kriz ise son günlerde kimi Amerikalıların Donald Trump’ın vergi iadelerini açıklamasını, Başkan’ın ise seçimler bittiği için gerek olmadığı cevabının üstünü örttü. Bu gelişmeler Donald Trump’ın iç politikada zor durumda kaldıkça dış politikada daha da şahinleşebileceğini gösteriyor.

Beyaz Saray’ı anlatan çoğu film ve dizide söylendiği gibi, bazen çıkarılan bir savaş en zor durumdaki başkanı bile kurtarır.