Pazar günü yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 2016 yılı içerisinde tüm dünyadaki antisemit saldırıların oranında önceki yıla göre yüzde 12’lik bir düşüş oldu. Ancak ABD’deki üniversite kampüslerinde hızla yükselişe geçerek yüzde 45’lik bir artış gösterdi.
Tel Aviv Üniversitesi bünyesinde bulunan Kantor Çağdaş Avrupa Yahudiliği Çalışmaları Merkezinin, Avrupa Yahudi Kongresinin işbirliği ile gerçekleştirdiği ‘2016 Dünyada Antisemitizm Yıllık Raporu’nun sonuçları, üniversitede yapılan basın toplantısıyla açıklandı.
Devlet güçlerinin ve cemaatlerin bildirdikleri olaylar göz önüne alındığında dünyada her türlü antisemit olayda düşüş gözlenirken, en dikkat çeken rakamlar Fransa İçişleri Bakanlığının bildirdiği antisemit olaylardaki yüzde 61’lik ve Belçika’dan bildirilen olaylardaki yüzde 60’lık düşüşler oldu.
Raporda bu düşüşün gerekçesi olarak artan güvenlik önlemleri, Yahudi kurumların önüne polis ve asker konması yanı sıra Yahudilerin sokaklarda veya toplu taşıma araçlarında kimliklerinin ortaya çıkmasını sağlayan objelerden kaçınmaları da gösterildi.
Genel düşüşe zıt olarak, anadili İngilizce olan ülkelerde antisemit olaylar arttı. İngiltere’de şiddet içeren antisemit olaylarda yüzde 13 oranında bir düşüş olsa da, genelde yüzde 11’lik bir artış görüldü. Avustralya’da antisemit olaylar geçen yıl yüzde 10 oranında arttı. En şaşırtıcı sonuçlardan biri de ABD’deki üniversite kampüslerinden geldi. Raporda üniversite kampüslerindeki antisemit olayların yüzde 45 oranında arttığı, kampüslerin Yahudi nefretinin adeta yuvası haline geldikleri, Siyonizm karşıtlığı kılıfıyla Yahudi düşmanlığının beslendiği ve başta BDS olmak üzere Filistin taraftarı organizasyonların bu nefreti arttırdığı bildirildi.
Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Dr. Moshe Kantor, Yahudilere karşı şiddet içeren saldırılarda kayda değer bir düşüş gözlense de bu saldırılardaki niyetin azalmadığını daha az korunaklı yerlerde saldırıların artmasından anlayabildiklerini belirtti. Geçtiğimiz yılki verilere göre, silahlı saldırı ve kundaklama gibi olaylar azalsalar da koruması olmayan mezarlık ve anıtların hedef alınmaya devam edildikleri görüldü.
Raporda ayrıca internetteki söylemlerin gittikçe daha tehditkâr ve saldırgan hale geldiği, bu durumun Yahudiler ve diğer tüm azınlıklara yönelik nefretin artışının bir yansıması olduğu da söylendi.
Bununla ilgili, Dünya Yahudi Kongresinin yakın zamanda yaptığı bir araştırmadan alıntıya yer verilerek, 2016 yılında sosyal medyada ve çoğunluğu Twitter’da olmak üzere, her 83 saniyede bir antisemit mesaj yayınlandığı da bildirildi.
Kantor bu sonucun üzerine basarak, “Aslında motivasyonun azalmadığını ve Yahudilerin güvende hissetmeleri konusunun hâlâ hassasiyetini korumakta olduğunu görüyoruz. Yahudi nefreti gerçekte azalmamıştır” dedi ve nefretin aslında sadece kontrolün ve müdahale imkânının kısıtlı olduğu sanal dünyaya kaydığını vurguladı.
Raporda antisemitizmin artık sadece aşırı sağdan gelmediği, aşırı solcuların saldırgan tavırlarının henüz çok açığa çıkmadığı fakat bu kesimde sözlü saldırı ve Siyonizm düşmanlığının yoğun olduğu bilgisi yer aldı.
Kantor açıklamasında ayrıca, “Artık Yahudileri hedef alanların sadece aşırı sağcılardan olmadıklarını görüyoruz. Aşırı solcular da artık aşırı sağcılarla aynı mesajları vermekte, aynı taktikleri kullanmakta ve aynı gündemi paylaşmaktalar. Kendilerini liberal ve ileri görüşlü olarak tanımlayan bazı kişiler aslen en gerici hareketler, ideolojiler ve rejimlere işbirliği içindedirler,” dedi.