Her yıl olduğu gibi, bu yıl da İtalyan Sinagogu (Kal De Los Francos) Şavuot kutlaması için beyaz karanfillerle süslendi. Tören, Hahambaşı Rav İsak Haleva, İsrail Başkonsolosu Shai Cohen, Türk Yahudi Toplumunun çeşitli kurum ve kuruluş idarecileri ve yahidlerin katılımı ile başladı. Sabah tefilasının ardından, İzzet Bana yönetimindeki Estreyikas d’Estambol Çocuk Korosu ve onlara eşlik eden Cenk Rofe muhteşem performansları ile sinagogdakilere unutulmaz bir gün yaşattılar. 8 ile 11 yaş arası erkek çocuklardan oluşan koro, beyaz gömlekleri ve bir örnek kipaları ile gurur veren bir tablo sergiledi. Keyboard/piyanoda koroya Cefi Yusuf Sağlamlar eşlik etti.
Gabay Mişel Horada’nın Hoşgeldiniz konuşmasının ardından, İtalyan Musevi Toplumu Başkanı Rıfat Behar, bir Şavuot kutlamasının daha İtalyan Sinagogu çatısı altında karşılanmasından duyduğu gururu ifade etti. “Sina Dağında Moşe Rabenu’ya verilen Tora ile, Yahudi dini kabul edilmiş ve yaşamımıza yön veren emirler ve yasaklarla, bizleri, bireysel mükemmelliğe ulaştırmayı amaçlamıştır. Dileyelim ki bu mabedin çatısı altında söylenen dualar ve kutsamalar Tanrı katında kabul görsün ve bizlere yol göstersin” dilekleri ile konuşmasını bitirdi.
Sonrasında kürsüye davet edilen Türk Yahudi Toplumu Başkan Vekili Moris Levi; anı ve fıkra ile süslediği ilgi çeken bir konuşma yaptı. Levi konuşmasında Yahudi toplumunun her devirde eğitime verdiği öneme değindi. “Pesah’tan bu yana okuduğumuz bütün peraşaları incelediğimde, birçok rav ismine rastlıyoruz. Bilgelikleri öne çıkan, toplumu ileriye taşıyan bilgeler bunlar. Yahudiler 2000 yıldır, asaleten değil, liyakatle yöneticiler yetiştirmiş bir toplumdur. Yahudiliği ileriye taşımış olan insanlar, hak ederek, öğrenerek, bildikleri ile bu noktaya gelmişlerdir. Bugün de toplum liderlerimiz ve ravlarımız çok çalışarak, öğrenerek, bu görevlere geliyorlar. Bizim Yahudilerde asalet yoktur. Her Şabat, her Yahudi erkeği evinin kralı, hanımı evinin kraliçesi, çocukları da prens ve prensesleridir. Akıllı bir Yahudi kendi soyuyla ilgili övünmez. Ama çocukları ile övünür.2500 yıldır Yahudiler, çalışarak, belli yerlere geldiler. Hepimizin çocukları da gelebilir. Her Yahudi çocuklarının iyi yerlere gelebilmesi, insanlığa faydalı bireyler olabilmeleri için, sonsuz çabalar. Sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum ki; bu bayram kutlamaları, bu güzel faaliyetler, bu gelenekler yalnız biz toplum yöneticileri için değil bütün toplum içindir. Bütün topluma taşımak ve korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu vesile ile her sene bahar yorgunluğunda, bu faaliyeti bıkmadan usanmadan, özveriyle yapan İtalyan Sinagoguna ve çocuklarını buraya getiren ailelere çok teşekkür ediyorum.”
Hahambaşı Rav Haleva da konuşmasında dünyanın neresinde olursa olsun bütün Yahudilerin yaşadıkları yerin kültürlerinden etkilendiklerini, yemeklerinde, yaşayışlarında, giyimlerinde farklar olabileceğini, fakat fark olmayan tek şeyin Tora olduğu vurgusunu dile getirdi. “Şavuot bayramının diğer bayramlar gibi simgesel bir anlatımı yoktur. Fakat Sina Dağında, bir anlaşmayla verilen Tora’nın kutlamasıdır. Şavuot Yahudi yaşamının en can alıcı bayramıdır, çünkü onunla ruhsal yapısını kazanmıştır. Bayramın verdiği güzelliği içimize alalım, Aşer Baharbanu dediğimizde bu ışığı içimize alalım ve olduğumuz her yerde çevremizi aydınlatalım” diyerek iyi dileklerini sundu.
Hazan Şimon Asayas tarafından okunan, Anoten duası sonrasında, konuklar için hazırlanan döner partisine geçildi. Ardından herkes bu güzel kutlamayı hazırlayan İtalyan Musevi Toplumu yöneticileri Rıfat Behar ve Mişel Horada’ya teşekkür ederek, daha uzun yıllar bu güzel mabette toplanma dileği ile keyifle ayrıldı.