“Sanayi toplumu ve geleceği”

Ferhat ATİK Toplum
31 Mayıs 2017 Çarşamba

 

 

1995 yılında ABD basın tarihinde görülmemiş bir olay yaşanır. 18 yıldır kimliği belirlenemeyen ve çeşitli adreslere gönderdiği bombalı paketlerden ötürü Unabomber olarak adlandırılan kişi Amerikan basınının en büyük iki gazetesi olan The Washington Post ve The New York Times’ı dize getirir.

Çeşitli bilim ve teknoloji merkezlerine posta yoluyla bombalı paket gönderen ve paket açıldığında infilak ederek, ölüm ve yaralanmalara yol açan eylemler dizisi sürmektedir. FBI ve Amerikan medyası söz konusu paketleri gönderen yakalanamayan bu kişiye simge olarak Unabomber adını takar.

***

Unabomber’ın saldırılarına hedef olan yerlerin ortak özelliği, bilim ve teknolojinin önemli merkezleri olmalarıdır. Bu kişinin öncelikle siyasal ve toplumsal bir amaca sahip olduğu ortaya konur. 18 yıllık bombalı eylemlerin ardından, eylemcinin modernizme, teknoloji ve sanayi toplumuna karşı mücadele eden bir anarşist olduğu anlaşılır.

Öte yandan, Amerikan polis teşkilatı, tüm girişimlerine rağmen 18 yıl boyunca Unabomber hakkında somut bir tek bilgiye ulaşamayarak “pes” etmek üzeredir. İz bırakmayan Unabomber, 1995 yılı Mayıs ayı başında The New York Times Gazetesine gönderdiği mektupta şöyle der:

“18 yıldır bomba yapıp hafta sonu boş tarlalarda bombalarımı denemekten artık bıkıp usandım. FBI denilen şey, sadece bir şakadan ibarettir ve yıllardır FBI’ın beni yakalamasını bekliyorum. Ama anlaşılan o ki, boşuna bekliyorum, FBI’ın beni yakalayacağı yok, o nedenle kendim açığa çıkıp öykümü anlatmak istiyorum...”

Unabomber söz konusu gazete ve dergilere gönderdiği mektuplarda, ‘Sanayi Toplumu ve Geleceği’ başlıklı bir manifesto üzerinde çalışmakta olduğunu ve manifestoyu bitirdiğinde The New York Times ve The Washington Post, Times veya Newsweek dergilerinden birinde basılmasını istediğini söyler. Haziran ayının sonunda ise, Washington Post ve New York Times dergisine manifestonun birer kopyasını ulaştırır. Böylece gazete yöneticileriyle manifestonun yazarı arasında metnin basımı konusunda çetin bir pazarlık başlar. Unabomber, metnin kendilerine ulaştığı tarihten itibaren üç ay içinde iki büyük gazeteden birinde yayınlanmaması halinde bombalı eylemlerine devam edeceği yolunda gazete yöneticilerini uyarır.

Gazetelerin sorumluları, başsavcı ve FBI başkanı arasında uzun ve gerilimli bir görüşmeler sonucunda Washington Post’un sorumlusu bir açıklama yaparak ‘kamu güvenliği’ nedeniyle manifestonun yayınlanmasını istediklerini belirtir. Böylece Unabomber’ın manifestosu The Washington Post Gazetesi’ne ek sekiz sayfa olarak yayınlanır. Bu olay o günlerde dünya basınına ‘Bombacının Medyatik Zaferi’ başlığıyla yansıyacaktır.

***

7 Nisan 1996 günü dünya medyası konuyla ilgili bir haberle çalkalanır. Ajanslar Unabomber’ın nihayet yakalandığı haberi yayılır. Söz konusu anarşistin Amerika’nın Montana eyaletinde yaşayan Teodor John Kaczynski adlı 54 yaşında eski bir matematik profesörü olduğu, Harvard’dan mezun olup bir süre çalıştıktan sonra istifa ederek ortadan kaybolduğu ve 18 yıldan beridir bombalı paketleri gönderen kişi olduğu ortaya çıkar. Unabomber ve manifestonun öyküsü işte böyle.

Elbette insanlık Unabomber’in eylem yöntemini reddeder ve etmelidir. İnsan yaşamını sonlandıracak ve zarar verecek her türden eylem kabul edilemez. Manifestoya gelince… Bugün teknolojinin, dünyanın kendini lider sanan batılı ülkelerce insan aleyhine nasıl kullanıldığı, ABD ve AB gibi ‘kulüplerin’ toplum mühendisliği adı altında, aslında nasıl cephe yarattıkları konularında düşündürücüdür.