Değişen Dünyanın Hali adlı toplantıda Berlin’de bir araya gelen en laikten en dindara 160 Yahudi genç Avrupa’nın değişen siyasi dengelerinde Avrupa’da Yahudi olmayı tartıştı.
Hafta sonunu Hotel Berlin’de ‘Junction’ adlı organizasyonun düzenlediği seminerde geçiren gençler, antisemitizm, Avrupa’da Yahudiliğin devamı, dindar olmak yada olmamak, dinin çalışma ve sosyal hayata etkisi gibi konuları tartıştılar.
25 ile 40 yaşındaki Avrupalı Yahudi gençleri bir araya getirmeyi misyon edinmiş olan ‘Junction’, JDC (American Jewish Joint Distribution Committee), Schusterman Vakfı ve Yesod’un ortak bir organizasyonu.
Seminere rehberlik eden ve Potsdam Üniversitesi tarih profesörü olan Jonathan Schorsch, gençlerin tartışmak istedikleri konuları kendilerinin seçtiklerini belirterek şunları söyledi: “Gençlerin söyleyecek çok şeyleri var. Onlara söz hakkı vermek Yahudilik ve gelecek açısından da çok önemli.”
“Bugünün Çok Kültürlü Ortamında Biz Olmak” adlı tartışmayı yöneten Prof Schorsch, gençlerin gelecek konusunda çok ümitli olduklarını da belirmekten kaçınmıyor.
Semineri takip eden JTA haber sitesi de “2. Dünya Savaşından 72 yıl sonra, çoğunun dedesi Holokost’u görmüş olan Avrupa gençliği terör tehlikesi ve antisemitizme karşı gelecekten ümitli” şeklinde yazdı.
JTA’dan Toby Axelrod gözlemlerine şöyle devam ediyor: “Yahudi gençliği teröre ve antisemitizme boyun eğmiyor, Siyonist görüşlere sahip olsalar bile İsrail’e gitmiyorlar ve Avrupa’da kalmayı tercih ediyorlar.
Bugünün 1.4 milyon Avrupa Yahudi’si dikkat çekmeyen bir şekilde de yaşamıyor. Çoğunun dedesi eski SSCB’nin Doğu Avrupası’nda yaşamış bu gençler geçmiş jenerasyonların aksine seslerini duyurmak için çalışıyorlar.
Konferansta kadın erkek ilişkileri konusunda bir konuşma yapan sosyal danışman Martin Schubert’in sözleri yukarıdaki ifadeleri doğrular nitelikte. Schubert şöyle konuşuyor “Her zaman gurur duyacağın kimliğin kurban olarak değil, tam aksine kurbanlara yardım eden kişi olarak görülsün.”