Estonya’da savaştan sonra kurulan ilk Yahudi cemaati merkezi onuncu yılını kutladı

75 yıl önce Almanya’daki Wansee Konferansında,’Yahudisiz’ ilan edilen ilk ülke olma özelliğini taşıyan Estonya’ya Soykırım sonrası binlerce Yahudi geri dönmüş olsa da, boğucu Sovyetler Birliği rejimi cemaate bir darbe daha vurmuş, 1989 yılında komünizmin sona ermesinin ardından pek çok Yahudi Estonya’dan göç etmişti.

Dünya
14 Haziran 2017 Çarşamba

Bugün ise cemaat üyelerinden 65 yaşındaki Peisah Koslovski gülümseyerek, “Sovyetler Birliği’nde ancak yarı gizli bir köşede, küçük bir sinagogumuz vardı. Tallinn’deki yeni sinagogumuzdan önce burada hayat kasvetliydi. Gerek bu sinagogla, gerekse de Estonya’nın özgürlüğüne kavuşmasıyla hayat başladı. Cemaatimiz, bizleri bir arada tutan ve sinagogdaki hayatı ilgi çekici hale getiren hahambaşımız Smuel Kot’un da gelişiyle büyük değişim gösterdi. Pek çok dostumuzla burada bir araya geliyoruz, sinagog adeta buluşma noktamız haline geldi. Önce sinagoga ardından da yan tarafındaki kafeye gidiyoruz” diye konuşuyor.

Cemaat bugünlerde yereller ve İsrailliler birlikte yaklaşık sadece iki bin kişiden oluşsa da, cemaat üyeleri orada var olmaya devam edeceklerinden emin. Estonya Yahudilerinden 30 yaşındaki Eric Kachovsky, “Estonya, Yahudiler için iyi bir yer. Hiçbir antisemit olay yaşanmaz ve bizlere çok sıcak davranılır” diyor.

Rusya kökenli Aaron Raihshtein sinagogun ilk günlerini hatırlayarak, haftada ancak bir gün ‘minyan’ toplanabildiğini anlatıyor. Raihshtein, bugün artık her gün ‘minyan’ toplanabildiğini, şehirdeki Yahudi hayatının her gün geliştiğini ve nişanlısı Ester Volskii ile oradaki ilk kaşerut kurallarına uygun marketi açmayı planladıklarını anlatıyor.

Diğer yandan cemaat merkezinin kuruluşunun onuncu yılı sebebiyle The Post gazetesine konuşan Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser konuyla ilgili, “Estonya’nın toplam bir milyon üç yüz bin kişilik nüfusu göz önüne alındığında, azınlık rakamlarının düşük olması olağandır. Biz o kadar azız ki, herkes çok değerli. Ben, Yahudi cemaatinin politik ve kültürel olarak en aktif gruplardan olduğunu düşünüyorum” dedi ve bu cemaatin devamlı olmaması için bir sebep görmediğini belirtti.

Estonya Dışişleri Bakanı NATO zirvesinde bulunması gerektiğinden katılamamış olsa da diğer Estonya ve Avrupa yetkililerinin katıldığı kutlamada bulunan Estonya Cumhurbaşkanı Kersti Kaljulaid de, güzel ve modern sinagogun içinde yaptığı konuşmasında, “Tallinn Sinagogunun hikâyesi bizlere Yahudi cemaatlerinin kaderlerini anlatır. Estonya bugün huzurlu ve mutlu bir Yahudi cemaatine sahip olmaktan gurur duymakta. Cemaatin tarihi, Estonya’nın tarihi gibi, Soykırım yıllarından, acılar ve işgalin zorluklarına, bağımsız, demokratik ve özgür Estonya’da son yıllarda gelişen yaşam gibi trajediler ve tekrar ayağa kalkma hikâyeleriyle dolu. Bugün sinagogumuz özgürlüğün önemine dikkat çeken güzel bir sembol” dedi.

Estonya 1926 yılında Yahudilere kültürel özerklik hakkı tanıdı. Bu hak 1940 yılında geri alındı fakat 1993 yılında Estonya’nın bağımsızlığına kavuşmasının ve azınlıklara kimliklerini koruma hakları tanıyan kanunun oluşturulmasının ardından tekrar verildi.