Çocuğumu yaz kampına yollamalı mıyım?

Sekiz aylık akademik eğitim sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu müjdeleyen nisan ve mayıs ayları “Çocuğum bu yazı bilgisayar başında geçirmemeli, sanat, spor ve doğa ile iç içe olmalı.” diyen ebeveynleri her yıl yaz kampları arayışı içerisine sokuyor. Bu yazımızda ebeveynlerin neye göre karar vermeleri gerektiğini inceledik. Kamplara devam eden çocukların deneyimlerini aktardık. Greta Mİzrahİ

Gençlik - Eğitim
21 Haziran 2017 Çarşamba

Greta Mizrahi

 

Çocuklarını yaz kampına göndermek isteyen anne ve babalar bahar döneminde kurulan fuar merkezlerini geziyor, bilgiler topluyor. Yaz okullarının temsilcileri okullarda çocuklara ve velilere yaz kamplarını anlatan sunumlar yapıyorlar. Yaz okullarının sunduğu sınırsız fırsatlar çocukların liderlik, özgüven ve yaratıcılıklarını geliştirmek, grup içerisinde iletişimi ve ekip çalışmasını güçlendirmede büyük rol oynuyor. 

“Hangi yaz okulu benim çocuğum için uygun?”,  “Acaba yazın yine okula gitmek onu sıkar ve okuldan uzaklaştırır mı?”, “ Yurtdışında iki veya üç hafta yalnız başına nasıl yaşayacak?” gibi sorular bu dönemde aileler içinde en fazla sorulan ve konuşulan konular arasında yer alıyor.

Yaz okulu seçenekleri ve sunduğu fırsatlar o kadar sınırsız ki, aileler için seçim yapmak da gittikçe zorlaşıyor. Spor kampları, doğa ve macera kampları, sanat kampları, drama ve dans okulları, bilim kampları ve dil kampları... Liste uzayıp gidiyor.

Peki, ebeveynler hangi yaz kampının çocukları için uygun olduğuna nasıl karar verecekler?

Uzmanlar, yaz okullarını değerlendirirken ailelere çocuklarının ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurmalarını, yaz okulunun kazandırdığı becerileri ve süreci dikkatle incelemelerini öneriyor. Çocukların yaratıcılığını geliştiren, doğayla iç içe olmalarını sağlayan, sosyal ilişkilerini geliştiren, tarihi ve kültürel değerleri keşfetmesini sağlayan, düşünme ve tasarlama becerilerini geliştiren programları tavsiye ediyorlar. Yaz kamplarının süreci de bu değerlendirmede dikkat edilmesi geren en önemli faktörler arasında başı çekiyor. Çünkü yıl boyunca yoğun bir eğitim temposu içinde olan çocuklarımıza iple çektikleri yaz tatilinde aileleri ve arkadaşları ile birlikte keyifli zamanlar geçirmelerine fırsat tanımamız gerekiyor. Yurtdışında bir yaz okulu düşünülüyorsa da çocuğun evden uzaklaşmaya yeterince hazır olup olmadığı mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Gençlerde bu tip sorunlar daha az yaşansa da küçük yaş gruplarında ayrılma kaygısı gibi bir problem ortaya çıkarak sürecin yarım kalmasına neden olabiliyor.

Yaz kampına giden çocuklar yeni ve farklı deneyimlerle yaza veda ediyor. Kamp bitimindeki kişisel kazanımları da çok büyük.

Kendilerine olan güvenleri artıyor. Farklı aktiviteleri deneyimlerken liderlik, yaratıcılık, iletişim becerileri artıyor, kendilerine olan özgüvenleri gelişiyor ve takım çalışmasını öğreniyorlar.

Farklı sosyal çevrelerin içine giriyor, sıcacık dostluklar kazanıyorlar. Özellikle yurtdışındaki yaz okullarına katılan çocuklar, dünyanın pek çok yerinden gelen gençlerle tanışıp arkadaş olma şansını buluyor. Farklı kültürlerini öğreniyor, kendi kültürlerini paylaşma ortamları buluyorlar. Kamp sonunda kazandıkları kalıcı ve sıcak dostlukların yanında networklerine farklı çevrelerden ve dünyanın dört bir yanından arkadaşlarını da dâhil etmiş oluyorlar.

Kendi kendini yönetmeyi öğreniyorlar. Sorumluluk sahibi bireyler haline geliyorlar. İşbirliği yapma, yarışmalara katılma ve başarma içgüdüsünü eğlenceli bir ortamda deneyimleme fırsatını buluyorlar.

Farklı sporları deneyimleme şansını buluyorlar. Yüzme, futbol, basketbol, voleybol, tenis, jimnastik gibi sportif aktiviteler, turnuvalar, eğlenceli yarışmalar, oyunlar, yetenek şovları ve outdoor etkinlikleri yaz kamplarının vazgeçilmezleri arasında. Yaz kamplarında çocuklar daha önce deneyimleme fırsatını bulamadıkları sporlarla tanışıyorlar.

Yurtdışındaki kamplar çocuklara yeni vizyonlar katıyor. Çocuklar kamp süresince yaşıtlarıyla birlikte yeni ülkeleri keşfederek, farklı kültürlerle tanışıyorlar. Düzenlenen gezilerle bölgenin tarihi yerlerini, müzelerini, doğal güzelliklerini geziyor, hafızalarına güzel anılar, fotoğraf albümlerine yeni resimler ekliyorlar.

Ulus Özel Musevi Okulları; dil okulları, spor okulları, yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerin açtığı yaz okulları ile öğrencilerine farklı hayat deneyimleri yaşama, yeni dostluklar kurma ve kişisel gelişimlerini destekleme fırsatları sunuyor.

İlkokulda uluslararası projelerle Amerika’da Atlanta, Avrupa’da Atina gibi şehirlere giden öğrenciler,  ortaokula geldiklerinde Roma, Prag, Budapeşte, Hayfa’daki okullarla ortak proje çalışmaları yürütüyorlar. Yedinci sınıf öğrencileri her yaz İsrail’de Hannaton Kibbutz’a giderek İbranice dil kurslarına ve kamp etkinliklerine katılıyorlar. Kamp süresince sosyal sorumluluk etkinlikleri yapıyorlar. Kibutz yaşamını deneyimleyerek hem eğleniyor,  hem de olgunlaşıyorlar. JDC’nin önderliğinde ödüllü sekizinci sınıf öğrencileri Budapeşte’de Svarzas Yaz Kampına gidiyorlar. Albert Levi Ödülleri’ne hak kazanan ortaokul öğrencileri İsrail’de Camp Kimama’ya gidiyor ve ilgi alanlarına göre faaliyetlere katılarak becerilerini geliştiriyorlar. Albert Levi Ödülleri kapsamında Amerika’da New Jersey ve BBYO Yaz Kamplarına gönderilen gençler networklerini arttırıyorlar. Son yıllarda UÖML öğrencilerinin bir kısmı da UÖML yurtdışı danışmanı ile birlikte yurtdışındaki üniversitelere başvurularını yapıyor, bu üniversitelerde ilgi alanlarına yönelik dersler alıyorlar. Uzun yıllardır UÖMO’da devam eden bu çalışmaların öğrencilerin kişisel gelişimlerine büyük katkılar sağladığını ifade eden UÖMO idarecileri “Uluslararası programlara katılan öğrencilerimizin farklı bakış açıları kazandıklarını, büyük bir deneyim yaşadıklarını gözlemliyoruz. Bu tür etkinliklerin gençlerin daha vizyoner, daha esnek düşünebilen bireyler olarak yetişmesine katkısı olduğuna ve kariyer yaşamlarına olumlu yansımaları olacağına inanıyoruz” diyerek bu çalışmaları her yıl farklı projelerle geliştirdiklerini ifade ettiler.

UÖMO öğrencilerinin kamp deneyimleri

UÖMO Albert Levi Amerika Yaz Kampı Ödülü’nü kazandım ve Amerika’ya gittim. Üç hafta boyunca kaldığım NJY Camps bana unutulmaz deneyimler kazandırdı. Dünyanın her tarafından gelen gençlerle güzel arkadaşlıklar kurdum, yabancı dilimi geliştirdim, farklı insanlarla tanıştım ve en önemlisi harika bir yurtdışı kamp deneyimim oldu. Kampta yetmişe yakın aktivite vardı. Her gün istediğim aktiviteyi seçerek değişik bir etkinliğe katıldım. Yeni arkadaşlar edindikçe yeni kültürler, yeni bakış açılarını görüyordum ve bu beni mutlu ediyordu. Ayrıca karnavalların olduğu, çok ilgi çekici bir kent olan New Orleans’ı da gezebilme şansını da buldum. Kampa ilk geldiğimiz gün düşünüyordum: “Üç hafta çok uzun değil mi?” diye. Zamanın eğlenirsem hızlı, sıkılırsam yavaş geçeceğini biliyordum. Oysa günler su gibi akıp gitti ve son gün geldi, çattı. İlk başta bana çok uzunmuş gibi görünen kamp, şimdi de kısa gelmişti. Arkadaşlardan ayrılmak çok  zordu. Fakat ayrılırken birbirimize tekrar görüşme sözü verdik. Maille, Facebook’la, kim bilir belki de bir gün birbirimizi ziyaret ederek… 

UÖML 10. Sınıf Öğrencisi

UÖMO Londra Whitgift Yaz Kampı Ödülü’nü kazandım ve Londra’ya gittim. Yeşillikler içerisinde, tarih kokan muhteşem bir yer. Bahçede tavus kuşları ve flamingolar dolaşıyor. Beni çok sıcak bir karşılamayla hemen öğrenci grubu içine kattılar. İspanyol, Alman, İsviçreli, Uzak Doğulu, İngiliz… bir çok arkadaşım oldu. Kendimi çok sıkı bir programın içinde buldum. Burada haftada 23 saat İngilizce dersi görme şansı yakaladım. Derslerin dışında her gün drama, dans, yüzme ve spor aktiviteleri yaptık. Muhteşem yemekler yedik. Geziler yaptık.  Bizi London Eye’a götürdüler. O kocaman dönme dolapta Londra’yı çok çok yüksekten gördüm. Trafiğin tersten akışı başımı döndürdü. Kocaman saat kulesini (Big Ben), muhteşem sarayları, katedralleri, köprüleri, kırmızı otobüsleri… Kısaca bu güzel şehri doya doya izledim. Günler su gibi geçti ve ben bir çok güzel anılarla  evime döndüm.

UÖML 9. Sınıf Öğrencisi