Kırklareli Yahudileri

Naim GÜLERYÜZ Kavram
12 Temmuz 2017 Çarşamba

Kırklareli’ne ilk yerleşenler Traklar’dır. Helen ve Roma egemenliğinde Verissa olarak bilinen kent Bizans döneminde Saranda Klissia olarak anılmıştı. 1362’de Sultan I. Murat tarafından fethedildikten sonra Kırk-Klise adını almıştı. Cumhuriyetin ilanıyla beraber 1924’de il oldu ve Kırklareli adını aldı.

Kırklareli Yahudileri

Kentteki ilk Yahudilerin 14. yüzyılda, Ukrayna’nın orta ve güney batısında bulunan Podolya’dan gelen Aşkenaz Yahudileri olduğu sanılmakta. 1674 Osmanlı-Lehistan Savaşı’ndan sonra buraya sığınan Aşkenazlarla Yahudi nüfusu arttı. Kırklareli mezarlığında rastlanan Sefarad kökenli isimler 17. yüzyılda yerleşik bir Yahudi cemaatinin varlığını kanıtlamakta. 18. yüzyılda Edirne’den gelerek Kırklareli’ne yerleşen Sefaradlar, sayı ve bilgi üstünlüğüyle önceden yerleşmiş Yahudileri özümlemişlerdi.

1927 nüfus sayımında 978 olarak belirlenen Yahudi nüfusu, Trakya Olayları (1934), Varlık Vergisi (1942) uygulaması ve İsrail’e göçler (1948-49) sonrası peyderpey azaldı. Günümüzde ise ancak bir Yahudi ailesi ikamet etmekte. Kentin bu durumunu, Kırklareli Musa Sinagogunun merhum Hahamı Hayim Abravanel, Tevrat’tan aldığı şu sözlerle ifade ederdi:

“O kent ki, insan doluydu, nasıl da tek başına kaldı şimdi! Büyüktü uluslararasında, dul kadına döndü!”

Musa Sinagogu

Kırklareli’nde bir zamanlar iki sinagog mevcuttu. Ancak yönetim 1913 yılında, Balkan Savaşı’nı takiben nüfusun azalmasını dikkate alarak muhtemelen 17. yüzyılda inşa edilmiş eski sinagog binasını dört dükkâna dönüştürdü ve sağlanan kiralarla bütçesini tamamlama yoluna gitti. Bitişiğindeki iki katlı yeni sinagogun üst katı 1927 depreminde yıkıldı. 1928’de, harabeye dönüşen bina yıkılıp aynı arsa üzerinde yeni bir bina inşa edildi.

Şükrü Naili Sokak’taki Musa Sinagogunun, caddeden girilen bahçenin doğusundaki merdivenlerden azara’ya ve güneydeki dükkânların üzerindeki midraş’a ulaşılır. Teva, Ehal ile bütünleşmiş olup iki yanından ikişer basamakla girilen beşgen bir parmaklıkla çevrilidir. Duvar diplerinde bulunan 60 oturma yerinden başka ortada da banklar da bulunmaktaydı. Günümüzde bankların yerine, Teva’nın önünde dizili birkaç plastik koltukla yetinilmekte. Azara, ahşap sütunlarla desteklenen asma katta olup 20 kişilik oturma yeri mevcuttur.

Yahudi Mezarlığı

Karakaş Mahallesinde bulunan ve yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olan mezarlık yüksek duvarlarla koruma altına alınmışsa da harap durumdadır.

 

Kaynak: Naim A. Güleryüz’ün baskı aşamasında olan “Tarih Boyunca Türkiye’de Yahudi Yerleşim Merkezleri” kitabından özetlenerek.