İsrail’in Mescid-i Aksa üzerindeki politikalarını eleştiren bazı gruplar, tepkilerini Neve Şalom ve Balat Ahrida Sinagogları önünde düzenledikleri protestolarla gösterdi. Devlet erkanı, bu protestoların yerinin ve hedefinin yanlış olduğunu belirtirken, ibadet ettirmeme tehdidini de içeren çirkin eylemle ilgili olarak soruşturma açılması bekleniyor.
20 Temmuz akşamı gerçekleşen olayda grup açıklamasında, “Eğer İsrail Müslümanların ibadetini engelliyorsa biz de buradan kimseyi geçirmeyiz” şeklinde bir ifade kullandı.
Alperen Ocakları İl Başkanı Kürşat Mican burada bir açıklama yaptı. Mican açıklamasında, "Uzun zamandan beri Mescid-i Aksa'da terörist devlet İsrail, kardeşlerimize zulüm yapmaktadır. Uzun yıllardan bu zamana kadar İsrail Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılınmasını yasaklamıştır. Sadece yasaklamakla kalmamış, mabedimizin girişlerine x ray cihazları koyarak, Filistinli kardeşlerimizi taciz etmektedir. Kardeşlerimiz Mescid-i Aksa'da ibadetlerini yapamamaktadır. Bu din, inanç, ibadet özgürlüğüne ipotek koymaktır" dedi.
"BİZ DE SİZİN BURADA İBADET ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ ENGELLERİZ"
Mican, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Biz burada eylem gerçekleştiriyoruz. Siyonistler aklını başına alsınlar. Bizim kardeşlerimizin ibadet özgürlüğünü engellemesinler. Nasıl orada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız, biz de sizin burada ibadet özgürlüğünüzü engelleriz. Nasıl bugün burada durduysak, yarın da geliriz. Buradan içeriye giremezsiniz."
Olayın ardından göstericiler sinagog kapısını tekmeledi.
Gösteri, özellikle sosyal medyada büyük tepki gördü. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem yaşananlara karşı sosyal medyada tepki gösteren ilk isimlerden oldu.
İKİNCİ OLAY BALAT’TA YAŞANDI
Takip eden günlerde, benzer bir olay Balat Ahrida Sinagogu önünde yaşandı. Türk Yahudi Toplumu, Balat’taki eylemi sosyal medyada paylaştığı, “Maalesef Neve Şalom sinagogumuza yapılan provokasyonu biraz evvel en eski sinagogumuz Balat Ahrida’da yaşadık” mesajı ile duyurdu.
Ahrida Sinagogu önünde toplanan grup sinagogun kapısına x-ray cihazı koydu. Balat’ta toplanan grup adına Büyük Osmanlı Derneği Genel Başkanı Bayram Demir bir açıklama yaparak şu ifadeleri kullandı: “İsrail, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı özgür bırakmalı. Müslümanlar orada rahatça özgürce ibadetlerini yapabilmeli. Biz yıllarca iç içe yaşamış, yıllarca onlara İslam’ın hoş görüsünü, saygısını, merhametini göstermiş bir milletiz. Aynı hoşgörü, merhamet ve saygıyı İsrail’den bekliyoruz. Ayrıca burada yaşayan, bu sinagoglarda ibadet edenlerden İsrail dernekleri ile bir araya gelip buradan bizden ziyade onların terör devletleri olan terörist İsrail’i uyarmalarını istiyoruz. Bugüne kadar burada ibadet edenlerin ibadetlerine, kıyafetlerine karışılmamıştır. Özgürce ibadet etmişlerdir. Bizim dinimiz de bunu emrediyor. Biz dinimizin emri gereği onlara bu saygı, merhamet ve hoşgörüyü gösterdik. Artık yeter diyoruz, İsrail haddini aşmıştır. Biz Büyük Osmanlı Derneği olarak bunun takipçisi olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Başka dinlerin ibadethanelerine halel getirmek bizim medeniyetimizde yok”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Körfez turu öncesi basına yaptığı açıklamada bu konuya değindi.
Mescid-i Aksa’ya yönelik kısıtlamalar karşısında İslam dünyasının tepkisiz kalması beklenemez diyen Erdoğan, sinagogların önünde yapılan protestolarla ilgili ise, “Kudüs’te yapılan hak ihlalleri Müslümanların da başkalarının haklarını ihlal etmesine asla gerekçe olamaz. Başka dinlere mensup insanların ibadethanelerine halel getirmek bizim medeniyetimizde asla yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan salı günkü AK Parti grup toplantısında da Mescid-i Aksa krizini gündeme getirdi. Erdoğan, "Şu an yapılan terörle mücadele bahanesiyle Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma çabasıdır. Metal detektörlerin kaldırılma kararını duyduk; ümit ederiz bunun devamı da gelir" dedi. Erdoğan, "Tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum. İmkânı olan herkes Kudüs’ü Mescid-i Aksa’yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler. Ama tıpkı Mekke’ye Medine’ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne Hristiyanların ne de Musevilerin inançları ibadetleri ve ibadethaneleriyle bir sorunumuz yoktur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sinagogların güvenliği konusunda da konuştu: “Ülkemizde ne sinagog ne de havralara yönelik buralara yapılmak istenen saldırılara gerekli tedbirleri aldık. Bazı ufak tefek sorunlar dışında hamdolsun bir şey yaşanmadı. Buradaki sinagog ve havralara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur. Ve bunlar bizim dinimize göre de yasaklanmıştır yanlıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunmayız.”
Başbakan Yıldırım: “Musevi ibadethanelerine yönelik eylemleri doğru bulmuyoruz”
Neve Şalom ve Balat Ahrida Sinagoglarının önünde gerçekleşen protestolarla ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım Twitter hesabından bir mesaj yayınlayarak Yahudi vatandaşların yüzyıllardır bu ülkenin toplumsal zenginliği olduğunu vurguladı.
Başbakan Yıldırım’ın mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Terör, tüm insanlık için ortak tehdittir. Terörün dini, dili, ırkı olmaz. Bir kez daha şiddetle lanetliyoruz.
Herhangi bir nedenle Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişlerinin kısıtlanması asla kabul edilemez.
İsrail yönetiminin İslam âleminin hassasiyetlerini gözeterek bir an önce bu yanlıştan geri dönmesini bekliyoruz.
Yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Musevi vatandaşlarımız, toplumsal zenginliğimizin en önemli unsurlarındandır.
Bizler; din, mezhep, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın farklılıkları zenginlik addeden bir medeniyetin mirasçılarıyız.
Bu nedenle Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerine yönelik eylemleri doğru bulmuyor, vatandaşlarımızı itidalli olmaya çağırıyoruz.”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “Musevi vatandaşları endişeye sevk edecek davranışlardan kaçınılması gerek”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, İslam ülkeleri dışişleri bakanları başta olmak üzere birçok ülkenin dışişleri bakanıyla Mescid-i Aksa'yı görüştüklerine dikkati çekerek, İslam ülkelerinin bu konuda ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Arap ülkelerinden Kudüs konusunda bekledikleri hassasiyeti göremediklerine işaret eden Çavuşoğlu, "Böyle bir durumda İslam ülkeleri olarak birlik ve beraberlik içinde Kudüs'e sahip çıkmalıyız" dedi.
Türkiye'nin konuya ilişkin gerekli temaslarda bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, vatandaşların demokratik tepkilerini gösterdiğini fakat İsrail’e yönelik tepki ile Türkiye'deki Musevi vatandaşlara yönelik tepkinin ayırt edilmesi gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu, vatandaşların İsrail'in ilgili misyonlarına fiziki saldırı olmaksızın uluslararası hukuka uygun şekilde tepkisini gösterebileceğini ancak Türkiye'de yaşayan Musevi vatandaşlara tepki gösterilmesi ya da bu kişileri endişeye sevk edecek davranışlardan kaçınılması gerektiği uyarısında bulundu.
CHP Başkanı Kılıçdaroğlu: “Başka yerdeki olaylar nedeniyle Türkiye’deki vatandaşlarımızın üzülmesi kabul edilemez”
Muhalefet liderleri de konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Salı günü kendi parti grup toplantısında konuşan CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, “Biz İsrail ve Filistin halklarının kavga etmesini istemeyiz ama İsrail'in Mescid-i Aksa'da ibadeti yasaklamasını asla kabul edemeyiz. İbadet eden bir insana tekme atılması kabul edilemez. Neve Şalom Sinagogu'na saldırılar da kabul edilemez. Kudüs'te yaşanan gerilim ve şiddeti izliyoruz. İsrail genel protokolü ihlal etmemelidir. Bir başka yerdeki olaylar nedeniyle Türkiye'deki vatandaşlarımızın üzülmesi kabul edilemez” dedi.
MHP Başkanı Bahçeli: “Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerinin tahrip edilmesine sessiz kalamayız”
MHP Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail’in insanlık suçuna imza attığını belirtirken, Arap ülkelerini de konu ile ilgili kayıtsız kalmakla suçladı. “İstanbul veya başka bir yerde Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerinin tahrip edilmesine sessiz kalamayız” diyen Bahçeli “İsrail barbarlığına aynı şekilde cevap veremeyiz” ifadesini kullandı.