1917 Ağustosu’nda neredeyse tümü yanan Selanik, ardından yeniden inşa edilmişti.
Ancak 52 bin Sefarad Yahudi’sinin yaşadığı şehir 26 yıl sonra Naziler tarafından işgal edilecek, 1943 yazında şehirde yaşayan Yahudiler bir kez daha yanacaktı.
1917 yangını, rüzgarın da etkisi ile kontrolden çıkmış, şehrin üçte ikisini küller içinde bırakırken, 70 bin kişiyi de evsiz bırakmıştı. Yangın öncesi şehirde 10 Yahudi kitapları kütüphanesi, 8 Yahudi okulu, sayısız Yahudi yardım kuruluşu ve işyerleri vardı. Prof. Devin E. Naar yangının 70. yılında JTA’ya yazdığı yazıda zamanında gazeteci ve Selaniklilerin şehirleri için söylediklerini satırlarına taşıdı: “Yahudi cemaati ile ünlü o ihtişamlı şehirden sadece küller kaldı.” (…) “Yangının yok ettiği en önemli hazine bu şehrin Yahudiliği idi.” Ancak Selanik’in dramı devam edecekti. 1943 yazında Alman Naziler şehirde yaşayan yaklaşık 50 bin Yahudi’yi sınır dışı edecek ve yüzde 96’sı Auschwitz Nazi kampında katledilecekti. Yaklaşık 18 farklı tren seferi ile kampa getirilen Selaniklilerin son kafilesinin kampa geliş tarihi 18 Ağustos 1943’tü.
Selanik için sonun başlangıcı Balkan Savaşı’nda Yunanlıların şehri Osmanlılardan alması ile başlamıştı. Yunan yönetimi 1917 yangın felaketini o zamana kadar özgür olan Yahudi cemaatini şehirden çıkarmak için bir fırsat olarak görmüştü. Osmanlı zamanında altın çağını yaşayan Selanik’in adı da Thessaloniki olarak değiştirilmişti.