Sürücüsüz arabanın kısa tarihi

Kulağa oldukça ürkütücü gelen sürücüsüz otomobiller önümüzdeki on yıl içerisinde özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da sıklıkla kullanılmaya başlanacak. Bu teknolojinin tarihçesi çok da eskiye dayanmıyor.

Aydın BOLKAR Teknoloji
23 Ağustos 2017 Çarşamba

ORDUNUN ASIL GÖREVİ NE OLMALI?

Takip etmişsinizdir, temmuz ayının son haftası Amerikalı elektrikli otomobil markası Tesla, önceki modellerine göre daha uygun fiyatlı olan Model3’ün üretim bandından çıkan ilk 30 tanesini sahiplerine teslim etti.

Konuya biraz yabancı olanlar için kısaca özetlemek gerekirse; Tesla, adını ünlü fizikçi Nikola Tesla’dan alan ve II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Amerika’da kurulmuş olan ilk otomotiv markası. Ürettiği araçların en önemli özelliği de tamamen elektrikle çalışıyor olması ve bir yarış arabası kadar süratli, çevik ve atak olması.

Tesla’nın çok dikkat çeken bir diğer özelliği de otomatik pilot özelliği. Bu otomatik pilot, yalnızca yolda aracınızın şeritte kalmasını sağlayarak hızını önündeki araçlara göre ayarlamanıza yarayan hız sabitleyicilerden değil; araca bindikten sonra navigasyon uygulamasına gitmek istediğiniz adresi yazdığınız zaman araç sizi o adrese hiçbir dış yardım almadan götürüyor. Bu zaman zarfında siz isterseniz ön koltukta uyuyabilir, kitap veya gazete okuyabilir veya e-maillerinizi cevaplayabilirsiniz.

Kulağa oldukça ürkütücü gelen sürücüsüz otomobiller önümüzdeki on yıl içerisinde özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da sıklıkla kullanılmaya başlanacak. Bu teknolojinin tarihçesi çok da eskiye dayanmıyor.

2001 yılında, Amerikan Kongresi 2015 yılına kadar kara kuvvetlerinde kullanılan araçların 2015 senesine kadar sürücüsüz şekilde çalışmaları için bir talepte bulundu. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon bünyesinde bulunan DARPA (Defense Advanced Reseach Project Agency) 2003 yılının başlarında, ordunun kendi içinde gerekli inovasyonu gösteremediklerinden, katılmak isteyen herkese açık olan, bir milyon dolar para ödüllü bir yarışmayı duyurdu. 142 mil sürecek olan yarışı en kısa sürede bitirecek olan ekip ödülün de sahibi olacaktı. (Meraklısına not: DARPA, 1970’lerde bugün kullandığımızın İnternet’in de yaratılması için ilk tohumları atan kurum.)

Program yöneticileri on kadar ekibin yarışmaya katılacağını tahmin ederken toplamda yüz altı başvuru aldılar.

2003 Şubat ayından 2004 Mart ayına kadar geçen zaman zarfında DARPA yöneticileri ekiplerin çalışmaları ile ilgili bilgi ve verileri topladı ve yarışa katılacak ekip sayısını 25’e indirdiler. Aynı zamanda yarış pisti tasarlama konusunda uzman bir tasarımcıya da 142 millik pisti tasarlama görevini verdiler. Sert dönüşler, iniş ve çıkışlar, sabit ve hareketli engelleri ile gerçek hayat koşullarına çok yakın bir yarış ortamı hazırlandı.

Ekiplerin eşit koşullarda hazırlanmalarını sağlamak amacıyla pist hakkındaki bilgiler son dakikaya kadar gizli tutuldu.

13 Mart 2004’te tüm araçlar soğuk bir çöl sabahında bir araya geldiler. Motosikletten ağır askeri araçlara kadar çok değişik boy ve tiplerde 25 araç başlangıç çizgisine geldi. Bir yılı aşkın çalışmanın sonucunda araçların kimi yalnızca on metre gidebildi, kimi birkaç yüz metre sonunda durdu, en uzun mesafe gidebilen araç da 7,4 mil ilerlemeyi başardı ve orada bulunan bir kayaya çarparak yarıştan diskalifiye oldu. Gazetecilerin alaycı bir şekilde “Bundan sonraki adımınız ne olacak?” sorusunu yönelttiği DARPA yöneticisi; “Aynı yarışı önümüzdeki sene bu sefer iki milyon dolar ödülle yapacağız” şeklinde yanıtladı.

Bundan 13 yıl evvel o sabah orada yarışan ekiplerin bazıları Google’ın sürücüsüz araba projesini yönetti, kimisi UBER’de, kimisi de Tesla’da benzer pozisyonlarda çalıştı.

Belki 2015 senesine geldiğimizde henüz Amerikan Ordusunun kara kuvvetlerinde yer alan araçların henüz üçte biri sürücüsüz hale gelmedi ama 2015’ten çok kısa süre sonra gündelik hayatımızda birçok sürücüsüz otomobil yollarda yer almaya başladı.

Yazının başlığına dönecek olursak, acaba orduların görevi hiç anlamadıkları ve başarılı olamadıkları toplum mühendisliğine soyunmak mı olmalı, yoksa yaşadıkları topluma daha faydalı olabilecek ve ülkelerinde yaşayan vatandaşların güvenliğini gözeten projelere önayak olmak mı olmalı? Ne dersiniz?

2004 yılındaki DARPA yarışmasının kısa filmi için http://bit.ly/DARPA_Challenge adresindeki 15 dakikalık videoyu seyredebilirsiniz.