Yakup Almelek’i, son yayınlanan kitabı ‘Güldürmeyin Beni’ hakkında konuşmak için ziyaret ettiğimde, kendisiyle yaşamı, eserleri ve hobileri arasında gezindik.
Sizi henüz tanımayanlar için biraz kendinizden söz eder misiniz?
1936 yılında, Ankara’da, Saman Pazarı Mahallesinde doğdum. Tabii ki o dönemlerde orası özellikle Yahudi toplumunun yoğunlukla yaşadığı bir semtti. Babam oldukça sert karakterli bir insandı. Bir gün üç arkadaş sinemaya gidip bütün harçlığımı harcadığım için, beni kendince cezalandırmaya karar verdi ve o günden sonra, okul dönemleri haricinde beni çalışmaya yönlendirdi. Yahudi bir tüccarın yanında tatillerde çıraklık yaparak çalışmaya başladım ve hâlâ çalışıyorum. Adeta kurulmuş bir zemberek gibiyim. Artık işlerimi oğlum Alper’e devrettiğim halde yine boş durmuyorum, yazıhaneme gidip yazıyorum, çiziyorum, kitap yayınlıyorum, sanatla iç içeyim.
Ankara Kolejinden mezun olduktan sonra, 1955 yılında 19 yaşımdayken, ailece İstanbul’a göç ettik. Burada Yüksek Ticaret Fakültesinden mezun oldum. Ama okula birlikte aynı anda iş hayatım da başlamıştı.
1969 yılında eşim Ester Almelek ile tanıştık. 70’de evlendik. Sonra çocuklarımız Alper ve Sibel dünyaya geldiler.
Esas işim mürekkep imalatıydı ama artık matbaacılık yapıyoruz.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı?
Yazı yazmayı çok seviyorum. 80’lerin sonunda Şalom Gazetesi’nde yazılarım yayınlanmaya başladı. 15 yıl kadar devam etti. Bir ara ‘Tevrattan Damlalar’ adlı bir seri yazmıştım. Bu arada kitaplarım yayınlanmaya başladı. Bu güne kadar 17 kitabım çıktı. Bunların arasında tiyatro oyunları da var. Bazıları İzmir ve İstanbul’da sahneye kondu. Cumhuriyet Gazetesi’ne de yazılar veririm.
Marş yazmayı çok severim. Bazı marşlarımı oğlum Alper Almelek besteledi. Bunlarla ödüller aldık.
Son kitabınız ‘Güldürmeyin Beni’ hakkında neler anlatacaksınız?
Bu kitabım deneme yazılarım, küçük öykülerim, yıllar içindeki anılarım, seyahat notlarım ve yaşamımdaki gözlemlerimden oluşan konuları kapsayan bir eser. İçinde hem sanat, hem mizah ve hem de yaşamı anlatan yazılar var.
Biraz da son yaptıklarınızdan bahsedelim mi?
Yakın zamanda bir tiyatro açtım. 4. Levent’te bulunan eski mürekkep imalathanemi uzun yıllar kiraya verdikten sonra, bir tiyatro sahnesine çevirmeye karar verdim. İçini yeniledim, harika bir sahne ile birlikte avangard, modern bir tiyatro salonu oldu. Açılışını geçen sene Leman Sam’ın verdiği bir konserle yaptık. Bu yıl sonbaharda tiyatro, profesyonel olarak seyircisine perdelerini açacak. Şimdilerde provalar sürüyor. Ben de zevkle bütün çalışmalara katılıyorum. Bu hobim bana müthiş bir mutluluk veriyor. İleride sahneye Brecht ve Shakespeare oyunları da koymayı planlıyoruz. Tiyatromuzun adı ‘Kültüral Performing Arts’.
Eski bir ‘Şalom’cu olarak, bugünkü Şalom Gazetesi hakkında ne düşünüyor sunuz?
Öncelikle Şalom’u çok seviyorum ve beğeniyorum. Kendini çok geliştirdi. Çok çağdaş oldu. Yazar kadrosu çok renkli ve yetenekli. Konu çeşitliliği çok zengin. Zevkle takip ediyorum.
Değerli Yakup Almelek’le gerçekleştirdiğimiz bu keyifli söyleşi için ona çok teşekkür ediyorum. Daha nice kitaplarını ve sanat olaylarını görebilmeyi sabırsızlıkla diliyorum.
YAKUP ALMELEK KİMDİR?
Yakup Almelek iş yaşamının yanı sıra kültür, sanat ve edebiyat çalışmalarını büyük bir tutkuyla sürdürdü.
Uzun yıllar başta Cumhuriyet ve Şalom olmak üzere çeşitli gazetelerde köşe yazıları yayınlandı. ‘Haftalığım Beş Lira’ isimli öyküsü kısa metraj film olarak çekildi ve 42. Antalya Film Festivalinde gösterildi. New York Broadway’de ‘İş Adamı’, ‘Uyanış’ ve ‘Kan Davası’ isimli oyunları sahnelendi.
Yazarın oyunları, köşe yazıları, öyküleri ve şiirleri İngilizce ’ye çevrilmiş olup Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı.
Yakup Almelek, 2014-2015 sezonunda ‘Oyun Bandı’nca sahnelenen ‘Uyanış’ isimli oyunu ile ‘40. İsmet Küntay Tiyatro Özel Ödülü’ ne layık görüldü. 2016 yılında cesur, öncü, genç vizyonuyla mekânını ve imkânlarını seferber ederek Kültüral Performing Arts’ı kurdu.
PEN Club Türkiye Merkezi üyesi olan Yakup Almelek, kültür-sanat ve tiyatro çalışmalarını sürdürmekte…