Klara’nın ardından

Kaybolmakta olan Judeo-Espanyol lisanına bir sözlük kazandıran Klara Perahya´nın ardından sevenleri ve çalışma arkadaşları neler dediler?

Toplum
20 Eylül 2017 Çarşamba

 

İvo Molinas

Tevazu, insan severlik ve entelektüalizm

Otuz yıla yakın bir dönemdir ŞALOM’dayım. Bu süre boyunca onlarca, belki yüzlerce insan tanıdım. İki kişi bende çok derin izler bırakarak hayata veda etti: Biri yıllar önce kaybettiğimiz genç, şövalye yürekli Salamon Bicirano oldu, diğeri ise yeni kaybettiğimiz, nesli tükenen hanımefendilerden Klara Perahya…

Klara’nın yardımseverliği, insan severliği bir yana açık ara Türk Yahudi Toplumu’nun en entelektüel insanların başında geliyordu. Hayatını adadığı Judeo-Espanyol diline yaptığı katkıları tarih elbette yazacak. ŞALOM’un Judeo-Espanyol sayfasındaki yazıları her biri tekrar tekrar okunması gereken küçük eserler olarak hafızalarda kalacak. Her hafta yurtdışındaki kültür, edebiyat ve felsefe dünyasındaki gelişmeleri sıkı sıkıya takip edip bunlardan en gündem yaratanını yazısına döktüğünde, kendisine duyduğum hayranlık daha da artar, bu tür insanların toplumumuzda artık mumla aranır hale geldiğine bir kez daha kani olurdum.

Kimseye rahatsızlık vermeden aniden uçup gitti sessiz kahramanlar gibi…

Tevazu, insanseverlik ve entelektüalizm.

Klara’yı anlatan en içten ve en gerçekçi kelimeler bunlar olsa gerek.

Onu çok arayacağız. Lakin bu dünyada sanki her şey bir oyun, tek gerçek ölüm…

Işıklar içinde uyusun.

 

***

 

BİR DOSTUN ARDINDAN

Anet Pase

Ailemden birini kaybetmiş gibi üzüldüm ölüm haberini aldığımda. Belki nüfus kâğıdına göre yaşlıydı ama hiç yaşlanmayacak bir insandı. Çocukla çocuk, gençle genç, abla, kardeş, arkadaş, dost, sırdaş canım Klarikamdı. Yaşına rağmen teknolojiden geri kalmamak için oğlumdan bilgisayar dersleri almıştı. Yazılarını mail ile yollar, her salı gazeteye gelip sayfasını kontrol ederdi. Her salı arkadaşım Gila Erbeş’le yolunu gözler, bize seslendiği “Bonjour kokonas” selamıyla onu kucaklar ve peşini bırakmazdık. Bizimle paylaşacağı her şey bir hayat dersi, bir bakış, bir felsefe gibi gelirdi bize. Artık Şalom’a gelmek zor geldiğinde de evine gitmeye çalışır veya mutlaka her hafta telefonla konuşurduk. Hatta kızımı da bazen yanımda götürmeye çalışır, bu büyük insanı tanımasını, konuşmasını isterdim. 

Ladino yazmam için beni yüreklendirdi. Kendi köşesini ayda bir bana ayırması benim için çok büyük bir onur oldu. Onu tanımak, eşi Sayın Elie Perahya’yı tanımak, sevgilerini kazanmak bana hayatın verdiği hediyelerden biridir. Yaşamı boyunca yardım kuruluşlarındaki çalışmaları ile birçok insanın hayatına dokunduğunu biliyorum. Onun bakış açısından feyz alan birçok toplum kuruluşumuz da eminim ki onun eksikliğini şefkatini hissedecekler. Ruhları cennette yer bulsun.

 

**

 

Acı Kaybımız

Türk Sefarad Kültürü'nün en önde gelen simalarından, Judeo-Espanyol dilinin korunması için birçok önemli projeye imza atmış, yaptığı iyiliklerle cemaatimizin birçok üyesinin hayatını olumlu bir şekilde etkilemiş, örnek insan, iyi insan, entelektüel ve son derece alçak gönüllü hümanist Klara Perahya'mızı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Kendisine Tanrı'dan rahmet, ailesine de bu büyük acılarında sabır diliyoruz.

Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi

**

 

KLARA PERAHYA’nın ardından

Klara Perahya’yı sonsuz yolcuğuna uğurladığımız törende, Silvyo Ovadya duygu dolu bir konuşma yaptı.

 

Bugün Klara Ablamızı son yolculuğuna uğurlamak üzere bir aradayız. Neve Şalom’daki cenaze törenini takip edecek gömü sonrasında kendisini herhalde cennete uğurlayacağız. ‘Herhalde’ diyorum çünkü bu kavramı kabul ediyorsak Klara Abla oraya tacıyla ulaşacaktır.

Geçtiğimiz hafta pazar günü yakın arkadaşı Zehra beni aradı ve hastanede olduğu için bu haftaki yazıyı yazamadığını bildirdi. Soluğu Or Ahayim Hastanesinde aldım. Kendisiyle bir saate yakın konuştuk; olağanüstü iyiydi. Ben de birkaç gün kalıp eve döneceğine kani olmuştum. Pazartesi kızı Elza ve damadı Vitali ABD’den geldiler. Onlar da görmese anlattıklarıma inanmazlardı. Yoğun bakımda sadece iki gün kaldı. Ve Tanrı bu kadar iyilik yapmış olan Klara Ablamızın acı çekmesine razı olmadı ve onu 98 yıllık dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ardından aramızdan aldı.

Cemaat Başkanımız sordu, konuşma yapar mısın? Yanıtım düşünmeden “Evet” oldu. Sonra sordular: Kimin adına konuşma yapacaksın? Kimin mi? Cemaatin, Matan Baseter’in, Barınyurt’un (bugünkü adıyla Or Yom’un), Fakirleri Koruma Derneğinin ve Kadınlarının, Şalom’un ve Sefarad Kültürü Araştırma Derneğinin… Saydığım bu kurumların her biri Klara Ablamız için en az 15 dakika konuşabilirdi. Matan Baseter’de fiilen çalışmadığımı itiraf edebilirim, ancak onun dışındaki tüm kurumlar nezdinde Klara Perahya ile çalışma olanağı buldum ve onun o kurumlardaki çalışmalarını yaşadım.

Facebook’ta 65 yaşlarındaki bir Şalomcu (Şalomcuların eskisi olmaz) duygularını şöyle ifade ediyordu: “Çok severdim. Arkadaştık. Öylesine genç ruhluydu ki onu ölümsüz sanır olmuştum. Işıklarda uyusun o güzel insan…” Diğer bir Şalom yazarı duygularını şöyle dile getirmiş: “Asla unutamayacağım çok değerli bir insan; güzel bir yürek; özel bir ruhsun sen Klara Perahya…”

Klara’nın adını toplumumuzda duymayan yoktur. Onu kırk yıl kadar önce tanıma olanağını buldum. Aramızdaki 35 yaş farka rağmen her zaman pozitif bir diyalogumuz oldu. Kitap basımından gazete yayınlamaya dek bir sürü işi zevk ile yapma olanağı bulduk. Onunla ilk kitabı hatırladığım kadar 23 yıl önce gerçekleştirdik. Suzi De Toledo, Suzi Danon ve Fani Ender ile vücuda getirdikleri ‘Erensya Sefaradi’ Judeo-Espanyol atasözü ve deyimler kitabını ısrarlarımla İngilizce ekini de yaparak iki baskı gerçekleştirdik. Vefatından kısa bir süre önce üçüncü baskıyı nasıl gözden geçirebiliriz diye tartışıyorduk Sefarad Derneği yetkilileriyle.

Pazar ziyaretinde kendisine 100. yaş günü için neler yapabileceğimizi dile getirdim. İlkbahardan beri yayınlamak istediği Tevrat yorumlarının Judeo-Espanyol tercümeleri üzerine bir projesi vardı. Bu konuyla ilgili ona gideceğimi söz vermiştim. Yazın zordu, olmadı. Bu günlerde gündemimin önceliğiydi bu mevzu. Klara ile ilgili önemli hayalim bu projeyi 100. doğum günü için gerçekleştirmekti.

Matan Baseter ve toplumumuz ihtiyaçlılarına kaç yıl hizmet etti bilmiyorum. Ancak kendimi bildim bileli bu kurum Klara Abla ile anıldı. Son yıllarda fiili etkinlikten elini ayağını çektiğini biliyorum. Ancak mutlaka kendisine danışılırdı. Klara başardığı işlerden de haz duyan bir kişilikti. Bir dönem bana bir kişinin Şalom’da bir göreve alınması için talepte bulunmuştu. O iş kişinin hayatına yön verecekti. Nitekim de verdi. O kişi de bu işini başarıyla halen sürdürüyor.

İtiraf etmem gerekir ki evimde yeteri kadar Judeo-Espanyol lisanı konuşulmadı. Ancak bildiğim Fransızcanın etkisi ve rahmetli Becerano’nun dönemindeki mecburi çalışmalarımla bir noktaya ulaşmıştım. Bir gün izniyle bir yazı yazdım. Beğendi ve beğenildi. Beni aradı ve benden her hafta bir yazı istediğini belirtti. Hık mık kabul ettim ve iki yılı aşkın bir süredir sektirmeden bu görevi sürdürüyorum. Klara Abla’dan başka biri beni ikna edebilir miydi bilmiyorum.

Klara Perahya’nın isteklerine cemaat yöneticileri hiçbir zaman karşı çıkmadı. Çünkü mutlaka doğru düşündüğü bir yanı vardı. Talep ettiği son döneme dek kimse onun için “Bırak artık onu dinleyecek halimiz yok” demedi ve isteklerini yerine getirdi. İleri yaştaki bu kişinin düşüncelerini paylaşmak kanımca bir tek ona nasip oldu. Barınyurt’un oluşması da onun ve etrafındakilerin fikirleriyle gerçekleşmedi mi?

Yardımseverliğe o kadar düşkündü ki kar nedeniyle Matan Baseter’in paketleri ihtiyaçlılara ulaşmadığında, birkaç hafta önce ehliyet almış genç arkadaşını arabayı karda çıkartması için ikna edebilecek kadar düşünceliydi!! Matan Baseter’de benim tanıdığım ve 70’li yıllardan sonra hizmet veren tüm başkan ve yönetim kurulları son yıllara dek onun fikirlerinden feyz aldı.

Fakirleri Koruma Derneğinin kadınları birçok faaliyetlerinde mutlaka onun görüşlerine başvurdu. Etkileyici olmasına rağmen hiçbir zaman yaptırımcı olmadı. Fikirleri verdi ancak aynen uygulanmadıysa sitem de etmedi.

Uluslararası arenada da Judeo-Espanyol kültürüne vermiş olduğu katkılar ve gerek kendi gerek eşi Eli Perahya ile vücuda getirdikleri sözlüklerle dilin yazılabilmesinde önemli yardımları oldu.

Kerida Klara el Mundo Sefaradi te va bushkar muncho para meldar tus artikolos i para pueder ver tus ayudods a esta kultura. Te prometemos – los miembros del Sentro Sefaradi d’Estanbol – ke vamos a azer turar la publikasyon en esta lingua en el Şalom i en  el Amaneser.

Sevgili çocukları... Klara annenizi tabii ki bizlerden çok daha iyi tanıyorsunuz. Ancak son yıllarda onu sizlerle paylaştık. Bizler için bir anne değilse de bir teyze, bir abla olma vasfını gösterdi. Onun hakkında söylenenler ve söyleneceklerle ne kadar övünürseniz azdır.

Klara Abla ruhun şad, mekânın cennet olsun. Ke su alma repoza en Ganeden.

 

***

 

Klara Perahya’nın tüm yazıları için

https://www.salom.com.tr/authordetails.asp?id=29