Broadway müzikalleri Açıkhava’ya geliyor

Yönetmen koltuğunda tiyatro ve müzikal dünyasının duayeni Haldun Dormen’in oturduğu ‘Broadway’den İstanbul’a Müzikaller’ adlı gösteri, 10 Ekim akşamı Harbiye Açıkhava’da izleyicilerine unutulmaz saatler yaşatmaya hazırlanıyor. Müzikalin kadrosunda yer alan Ethel Mulinas ve Sami Levi ile bu özel gösterinin heyecanını ve sanat hayatlarındaki diğer projeleri konuştuk.

Miryam ŞULAM Yaşam
4 Ekim 2017 Çarşamba

Yönetmen koltuğunda tiyatro ve müzikal dünyasının duayeni Haldun Dormen’in oturduğu  ‘BROADWAY’den İSTANBUL’a MÜZİKALLER’ adlı konser, 10 Ekim Salı akşamı Harbiye Açıkhava’da izleyicilerine unutulmaz saatler yaşatmaya hazırlanıyor. 2006 yazında, aynı yerde sahnelendiğinde büyük ilgi gören, koreografisini yine Nur Sonbahar’ın yaptığı konserin müzikal direktörlüğünü Tuluğ Tırpan üstlendi.  10 Ekim’deki tek galasına, tiyatro dünyasının usta oyuncuları Perran Kutman ve Selçuk Yöntem de onur konuğu olarak katılıyor. Müzikalde, sahne alacak olan starlar arasında Ayça Varlıer, Edis, Emre Altuğ, Gökçe Bahadır, Irmak Ünal, Mert Turak, Pamela, Şehnaz Sam, Yeliz Şar ile Ethel Mulinas ve Sami Levi de var.

Gönlümüzde taht kuran iki ünlü sanatçımız Ethel Mulinas ve Sami Levi ile Şalom okurları için bir araya geldik.

 

 MİRYAM ŞULAM

 Geceye gelen seyircileri hem duygulandıracak hem de eğlendirecek birçok sürpriz olacakmış.  Hangi müzikallerin yer aldığını bizimle paylaşır mısınız?

Ethel Mulinas: Notre Dame de Paris, Chicago, Cabaret, Mama Mia, Dream Girls, Damdaki Kemancı, Hair, Grease gibi unutulmaz müzikal parçaların olduğu ünlü Broadway müzikallerinin yanı sıra Lüküs Hayat, Hisseli Harikalar Kumpanyası gibi Türk müzikallerinden de şarkıların seçildiği müthiş bir repertuar var.

 Bu projede yer almak nasıl bir duygu? Müzikallerde birlikte mi, yoksa ayrı ayrı mı sahne alıyorsunuz?

Sami Levi: Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, böyle önemli ve büyük bir projede yer almanın mutluluğunun yanı sıra, Ethel’le birlikte olmak bana manevi açıdan da apayrı bir duygu yaşatıyor. Cemaatimizdeki sayısı az başarılı sanatçılardan biri olarak takdir ettiğim ve çok sevdiğim sevgili Ethel ile çok güzel bir düet seslendireceğiz. Ayrıca solo olarak da Sefiller’deki Hancı ile Damdaki Kemancı‘daki Tevye’yi seslendiriyorum.

E. Mulinas:  Sami ile çok eskiye dayanan dernek geçmişimiz var. Hatta o zaman da birlikte bir kabarede sahne almıştık. Onunla bu projede birlikte olduğum için gerçekten mutlu ve bir o kadar heyecanlıyım. Bir yandan ekonomi okurken, oyunculuk hayallerimle 28 yaşımda, Haldun Dormen’in öğrencisi olmuştum.  Mezun olduğumda sahnede 150 kiloyla, Amphitryon müzikalinden Bromia karakterini oynamıştım. Aynı karakteri bu defa 78 kiloyla oynayacağım.  Sami ile yaptığımız düet ise, bu müzikalden Serpil Günseli’nin bestesi olan  ‘Sana Göre Kadın Gerek’ adlı parçası. Ayrıca Hisseli Harikalar Kumpanyası’ndan tombul kızların bölümünü, açılış parçasında solo okuyorum.

 Sami Levi, sizi yıllarca Sefarad grubunun solisti olarak tanıdık. 2007’de grup dağıldıktan sonra müziğe devam ettiniz mi?

S.Levi: Evet, tek başıma devam ediyorum. Bursa’da dört sene kadar yaşadım ve ticaretle uğraştım. Bir alışveriş merkezinde, pastane zincirleri olan bir franchise aldım ve maddi manevi çok farklı tecrübeler kazandım. Aynı zamanda, özel davetlerde müziğimi icra etmeye devam ettim. Bu arada evlendim, bir kızım oldu. Adını Eranes koyduk; mucize çağı anlamına geliyor. Şimdi İstanbul’dayız ve müzikle ilgili çok güzel projelerim var. 

 Bu müzikal için çalışmaya ne zaman başladınız?

E.Mulinas: Bir buçuk ay oldu. 10 Ekim’de şu an için tek gala görünüyor. Gerçekten kadromuz çok iyi fakat herkesin bir araya gelmesi çok zor. Tüm sanatçıların hayatı çok yoğun, o yüzden provalarda hepimiz ayrı ayrı kendi bölümümüzü çalışıyoruz. 8, 9 ve 10 Ekim’deki son provalarda hepimiz bir araya geleceğiz tabii.

 Müzikalin onur konukları Perran Kutman ve Selçuk Yöntem ile bir araya geldiniz mi?

S. Levi:  Uzun yıllar sonra sahneye çıkacak olan Selçuk Yöntem ve Perran Kutman ile basın toplantısı yapılan gün tanıştık. Onlar, konserin sonunda sürpriz bir parçayla sahneye çıkıp birlikte bir şarkı söyleyecekler. Akabinde de hepimiz birlikte çıkacağız.

E.Mulinas: Aslında bu projeyi yeniden hayata geçirmek isteyen, yapımcımız Nurcan Karaca idi. Müzikallere çok sevdalı bir kadın. Karaca, 11 yıl önce aynı müzikalde, uzun yıllar sonra Suna Pekuysal’ı sahneye çıkartmıştı. Bu sefer de Perran Kutman’ı sahneye çıkarmak istediğini söyledi. Hem de Haldun Dormen gibi müzikal duayeni ile birlikte üretebilecek bir dönemde olması çok etkili oldu.

 Bu arada, farklı projeleriniz de devam ediyor mu?

E.Mulinas:  Hem de son hız. Cemaatimizin kıymetli yönetmenlerinden, sevgili Nedim Saban’ın sahneye koyduğu, Zülfü Livaneli’nin romanından uyarlanan ‘Leyla’nın Evi’ sekiz yıldır devam ediyor. TiyatroKare olarak, hem Nedim Saban adına hem kendi adıma bu proje çok gurur verici çünkü bu oyun bir klasiğe dönüşmeye başladı; hatta “Lüküs Hayat’a doğru gidiyorsunuz” diye bize takılıyorlar.

Onun dışında tek kişilik ‘Yolculuğum’ adlı oyunum da devam ediyor. Hatta onunla ilgili heyecan verici bir hayalimin de gerçekleşmesi için bir yapımcı ile küçük adımlar atmaya başladım. Hayatımı anlattığım bir sinema filmi hayalim şu an için proje halinde.

Ayrıca, beni çok gururlandıran bir teklif aldım. Dört yıldır devam eden, ‘Marko Paşa’ adlı müzikalde, değerli tiyatrocu Necla Uygur’un oynadığı Marko Paşa’nın eşi rolünü devralıyorum. 18 Ekim akşamı prömierim var. Orada da keyifli bir düet parçamız var.  Behzat ve Süheyl Uygur ile Emine Ün başroldeler.

S. Levi:  Benim de bu müzikal ve diğer bazı müzik projelerim dışında, Ethel ile bu sohbet ettiğimiz mekânda bugün ilk adımlarını attığımız çok güzel bir sahne şov hazırlığımız var. Birlikte müzikli projelerle devam etmeye kararlıyız.

E.Mulinas: Hepimizin yakından tanıyıp sevdiği değerli yönetmenlerimizden, ayrıca ortağım Ferit Koen’le birlikte kurduğumuz ‘Tiyatro Spot’un içinde Çocuk Drama okulumuz da var. 3-5, 4-6 ve 7-10 yaş sınıflarımız mevcut. Etiler ‘Happinest’de çocuklarla hem drama çalışıyoruz hem de onları sahneye çıkarıyoruz. Ekim ortasına kadar da kayıt alabiliyoruz. İlgilenenlere duyuralım bu vesileyle.

 Sizden son bir söz alabilir miyiz?

S.Levi: Eminim ki, bu müzikal konser çok ses getirecek. Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda 5000 kadar seyirci bekliyoruz. Bunların içlerinde sanat ve basın dünyasından birçok isim de olacak.

 

 Haldun Dormen’e sorduk:

 Bu müzikal konser projesinin yeniden hayata geçiriliyor olması sizin için ne anlam ifade ediyor?

Müzikallere her zaman özel bir merakım olmuştur. Mümkün olduğunca da müzikalleri seyretmeye çalışırım. Haliyle, çok sevdiğim için de sahneye bir müzikal konser koymak benim için ayrı bir keyif. Nurcan Karaca, 11 yıl önce büyük başarıya ulaşmış müzikalini yeniden sahneye koymamı teklif edince çok sevindim ve hemen “Tamam, ben hazırım” dedim. Dedim ama bir taraftan devlet tiyatrosundaki oyun, diğer taraftan Eskişehir’deki oyun, aslında çok sıkışık bir durumdaydım. Neyse ki, sağ olsun Nurcan bana çok iş bırakmadı; kadroyu kendi yaptı. Böylece çalışmam için, bana tam bir kadro verildi. Bu arada, meğer Ethel ve Sami de bu kadrodaymış. Ethel’i sahneye ilk çıkartan da bendim. Önceki yıllarda,  hem Amphitryon hem de Hisseli Harikalar Kumpanyası müzikallerinde birlikte çalıştık. Onunla çalışmak bana büyük zevk verir. İyi bir komedyendir, tiyatroyu çok sever. Tiyatro için yapmayacağı şey yoktur. Hatta tiyatro uğruna 90 kilo bile zayıfladı. Sami’ye gelince, onunla ilk defa çalışıyorum, açıkçası bugüne kadar birlikte çalışmadığımız için üzüldüm; çünkü çok yetenekli bir adam. Sami’yle de çalışmak çok keyifli. Bence bu ikili, Amphitryon müzikalinden birlikte söyledikleri düet parçada çok başarılılar. Büyük sükse yapacaklarına inanıyorum.

 

 

Onlara, yaptıkları tüm güzel işlerde ve müzikal konserde sonsuz başarılar dilerken, müzikal için biletlerin biletix’de satıldığını da hatırlatalım.