Kal Ha Kadoş Be Kuşta Bene Mikra Karaim Sinagogu
Hazar Türklerinin bir kolu olan Karaimler 8. yüzyılda Aman Ben David’in izinden gitmiş ve Museviliği kabul etmişti.
Karaim, okuyanlar, yalvaranlar (Tevrat’ı okuyanlar) anlamına gelir.
Karaimler I. Haçlı Seferi öncesi çoğunlukla Kudüs’te yaşadı. Savaşlar yüzünden topraklarını bırakıp 11. yüzyıl sonlarında Kahire’ye ve Konstantini’ye -bugünkü adı ile İstanbul’a- göç etti.
Karaimler, Bizans döneminde İstanbul’a geldikleri için birçoğu Rumcayı da çok iyi konuşuyordu.
Karaim Yahudileri İstanbul’da dini ve kültürel açıdan asırlarca özgürce yaşadı. 17. yüzyıla kadar Hasköy, Edirnekapı, Galata ve Karaköy’ de ikamet edip kalabalık Karay topluluğunu oluşturdular.
Karay Köyü olarak bilinen Karaköy’ün ismini burada ikamet eden Karaimlerden aldığı sanılıyor. 1597’de Yeni Cami yapılırken etrafında büyük bir Karaim topluluğu yaşıyordu. Caminin inşaatında tahliyeler yapılarak buradaki Karaimlerin Hasköy’de ikamet etmeleri sağlandı.
Hasköy’e yerleşen Karaimler Kal Ha Kadoş Be Kuşta Bene Mikra Sinagogunu kurdular. İstanbul’da yaşayan Karaimler sosyal olarak kendi içlerine kapanık olarak yaşamlarını sürdürdü ve dışa çok fazla açılmadı. Tora’nın dışında hiçbir kitaba inanmadılar. Hahamlar tarafından derlenen Talmud’u kabul etmediler.
Türkiye’de bir tane faal Karaim Sinagogu bulunuyor. Sinagog Tora’da yer alan “yerin altından Tanrı’ya seslendim” ifadesinden yola çıkarak yer seviyesinden aşağı zemine inşa edilmiş. Bu nedenle Karaimler dualarını yer seviyesinin altından yapmakta. Karaimler, ibadethaneye girerken ayakkabılarını çıkarır. Orta bölümde iskemle ya da oturma bölümü bulunmaz. Yerlerde halılar yer alır. Din adamlarını haham değil, hazan olarak çağırırlar.
Roş Aşana, Kipur orucu, Pesah Bayramı, Simha Tora, Purim uygulamakla birlikte tarihsel olarak bazı farklılıklar vardır. Hanuka ise Tora yazılışından sonra gerçekleşen bir hadise olması sebebi ile Karaimler tarafından kutlanmaz.
Bugün İstanbul’da 50-60 kişiye yakın cemaat mensubu yaşamakta. Bu cemaat üyelerinin çocuklarının da kendi soylarından birileriyle evlenmeleri çok zor olduğundan Karaimlerin İstanbul’daki nüfusları kaybolmak üzeredir.
Kaynak: Yaşayan Bellek 37. bölüm ‘İstanbul’daki Son Karaylar’ (Karaimler)