Karen Ancel
Bu yazın sonlarına doğru, çok sıcak bir günde, bitmek bilmeyen vapur bekleme kalabalığında insanların arasından sıvışmak için debeleniyordum. Sonunda vapura adımımı atmayı becerdiğimde denize karşı oturulan banklar dolmadan önce çabucak bir yer bulmaya yeltendim ve hızlıca yürümeye koyuldum. Büyük bir kısmı dolmuştu bile. En sonlara doğru birkaç boşluk fark ettim, yine kalabalık bir insan topluluğunun arasından sıkışmam gerektiğinin düşüncesiyle ilerlemeye başladım. Yanında üç kadın olan bir adamın önüne doğru yaklaşırken kadınlardan birinin bana çok ters bir bakış attığını, kıyafetimi dehşetle süzdüğünü fark ettim. Üzerimde normal uzunlukta bir şort vardı. Geçtiğimiz senelerde sokakta şort giymeyi seçen birçok kız bu son derece rahatsızlık verici hissi yaşamıştır. Bilinçaltım beni buna alıştırdığı için tepki göstermeden önlerine doğru ilerlemeye devam ettim. Tam o sırada kadın ayağıma “Püh!” sesini çıkaracak şekilde metaforik bir tükürme eylemi gerçekleştirdi. Hemcinsimden böyle bir saygısızlığa tabi tutulmak çok ağır geldi. “Ne yapıyorsunuz?” diye sordum fakat arkamdaki insan kalabalığını bekletmekten çekindiğim ve belki de güvenliğimi tehdit edecek bir konumda tartışmaya girmek istemediğim için yerime doğru ilerlemeye devam ettim, sustum. Doğru çözüm bu muydu? Tartışılır. Ben o anda çok yönden savunmasız olarak nitelendirilebileceğim bir konumda ağız dalaşına girmek yerine sesimi duyurabilmek için sonrasında bu konuda yazmayı seçtim.
Son senelerde yaşıtım olan genç kızların bu ortak noktada çıkmaza girmiş olduklarını fark ettim. Özellikle yazın bunaltıcı sıcağında kendimizi bitmek bilmeyen bir ikilemde buluyoruz: “...’ ya giderken şort giysem mi?” İster Taksim Meydanında yürürken, ister vapura bindiğimizde, sahilde yürürken veya alışveriş merkezinde dolaşırken, şort giydiğimiz zaman kendimizi savunmasız hissetmekten ve şortumuzu aşağı doğru çekiştirmekten alıkoyamıyoruz. Bu çekiştirme eylemi, özellikle bacaklarımıza dikilmiş yargılayan gözleri fark ettiğimizde artıyor. Biz kesinlikle düzgün olmayan, uygunsuz kıyafetler giymiyoruz; hava şartlarına uygun, modern ve rahat giyinmek istiyoruz sadece… Ve bu şekilde giyindiğimizde kendimizi rahatsız ve güvensiz hissedeceksek, bazı insanlara göre ‘fazla açık’ olan bu kıyafetleri giymeye neden ısrarla devam ediyoruz? Haberlerde toplu taşıma aracında şort giydikleri için şiddete maruz kalan kadınların başına gelenleri okuyoruz da güvenliğimiz açısından bundan ders çıkartıp, kendi normlarımıza göre ‘uygun’ ama bazılarına göre ‘uygunsuz’ olan bir kıyafetle sokakta dolaşmaktan neden vazgeçmek istemiyoruz? İyiliğimizi düşünen aile büyüklerimizden “Kızım bu kıyafetle oraya gidilmez” lafını duymaktan sıkıldık ama şort giymekten sıkılmadık. İnat mı yapıyoruz? Asi ergenler olup ailemizin dediği her şeye ters tepki göstermek için mi yapıyoruz bunu? Hayır. Biz kendi doğrularımızın bize belirlediği uygunluk normları içinde kalmak şartıyla, bu konuda sınırlandırılmak istemiyoruz, bizden farklı düşünen insanların bize atabileceği kötü bakışlara boyun eğmek istemiyoruz. Yalnız sokağa çıkamamak gibi, “Ama sen kızsın, senin için farklı” denilebilecek ve zamanla özümsenecek durumlar listesine bir çentik daha atmak istemiyoruz. Bu sebeple, içsel tercihimiz bu yöndeyse, canımız istediği zaman şort giymeye devam edelim kızlar. Özgürlüğümüzü kısıtlamak isteyenlere, bizi rahatsız hissettirmek için can atanlara inat giyelim bu şortları; çünkü bir kısıtlamaya boyun eğmek başka bir tanesine zemin kurar ve bir gün kendimizi artık şikayet edemeyecek, sesimizi duyuramayacak bir pozisyonda bulabiliriz. Küçük ve sınırlı etki yaratacak bir hareket olarak değerlendirilebilecek bu eylemimiz bizi rahatsız hissettirmeye çalışanlara cevaptır; cevabımızdır.