20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük keman virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Grammy ödüllü Pinchas Zukerman, Avrupa’nın köklü oda topluluklarından Camerata Salzburg eşliğinde, 7 Aralık Perşembe akşamı, İş Sanat sahnesine konuk oldu.
Müzikal dehası ve muazzam tekniğiyle dünyanın en prestijli toplulukları ile birlikte en zorlu eserleri icra ederek bir fenomene dönüşen Pinchas Zukerman, 1948 Tel Aviv doğumlu. Müzik yaşamı boyunca Medal of Arts, Isaac Stern Sanatta Mükemmellik Ödülü gibi sayısız saygın ödülün yanı sıra kazandığı iki Grammy ile de kariyerini taçlandırdı. Tüm kayıtlarını, 2016 yılında 22 CD’lik bir set olarak yayınlayan Zukerman, icracı kimliğinin yanı sıra dünyanın önde gelen topluluklarını da yöneterek ‘Maestro’ sıfatını da sonuna kadar hak etmiş bir isim.
Sezonun heyecanla beklenen klasik müzik konseri
İş Sanat’taki konserde sanatçıya, Avrupa’nın en köklü oda müziği topluluklarından Camerata Salzburg eşlik etti. Münih, Londra, Floransa, Moskova, Pekin, Tokyo gibi dünyanın önemli sanat ve kültür şehirlerinde konserler veren topluluk, Mozart Haftası ve Salzburg Festivali’nin de vazgeçilmez konuklarından.
Profesyonel mükemmelliğin örneği olan Zukerman ve Camerata Salzburg’un dinleyicilere adeta bir müzik ziyafeti sergilediği konserin ilk yarısında, Beethoven ve Mozart’tan eserler yer aldı. Hem solist hem şef olarak müzikal yeteneklerini sergileyen Zukerman, kendinden emin ve rahat tarzıyla dinleyenlerin hayranlığını topladı. İcra ettiği 5 Nolu Keman Konçertosu’nu Mozart, 1773 yılında Türk-Macar ezgileri biçiminde, zamanın modasına uyarak Yeniçeri müziği etkisinde bestelemiş; bu nedenle de bu konçertoya ‘Türk’ adı verilmiş.
Solo ve ezbere çaldığı parçalar esnasında kemanıyla bütünleşerek adeta tek bir beden halinde çalan Zukerman, bizleri tekrar kendisine hayran bıraktı. Konser esnasında kendini iyi hissetmeyen bir seyirci için programına ara veren ve sahne arkasından bir bardak su getiren sanatçının bu insani jesti bütün salonu etkileyerek alkışa boğdu.
İkinci yarıda sanatçı, Schubert’i seslendiren Camerata Salzburg Orkestrası’nı yönetti. Konser sonrası Şalom gazetesini tanıtmak ve kendisini tebrik etmek üzere Zukerman’ın odasına yöneldim. Sanatçı, diğer hayranlarının da isteğini kırmayarak hepimizle birer hatıra fotoğrafı çektirdi. İstanbul’a neredeyse her yıl gelen Zukerman’ı ilerideki seneler yine aramızda görme dileğiyle vedalaştık.
