Magazinsel bir manşet ile ile yıla veda ederken yılın son yazısını son yılların en popüler konusuna ayırdık. Kafalar hâlâ karışık, para mı, ödeme sistemi mi, emtia mı, yatırım aracı mı, varlık mı, mal mı, balon mu, lale soğanı mı, saadet zinciri mi, dünya düz mü, aya gidildi mi, Plüton gezegen mi, evrende yalnız mıyız, ufoloji ve astroloji bilim mi, Kripton’da su var mı yoksa kripto para mı?
Bilimsel olarak kripto paralara cevap verelim. Hakemli akademik dergilere yetiştiremedik, yılın son ekonomi sayfasına yerimiz yettiği kadar açıklayalım. Öncelikle parayı Anadolu’da Lidyalılar buldu, Türklerde ise ilk coin’i yani madeni parayı Mardin’de Artuklular bastı iddiası var. Paranın tanımı şu şekilde: Bölünebilir, sayılabilir, taşınabilir, saklanabilir, dayanıklı, değer arz eden, taklidi zor olan herşey paradır. Fonksiyonları ise değer ölçüsü, mübadele ve değer biriktirme, ekonomi politikası aracı olması. Paranın tanımına göre kripto paraların para olduğunu iddia etmek zor değil. Fonksiyonları açısından ise bir kısım kripto para örneğin Bitcoin, fiyatı ve takas süreleri, komisyonları nedeni ile mübadele aracı olmakta zorlanıyor. Henüz ekonomi politikası aracı değil. Ülkeler bazında farklı uygulamalar var. Ancak dünyanın en büyük iki ABD borsası vadeli işlemlere Bitcoin’i kabul ettiler. Ülkelerden bazıları kendi paralarını ikame edebilir ve bağımsızlıkları/egemenlikleri risk altına girebilir düşüncesi ile kendi kripto paralarını çıkarmayı düşünüyor. Arkasında hükümet veya resmi kuruluş yok söylemi bu yüzden baskın çünkü 1668’de dünyada ilk kurulan İsveç Merkez Bankasından bu yana kağıt ve madeni para ihracı hep merkez bankalarınca yapıldı. Burada bir es verelim. FED’in kendi sayfasında “Bankanın sahibi yoktur” yazıyor. Gerçekten de 12 FED’in ortaklık yapısında binlerce ABD bankası ve kredi kooperatifi var. Bu noktada kripto para arzına çok benzemiyor mu? Bilançosunun %96’sı ABD Hazinesinin 1-5 yıl ve 10 yıl üzeri tahvillerinden oluşuyor. Buna karşılık Dolar basıyor. Yani resmi paranın arkasında devletler var derken BIS’e göre dünya ticaret hacminde %90 civarında paya sahip Doların arkasında ABD devletinin borçları var. E hani kripto paraların madenciliği bir varlığa dayanmıyordu. Borca dayanınca kağıt para varlık mı oluyor? Kayıtdışılık bir tek kripto paralarla mı kolaylaşıyor?
Aslında kripto paralardan çok blok zincilerleri (Blockchain teknolojisi) mevcut bankacılık, SWIFT gibi ödeme sistemleri için bir tehdit ve aynı zamanda Ying Yang olarak bir fırsat. Para ve (finansal) bilgi transferleri, saklaması, takası çok daha hızlı, güvenli, az maliyetle yapılabiliyor bu yeni teknoloji ile. Gelelim konunun diğer tartışma boyutlarına. Bitcoin’deki fiyat artışı dikkat çekince balon ve lale soğanı çılgınlığı olarak tartışma yarattı. Unutulmaması gereken başka durumlar var. Kamu borcu/GSYİH’sı %100’ün üzerindeki ülke/şirket tahvillerine kredi notu A üzeri diye yatırım yapan kurumsal yatırımcılar 2008 küresel krizine neden olmadı mı? Trilyon Dolarlık tutarların yanında 600 milyar Dolar büyüklüğü ile kripto para pazarı masum kalmıyor mu? Ponzi şeması ile burada bir saadet zinciri var diyenlere ise Dünya Borsalar Federasyonu verileri ile cevap verelim. Foreks ve vadeli işlem kontratlarının büyüklüğü 700 trilyon Doların üzerinde. Adana Pozantı’da bir dönüm üzerine villa aynı inşaat maliyetleri ile 300K TL iken İstanbul’da 3.000K ise ve bu balon değilse o zaman Hoca Nasreddin misali kazanın öldüğüne de inanmak lazım. Ayrıca 1929’da büyük buhran sonrası ABD Wall Street’te borsayı ve hisse senetlerini yasakladı mı? Her varlık gibi kripto paraların da düzeltmesi, değer kaybı hatta çöküşü olacaktır, mevzuatının oluşturulması, küçük yatırımcının korunması lazımdır. Tek/Çift metal sistemi, Altın Para, Bretton Woods, Smitshonian sonrası yeni bir parasal doktrin hayatımızda. 4. Sanayi Devrimine ve dijitale vurgu yapıp onun meyvelerinden olan kripto paraları çılgınlık diye tanımlamak yaratacağı yıkıcı dönüşümlerin tam algılanamadığının bir göstergesi olabilir mi? İnsanlık altının yerine geçecek bir varlık arayışında. Bitcoin balon mu? Fiat paranın bankacılık sistemi üzerinden bileşik faiz ile kaydi para yaratması ve bunun enflasyona veya geniş para arzı ile 2008 sonrasında yeni balonlara sebebiyet verdiğini, FED’in (merkez bankalarının) helikopter para ile bilançoyu beş katına çıkardığını hatırlatmak lazım. Ki günahını almayalım Yellen Bitcoin için asla balon (ve finansal sistem üzerinde risk var) demedi, spekülatif varlık dedi. Finansal balonlar nedeni ile bir sonraki küresel krizde merkez bankalarından batan olursa yine kripto paraları mı suçlamak lazım? Son olarak, çoğunda arzı kısıtlı olduğu için enflasyona sebebiyet vermeyecektir, faiz taşımamaları da iyice değerlendirilmeli derim. Bana sorarsanız madenciliği çok elektrik tüketiyor diye kripto paralara yatırımdan çok ben SolarCity’ye ve Tesla pillere yatırım yapardım. Paypal’ın kurucusuna yani. Satoshi kendisi mi bilinmez ama ortada bir çılgınlık aranacaksa benim oyum Elon Musk’a özetle.
Not: Yazıda yer alan yorumlar yatırım danışmanlığı ve tavsiyesi değildir.