Şabat gününe rastlasa bile tam olarak o günde tutulan Asara Be’Tevet orucu, bu yıl 28 Aralık Perşembe sabahı gün doğmadan başlıyor, aynı akşam yıldızların çıkmasıyla son buluyor.
Asara Be’Tevet- 10 Tevet orucu, Babil Kralı Nevuhadnetsar’ın Yeruşalayim’i kuşatmaya başlamasının anısına tutulur. Bu kuşatmadan birkaç yıl sonra Babil Kralı, Yeruşalayim’in surlarında gedik açmayı başarır. (17 Tamuz). Bundan birkaç hafta sonra 9 Av’da (Tişa BeAv) , Tanrı’nın Kutsal Varlığı’nın yeryüzünde ikamet ettiği yer olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş yıkılır. Bu yıkılış, İsrael’in Yeuda Krallığının sonu ve Yahudi halkının Babil sürgününün de başlangıcı olur.
Nazlı Doenyas
10 Tevet, Yahudilerin kaderine acı bir şekilde damga vuran olayların, kuşatmanın başladığı gündü. Kuşatma aslında Yahudiler için bir kendine gelme, bir uyandırma mesajı niteliğindeydi. Kuşatmanın başladığı gün, bu aşamada bile geri dönüş şansı olmasıydı. Geri dönüş Tanrı Yolu’na, özümüze dönmekle mümkün olabilirdi. Maalesef bunlar gerçekleşmedi ve olaylar Bet Amikdaş’ın yıkılışına kadar gitti.
Uyandırma mesajları aslında hayatımızın farklı dönemlerinde farklı şekillerde karşımıza çıkar. Günlük koşuşturmalar içinde çoğu zaman bunları fark etmeyiz bile. Oruç günleri gibi özel günler bize bir an durup kendimize, içimize, hayatımıza dönme, bunların üzerine biraz düşünme ve kendi iç hesaplaşmamızı yapma fırsatı verir.
Asara Be’Tevet orucu, bu yıl 28 Aralık Perşembe gün doğmadan başlayıp, aynı günün akşamı yıldızların çıkmasıyla son buluyor.
Hastalar, hamile ve süt veren kadınlar bu orucu tutmaktan muaftır. Fakat onlar da, bu günde et, güzel, keyifli yemekler yememeli, sadece vücutlarının gereksinimini karşılayacak kadar ve basit şekilde yemelidir.
Asara Be’Tevet deyince
İsmi: Tevet ayının onuncu günü anlamına gelir.
Oruç günü olmasının sebebi: Tarihte o dönemde ve tam olarak o gün, Yahudi tarihini etkileyen birçok acı olay meydana gelir. Oruç, bu günlerin anısına tutulmasıyla birlikte kendimize bugünümüzü sorgulama fırsatı da verir.
Tanah’ta Asara Be’Tevet: Tora’nın beş kitabında bahsedilmeyen Asara Be’Tevet’e Tanah’ın (Tora+Neviim-(Peygamberler)+ Ketuvim-(Kutsal Yazılar) Peygamberler ve Krallar bölümlerinde rastlarız:
“Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları.” (Zeharya 8:19).
10 Tevet’ten, bir oruç günü olarak ilk defa burada bahsedilir. Ayların birincisi, Yahudilerin Mısır’dan çıktığı Nissan ayı olarak kabul edildiğinde onuncu ay, Tevet, ve onuncu ayın orucu da 10 Tevet-Asara Be’tevet Orucudur. (Dördüncü ayın orucu Şiva Asar BeTamuz, beşinci ayın orucu Teşa BeAv, yedinci ayın orucu Yom Kipur).
Tam olarak bu günde: Genelde bir oruç günü Şabat’a gelirse, Kutsal Şabat günü oruç tutmak yasak olduğu için, bu oruç Şabat sonrasına ertelenir. Bunun tek istisnası, Tora’ya dayanarak, Şabat gününe gelse bile tutulacak olan Yom Kipur’dur.
Büyük din bilginleri-geonim’e göre, aynı şey Asara Be’Tevet orucu için de geçerlidir. Bu oruç, cuma gününe rastlasa bile ertelenmez.
Pasukta (Ezekiel 24:1) “Beetsem Ayom Aze -Tam olarak bu günde” dediği, için, cuma gününe rastlaması durumunda bile, Şabat akşamı Arvit’ten çıkana kadar bu oruç tutulur.
Yahudi takviminin hesap ayarlamalarına göre, Asara Be’Tevet hiçbir zaman cumartesi gününe gelmez, ama gelseydi, yine tam olarak o günde tutulacaktı.
Bu dönemde gerçekleşen acı olaylar
1) MÖ 10 Tevet 588, Babil Kralı Nevuhadnetsar, Yeruşalayim’i kuşatmaya başlar, bu şekilde Bet Amikdaş’ın yıkılışına götürecek olaylar zinciri başlamış olur.
2) MÖ 313 yılının 9 Tevet günü, bilge Koen Ezra ölür. Aynı zamanda bir Tora yazıcısı (sofer) olan Ezra, II. Bet Amikdaş döneminde Yahudilerin Tanrı Yolu’na dönmelerine yardımcı olur, asimilasyonu engeller, daha çok kişinin Şabat kurallarına uymalarını teşvik eder, Sina Dağında verilen Sözlü Tora’nın devam ettirilebilmesi için gerekli okulların ve eğitim yollarının açılması için önayak olur, İsrailoğulları ve Tanrı arasındaki anlaşmayı yeniler. Yahudiliğin ve Yahudilerin bugünlere kadar gelebilmesi, büyük ölçüde Ezra sayesindedir.
Buna ek olarak Ezra; özel kişiliği ve yaptıklarıyla, bilgeler tarafından, “Eğer Tora, Moşe yoluyla verilmeseydi, sofer Ezra yoluyla verilebilirdi” denecek kadar yüksek bir seviyede tutulur.
Ayrıca bazı Yahudi bilgelere göre, son peygamber Malahi ile Ezra, aynı kişidir. Buna göre, Ezra’nın ölümü, Mısır’dan çıkışla başlayıp Ezra’nın ölümüne kadar süren bin yıllık peygamberler döneminin sonunu simgeler.
3) MÖ 246 yılının 8 Tevet günü, Yunan-Mısır Kralı Ptolemy’nin emriyle Kutsal Kitap, birbirinden ayrı evlere yerleştirilen 72 Tora bilgini tarafından ilk defa Yunancaya çevrilir. Talmud’a göre, bu çeviri açığa çıktıktan sonra, “dünyaya bir süre derin bir karanlık çöker ”. Bu olay, Yahudi tarihinde, altın buzağı gibi bir dönüm noktasını oluşturur. Tora’nın gizemini, sadece direkt tercümeyle, yani sözlü Tora’nın desteği olmadan anlamak mümkün değildir. Kutsal Kitap’ın Yunancaya çevrilmesi, Yunan kültürünü Yahudi hayatına entegre etmek isteyen Helenist Yahudilerin de işlerini kolaylaştırır. Bu çeviri,-Septuagint; zaman içinde İncil’in Eski Ahit kısmını oluşturur.
Asara Be’Tevet- ek anlamı: 1948 yılında, İsrail Hahambaşılığı, Asara Be’Tevet’e Yom ha-Kaddish ha-Klali-Genel Kadiş Günü anlamını ekledi. II. Dünya Savaşı’nda Nazi Soykırımı’nda hayatını kaybeden, ölüm tarihleri bilinmeyen ve kurtulan yakınları da olmadığından kendileri için Kadiş Duası’nı okuyacak kimsesi olmayan Yahudiler için genel Kadiş söyleme günü olarak ilan edildi.
Asara Be’Tevet’e götüren yol
MÖ 588’lerde Babil’de yaşayan Yahudiler arasındaki sahte peygamberler, Yeruşalayim’deki Tapınağın hiçbir zaman yıkılmayacağını ve Yahudi Halkı’nın hiçbir zaman İsrail topraklarından sürülemeyeceğini iddia ediyorlardı. Bu sahte peygamberler yalan kehanetlerde bulunurken, Tanrı’nın gerçek Peygamberleri, özellikle Yeruşalayim’de yaşayan Peygamber Yeremya, İsrail Halkı’nın düştükleri kötü yoldan dönmeleri ve teşuva yapmaları için uğraşıyordu. Halkı, Tanrı yolundan uzaklaşmış bir şekilde yaşamaya devam etmelerinin korkunç sonuçları hakkında uyarıyor, bu gidişatın neticesinde Tapınağın yıkılacağını ve Yahudi Halkı’nın İsrail topraklarından sürüleceği tehlikesini haber veriyordu. Yeremya’nın uyarılarına kulak asmayıp sahte peygamberlere inanmayı tercih eden halk, teşuva yapmaktan, Tanrı yoluna dönmekten kaçındı, günah ve yozlaşmışlık içinde yaşamaya devam etti.
Acı gerçek: Sonunda ‘gerçek’ Peygamberlerin öngördükleri gibi, 10 Tevet günü Yeruşalayim, Babil Kralı Nevuhadnetsar tarafından kuşatılmaya başlandı. O zaman Tanrı, Yeremya Peygamberin gerçek peygamber olduğunu ve bütün kehanetlerinin de ‘gerçek’ olduğunu, tüm halkın vakit geçirmeden öğrenmesini istedi. Bunun için, Tanrı, kuşatmanın başladığı gün, Babil’deki Yehezkel Peygamber’e o gün olanları teker teker iletti. Bu şekilde, Babil’deki herkes bu trajik olayı anında öğrenecekti. Sözüne inandıkları peygamberlerin sahteliğini idrak edecek ve Tanrı’nın İsteği’ne karşı gelip Tanrı yoluna dönmedikleri için ne kadar korkunç bir hata ettiklerini sonunda fark edeceklerdi.
“Sürgünlüğümüzün dokuzuncu yılı, onuncu ayın onuncu günü Tanrı bana şöyle seslendi: Ey insanoğlu, bu günü, bu günün tarihini tam olarak yaz. Çünkü Babil Kralı tam bu gün Yeruşalayim’i kuşatmaya başladı.”(Yehezkel 24:1)
Yeruşalayim kuşatmasından, Krallar Kitabı’nda da bahsedilir: “Hizkiya’nın krallığının dokuzuncu yılında, onuncu ayın onuncu günü, Babil Kralı Nevuhadnetsar bütün ordusuyla Yeruşalayim önlerine gelip ordugâh kurdu. Kentin çevresine rampa yaptılar.” (II.Kralllar 25:1)
10 Tevet günü başlayan Yeruşalayim kuşatması, I.Bet Amikdaş’ın yıkılışına ve Yahudi Halkı’nın sürgününe yol açan korkunç olaylar zincirinin birinci halkasını oluşturduğu için, tam olarak bu günde oruç tutulur.
Bu acı günün içindeki umut ışığı
a) Peygamberler, Maşiah (Kurtarıcı) geldiği zaman, bu acı içinde oruç tutulan günlerin yerini sevinç ve mutluluğun alacağını söyler. “Her şeye egemen Tanrı diyor ki: dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları, Yehuda halkı için sevinç, coşku dolu mutlu bayramlar olacak. Bu nedenle gerçeği ve barışı sevin” (Zeharya 8:19)
Peygamberin burada bahsettiği oruçlar; dördüncü ay (Şiva Asar Be’Tamuz); beşinci ay /(Tişa BeAv); yedinci ay (Tsom Gedalya) ve onuncu ay (Asara Be’Tevet). Maşiah’ın gelişiyle bu yas ve oruç günlerinin de artık sonu gelecek ve bu acı ile hatırlanan günler, artık birer bayram olarak kutlanacak.
b) Oruç günleri, irademize hâkim olduğumuz, duaların ve teşuvanın Tanrı tarafından istekle kabul edildiği günlerdir. (Tanrı her zaman insanların dua ve teşuvalarını arzu eder, ama oruç günleri, özellikle dua ve teşuva için çok elverişli günlerdir.)
c) Peygamberler, Yeruşalayim’in yasını tutanların, III. Bet Amikdaş’ın kuruluşunu görme ayrıcalığına sahip olacaklarını ifade eder: “Yeruşalayim’le birlikte sevinin. Onu sevenler, hepiniz onun için coşun. Yeruşalayim için yas tutanlar, onunla sevinçle coşun”. (Yeşaya 66:10)
Oruç ve yas
10 Tevet gibi oruç günlerinin; oruç ve yas olarak iki boyut içerir ve her iki boyutu da eş değere sahiptir.
Peygamberler, Yeruşalayim’in yasını tutanların, III. Bet Amikdaş’ın kuruluşunu görme ayrıcalığına sahip olacaklarını söyler.
Oruç, dikkati maneviyata yoğunlaştırmak açısından bu yolda yardımcı bir etkendir. Ama oruç tutsun veya tutmasın, kişi bu günü biraz durup düşünmek için bir fırsat olarak değerlendirmeli, kendini geliştirme yolunda samimiyetle kendi içine dönüp bir bakmalıdır: “Aileme, çevreme, toplumuma, dünyaya ne şekilde katkıda bulunabilirim, Yahudi yaşam tarzının kalitesini nasıl arttırabilirim, Tora bilgeliği ve değerlerinden çevremi nasıl faydalandırabilirim.”
Bu şekilde her kişi, Maşiah’nın gelmesinde, Bet Amikdaş’ın yeniden kurulup, oruç ve yas günlerinin sevinç ve kutlama günlerine dönüşmesinde kendi payına düşeni yerine getirmek yolunda bir adım atmış olur.
Asara Be’Tevet ve Felesefesi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=blogcategory&id=68&Itemid=36
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla; Inside Time, The Book of Our Heritage, Yahudilik Ansiklopedisi kitaplarından ve www.chabad.org, www.aish.com, www.torahtots.com, www.ou.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.