UNESCO: İsrail’in ayrılması çok üzücü

İsrail’in 1949 senesinden bu yana üyesi olduğu teşkilattan çekilme kararı benzer bir adımın ABD tarafından ekim ayında atılmasının ardından geldi. ABD’nin Paris merkezli teşkilattan ayrılma kararıyla ilgili açıklamada UNESCO’nun İsrail karşıtı önyargısı sebeplerden biri olarak verilmişti.  

Kasım ayından itibaren teşkilatın yönetimini üstlenen Audrey Azoulay yaptığı açıklamada, “Bu karardan dolayı derin üzüntü duyuyorum. UNESCO’nun faaliyet alanı çerçevesinde devletlerin karşılıklı yaşadığı anlaşmazlıkların üstesinden gelmek için gereken çözümü UNESCO dışında değil, içinde bulacağına inanıyorum. İsrail’in Birleşmiş Milletler’in eğitime, kültüre ve bilime adanmış teşkilatı içinde haklı bir yeri vardır.

Bu teşkilat ifade özgürlüğünün savunulmasına, her tür antisemitizm ve ırkçılığın önlenmesine kendini adamış ve Holokost ve soykırımların önlenmesi hakkında benzersiz bir eğitim programı geliştirmiştir” dedi.

İSRAİL KARŞITI KARARLAR

UNESCO 2011 senesinde Filistinlileri bir devlet olarak teşkilata kabul etti ve o zamandan bu yana bir dizi İsrail karşıtı tasarıyı kabul etti. Bu tasarılardan biri Tapınak Tepesinin Yahudilikle bağlantısını inkâr ederken, bir başka tasarı da Kudüs’te Yahudi egemenliğini reddetmişti.

Azoulay açıklamasında UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesinde İsrail’in Masada, Akka, Tel Aviv’deki Beyaz Kent ve Beit Shearim’deki Necropolis de dahil olmak üzere toplam dokuz kültürel bölgesinin yer aldığını da vurguladı.

Ancak Azoulay açıklamasında 1982 senesinden beri Kudüs’ün Eski Şehir olarak anılan tarihi kısmının ve duvarlarının tehlikede olan Dünya Mirasları Listesinde olduğunu ve UNESCO’nun bu sene Hebron’un Filistinlilerin yönetimindeki bölümünde yer alan Patriklerin Mozolesinin de içinde bulunduğu tarihi kısmın Tehlikede Olan Dünya Mirasları Listesine eklendiğini söylemeyi atladı.