Aşırı sağ ve mülteci kaynaklı Yahudi Düşmanlığı

Dünyada antisemitizmde artış var

Dünya
24 Ocak 2018 Çarşamba

Her yıl yayınlanan antisemitizm raporu geçtiğimiz yılın ürküten tablosunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İsrail Diaspora Bakanı Naftali Bennett, Pazar günü hükümete sunduğu yıllık antisemitizm raporunda, tüm dünyada antisemitizmin tırmanışa geçmesine sebep olarak pek çok ülkede aşırı sağın yükselişini, mülteci krizlerini ve interneti gösterdi.

İsrail Diaspora Bakanı Bennett antisemit olaylardaki şiddetin azaldığına fakat genel anlamda antisemit olayların sayısının arttığına dikkat çekti ve “Antisemitizm nesillerce düşmanlar besleyen bir tehlikedir. Tüm dünyada her Yahudi’nin güvenli ve onurlu bir hayat sürebilmesini sağlamak görevimiz” dedi.

Bennett sözlerine, “2017 yılında internet üzerinde yoğun antisemitizm görüldü. Bu söylemlerin çoğu dünya üzerinde değişen hükümetler, mülteci krizleri ve sosyal medyada antisemitizmin görülürlük oranının artması ile ilgili yaşandı. Bizler bugün elimizdeki tüm imkânları kullanarak, gerek İsrail’de gerekse diasporadaki Yahudilerin güvenliklerini sağlamalıyız” diye devam etti.

27 Ocak’ta yapılacak Uluslararası Soykırımı Anma Günü öncesinde açıklanan raporda bakanlık, 2017 yılının ilk yarısında İngiltere’de gerçekleşen antisemitizm kaynaklı fiziksel saldırılarda yüzde 78’lik bir artış, genel anlamda antisemit olaylarda ise yüzde 30’luk bir artış olduğuna dikkat çekti. Rapor, Almanya’da aşırı sağcıların yükselişi ve mülteci akınının Yahudi nüfusunu kötü etkilediğini belirtti.

Amerika Yahudi Komitesine bağlı görev yapan ve merkezi Berlin’de bulunan Ramer Enstitüsü Alman-Yahudi İlişkileri Bölümünün geçen ay açıkladığı çalışmada da, Müslüman mülteciler kaynaklı antisemitizmin acilen ele alınması gerektiği bildirildi. Araştırmada, Adolf Hitler’in antisemitizm manifestosu Kavgam kitabının yeni basımının 2017 yılında Alman kitapçılarda yeniden en iyi satanlar listesine girdiğine de dikkat çekildi. Ayrıca, radikal solcu hareketlerdeki nefret söylemlerinde artışın özellikle üniversite kampüslerinde hissedildiği de belirtildi.

ABD’deki genel tablo endişe verici olarak görüldü. İftar ve İnkârla Mücadele Birliğinin yıllık antisemitizm raporu kasım ayında açıklanmış ve 1 Ocak-30 Eylül 2017 tarihleri arasında yaşanan antisemit olaylarda, geçtiğimiz yıl aynı tarihlere göre yüzde 67’lik bir artış gözlendiği bildirilmişti.

FBI’ın 2016 Yılı Nefret Suçları İstatistik Raporuna göre, Yahudiler, zenciler ve Müslümanlar, ABD’de bulunan diğer tüm etnik ve dini grup arasında en çok hedef alınan topluluklar olarak dikkat çekiyor. Rapora göre 2016 yılında işlenen ırkçılıkla ilgili suçların yüzde 54,2’sinde hedef Yahudilerdi. Diaspora Bakanlığının raporunda, ABD genel nüfusuna oranla, ABD’de yaşayan Yahudi sayısı göz önünde bulundurulduğunda bu rakamın özellikle dikkat çekici olduğu söylendi. Raporda, Yahudilere karşı gerçekleşen nefret suçlarının oranının, Müslümanlara karşı yüzde 25, Katoliklere karşı yüzde 4,1, Doğu Ortodokslara karşı yüzde 1,9 ve Mormonlara karşı yüzde 0,5 oranları ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğu da belirtildi. 

Bakanlık raporunda dikkat çekilen bir başka araştırma da, PEW Araştırma Merkezi tarafından, 2017 yılı mayıs ayında, 18 merkez ve doğu Avrupa ülkesinde yürütülmüş bir anket oldu. Anket sonuçlarına göre, katılan ülkelerin vatandaşlarının yüzde 20’si Yahudileri ülkelerinin vatandaşı olarak kabul etmezken, yüzde 26’sı ise Yahudileri komşu olarak istemediklerini belirtti. Katılanların sadece yüzde 42’si ailelerinde bir Yahudi olmasını kabul edebileceklerini söyledi. Ankette Müslüman ve Romanlara karşı çıkan sonuçlar daha da sertti. Ankete katılanların yüzde 57’si Roman birini vatandaş olarak kabul ettiklerini, yüzde 37’si komşu olabileceklerini ve sadece yüzde 19’u ailelerine kabul edebileceklerini söylediler. Diğer yandan, yüzde 65’i Müslümanları vatandaş olarak kabul ettiklerini, yüzde 55’i Müslümanlarla komşuluk edebileceklerini ve sadece yüzde 27’si ailelerine kabul edebileceklerini söylediler.