Bugün sizlerle doğru yanlış kavramlarının çocuklara nasıl aktarılabileceği konusunda paylaşım yapmak istiyorum. Doğru ve yanlışın ne olduğunu değil, her ailede farklı olabilecek doğru ve yanlışların çocuğa nasıl aktarılabileceğinden bahsedeceğiz. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, çocukla iletişime geçerken kullanılan tehdit, rüşvet vaatleri, alaycı sözler veya sözlü saldırılar sadece var olan ilişkiyi bozacaktır. Tehditler yaramazlığa adeta bir davetiye çıkartırken, bu uyarı çocuğun üzerinde bir meydan okuma olarak işlev görecektir. Çocuğun özsaygısı yerindeyse kendine ve başkalarına korkmadığını göstermek için istenmeyen davranışı tekrar edecektir. İkinci olarak, ‘eğer onu yapmaz isen böyle olur’ gibi ‘eğer’ ve ‘o zaman’ ile başlayan cümleler çocukta sürekli bir beklenti hali yaratacak ve her zaman koşullu durumda hissetmesine sebep olacaktır. Söz verme ve yapmama durumuna gelince, çocuklar ‘söz veriyorum’ dediklerinde aslında tam olarak ne dediklerini anlamazlar. Bu yüzden ebeveynlerin bu soru kalıbını kullanmamaları tavsiye edilir. Böylece ileri bir zamanda ‘ama söz vermiştin, bak yine yaptın’ gibi çocuğa hayal kırıklığına uğratmış hissi gereksiz yaşatılmamış olur.
Otoriteye gelince, kısa ve net yorumlar her zaman daha fazla etkili olacaktır. ‘Kardeşinin canını acıtarak oynuyorsun, bir dahakine yapmayacağına eminim’ veya ‘Yemek istemiyorsan bu senin tercihin, ancak yatana kadar sana bir daha yemek ısıtamam’ gibi net, direkt ve yargılama içermeyen cümleler kullanılmalıdır. Ebeveynler bazen çocuklarına savunma yalanları kullanabilecekleri sorular sorabilirler; örneğin yeni alınan kamyonunu kıran ve parçalarını yatağına saklayan Cem’e babası gerçekleri bildiği halde, suçlayıcı sorular sorduğunda Cem kendini korumak için yalan söylemek zorunda hissedecektir. Böyle bir durumda, “kamyonun nerde?”, “Bunu kim kırdı?”, “Parçaları neden yok” gibi cevabını bildiğiniz sorular sormaktansa gördüğünüzü ve bildiğinizi çocuğunuzla paylaşmanız onun da kendini beceriksiz hissetmesini engelleyecektir. Mesela, “kamyonunu kırdığını gördüm, parçaları da sakladın sanırım, sana kızacağımızı zannettin ama sadece bir daha sefere daha dikkatli olursun tamam mı?” gibi bir durum belirten cümle daha yapıcı olacaktır. Unutmamak gerekir ki çocuklar bazen doğruyu söylemelerine izin verilmediği için yalana başvururlar. Onlara güzellikle ve en önemlisi model olarak doğruyu gösterebiliriz. Bazen hata yapmalarına alan tanıyıp daha sonra kendi kendilerine bunu ifade etmelerine izin vermeliyiz. Bunu yapmanın en güzel yöntemi onları oldukları kabul etmek ve yargılamamaktan geçer. Size yargılamadan önce, anladığınız, merak edip araştırdığınız ve karşınızdakine alan tanıdığınız bir hafta diliyorum, bu çocuğunuz olsa bile...