İran’da idama mahkum edilen Yahudi kadının suçu eşi tarafından şiddet gören kadınları korumak ve onlar için sığınma evi açmış olmak.
2012 yılında Hollanda’da yaşayan kızını ziyaret eden Yahudi asıllı İranlı kadın hakkında idam kararı alınınca bir daha memleketine dönemedi. Büyükanne Sipora, (Gerçek adı değil) o tarihten bu yana sığınmacı statüsü ile Hollanda’da kızı ve torunu ile yaşıyor.
Yıllardır İran’da inşaat işi ile uğraşan eşini de göremeyen Sipora’ya dertlerini unutturan tek güzel şey torunu ile vakit geçirmek. Sipora Hollanda İltica Bakanlığından da kalıcı bir oturma izni alamıyor. Hollanda’da son zamanlarda ortaya çıkan İslam karşıtı siyasi ortamın bir sonucu olarak, Müslüman ülkelerden gelen göçmenlere kolay oturma müsaadesi verilmiyor. Ancak İltica Bakanlığı geçici sığınma iznine ve Sipora’nın adresini bilmesine rağmen altı yıldır onu sınır dışı etmedi. Sipora her üç ayda bir yargıç önüne çıkmak zorunda ve hakkındaki geçici izin uzatılmak zorunda.
İngilizce ve Hollandaca bilmeyen kadın uzun bir süredir Utrecht’teki Yahudi kuruluşu Habad ile birlikte çalışıyor ve bayramlarda geleneksel İran yemekleri pişiriyor. Ancak İran polisi bu faaliyetinin farkında. İran’da yaşayan kocası defalarca polis tarafından sorguya çekilmiş ve karısının düşman ile işbirliği içinde olduğu iddia edilmiş.
Sipora İsrail’e de gidemiyor. Her Yahudi gibi İsrail’de oturma ve çalışma hakkı olan kadın, eğer İsrail’e giderse kocasının tutuklanmasından korkuyor. Kadının JTA’ya belirttiğine göre, İran’da idama mahkum olan bir kişinin İsrail’e göç etmesi onun İran’da yaşayan akrabalarını da riske sokar.
